CHP'li Tanrıkulu: Roboski kararının son 15 gündür yaşananlarla ilgisi olabilir

CHP'li Tanrıkulu: Roboski kararının son 15 gündür yaşananlarla ilgisi olabilir

Hülya Karabağlı/ Ankara

CHP Genel Başkan Yardımcısı, Meclis İnsan Hakları Komisyonu üyesi Sezgin Tanrıkulu,  Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın verdiği görevsizlik kararının Uludere katliamının açığa çıkarılmaması  ve gizlenme çabasının bir ürünü olarak değerlendirdi.  Dosyanın askeri savcılığa gönderilmesinin hukuk dışı olduğunu söyleyen Tanrıkulu, “Bu kararın, 15 gündür Türkiye’de yaşanan gelişmelerle de ilgisi olduğunu düşünmekteyiz. Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı, dosyada görevsizlik kararı verecek idiyse, neden bunca zamana kadar beklemiştir” diye sordu. Tanrıkulu’nun Uludere açıklaması şöyle.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Roboski-Uludere katliamıyla ilgili verdiği görevsizlik kararı, olayın sorumlularını açığa çıkarılmaması ve gizlenmesi çabasının bir sonucudur.

Aslında bu karar bizim açımızdan sürpriz değildir. Zira bundan bir yıl önce, 22 Mayıs 2012 tarihinde yaptığımız açıklamada, Genelkurmay Başkanlığı’nın Milli Savunma Bakanlığı aracılığıyla Meclis İnsan Hakları Komisyonu’na o zaman gönderdiği 8 sayfalık bilgi notuna dikkat çekmiş ve aynen şunu söylemiştik:  “Bu, hükümetin Savunma Bakanı da buna imza attı. Orada açıkça bütün sorumluluğu gizleyen, muhtemel bir görevsizlik kararının gerekçesi olan bilgiler vermişlerdir.”

Ne yazık ki yanılmadık ve Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın geçtiğimiz gün görevsizlik kararı verdiğini öğrendik. 

Oysa Roboski’de yaşanan, kasten yapılmış bir katliamdır ve insanlığa karşı suçtur.

Bu katliamın sorumlularının ortaya çıkarılması için yapılması gereken dört adım vardı.

-  dHukukun üstünlüğüne bağlı demokrasilerde bu tür katliamlarda sorumluluk siyasal sorumluluğu da gerekli kılar. Bu katliamda talimat/onay ilgili bakan/başbakan tarafından verilmiştir. Bu siyasî ve vicdanî sorumluluk, katliamın yarattığı yaralar sarılmadığı, sorumlular ortaya çıkarılıp yargılanmadığı müddetçe, tarih boyunca unutulmayacaktır.

-İdari soruşturma: Bu soruşturma hiçbir biçimde şeffaf olarak yürütülmemiştir.  Hatta bu soruşturmanın başlatılıp başlatılmadığını bile kamuoyu bilmemektedir. Hiçbir sorumlu açığa bile alınmamıştır.

-  Katliamın arkasındaki hakikatleri araştırmak üzere bizim önerimizle kurulmuş olan TBMM İnsan Hakları Uludere Alt Komisyonu yaptığı çalışmayı, 14 ay sonra bir rapor haline getirmiştir. Ancak bu rapor sorumluları ortaya çıkarmaktan öte, sorumluları gizlemeye, olayın üstünü örtme maksadı taşımıştır. Bunun üzerine yeni bir Meclis Araştırma Komisyonu kurulması önerimiz yine AKP oylarıyla reddedilmiştir.

-   Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmada da görevsizlik kararı verilerek dosya Genelkurmay Askeri Savcılığına gönderilmiştir. Bu soruşturmada da ilk günden itibaren gizlilik kararı verilmiş ve soruşturma hukuka aykırı bir biçimde yürütülmüştür. 22 Mayıs 2012 tarihinde Milli savunma Bakanlığının Meclis İnsan Hakları Komisyonuna gönderdiği 8 sayfalık bilgi notuna ilişkin olarak, Meclis’te paylaştığımız görüşte şu cümleyi kullanmıştık: “Orada açıkça bütün sorumluluğu gizleyen, muhtemel bir görevsizlik kararının gerekçesi olan bilgiler vermişlerdir” http://www.haberler.com/chp-li-tanrikulu-genelkurmay-in-uludere-yazisi-3520028-haberi/

- Bu ifadelerimizden bir yıl sonra, geçtiğimiz gün Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın verdiği görevsizlik kararında, yürütülen soruşturmada hiçbir şüphelinin saptanmamış olması öngörümüzü doğrulamıştır.

-Dosyasının Genelkurmay Askeri savcılığına gönderilmesi hukuk dışıdır. Zamanlaması da manidardır. 15 gündür Türkiye’de yaşanan gelişmeler de dikkate alınarak Roboski katliamıyla ilgili bu kararın, 15 gündü Türkiye’de yaşanan gelişmelerle de ilgisi olduğunu düşünmekteyiz.  Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı, dosyada görevsizlik kararı verecek idiyse, neden bunca zamana kadar beklemiştir?

-Tekrar hatırlatmalıyız ki, Roboski katliamının üzerindeki sis perdesi aydınlanana ve sorumlular tespit edilip yargılanana kadar bu işin peşini bırakmayacağız!