Olağan üstü Hal (OHAL) kapsamında 693 ve 694 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameler Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlandı. 694 sayılı KHK ile de MİT Müsteşarı'nın tanıklığı Cumhurbaşkanı’nın iznine bağlandı. Cumhurbaşkanlığı bünyesinde Milli İstihbarat Koordinasyon Kurulu (MİKK) kuruldu. Milletvekillerine seçimler öncesinde ya da sonrasında işlediği suçlardan soruşturma açılabilecek. Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen milletvekili hakkında soruşturma ve kovuşturma yapma yetkisi Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ve bu yerin ağır ceza mahkemesine verildi.
“Ankara Cumhuriyet Başsavcısı kayyım olarak atandı”
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, milletvekillerinin yargılanmasına da KHK ile getirilen düzenlemeyi, “Bir gece ansızın gelen 694 KHK ile Ankara Cumhuriyet Başsavcısı, tüm milletvekillerine kayyım olarak atanmış oldu” diye değerlendirdi.
TBMM’de kanun olarak yapılması gereken MİT gibi, tutukluk süresi ve adil yargılamalara ilişkin düzenlemelerin Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile yapıldığına dikkat çeken Tanrıkulu, “ Dolayısıyla demokrasinin idam fermanıdır bu kararname, bunu yapanlar da kendi düzenlerini sağlamlaştırmak için yapıyor, bu düzen onlara da yar olmayacak” diye konuştu.
Tanrıkulu’nun T24’e değerlendirmeleri şöyle:
Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile neredeyse bütün mevzuatı değiştirecek hükümler var. Ama en berbatı en nezaketsiz olanı milletvekillerinin yargılanmasına ilişkin düzenleme. Hiç olmazsa bırakın onu biz yapalım. Nasıl yargılanacağımıza hükümet değil de biz karar verelim, Meclis karar versin. Parlamentoya bu nezaketsizliği yapan kendi milletvekillerinin nasıl yargılanacağına bu hükümet karar veriyor.
MİT’le ilgili, tutukluk süresine ilişkin düzenlemeler var. Tümünün yasayla, parlamentoda yapılması gereken düzenlemeler, adil yargılanmalara ilişkin düzenlemeler bir gece ansızın Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile yapıldı.
“Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Milletvekillerine kayyım olarak atandı”
Bu düzenin adı hukuk devleti ve demokrasi değil, Kanun Hükmünde Kararname ile bu milletvekillerine Ankara Cumhuriyet Başsavcısı kayyım olarak atandı artık. MİT mensupları hakkında soruşturma başlatılması izne bağlıydı zaten şimdi tanık olmaları da izne bağlandı. Herhangi bir nedenle tanık olmaları bile Cumhurbaşkanının izne bağlı olan bir düzen nasıl adil olacak. Dolasıyla demokrasinin idam fermanıdır bu kararname, bunu yapanlar da kendi düzenlerini sağlamlaştırmak için yapıyor. Ama, bu düzen onlara da yar olmayacak.