CHP'li Tanrıkulu'ndan Başbakan'a: IŞİD'in Türkiye'de intihar eylemi hazırlığında olduğu doğru mu?

Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, basında yer alan Milli İstihbarat Teşkilatı’nın uluslararası terör faaliyetlerinin deşifresine yönelik önemli bir istihbarata ulaştığına dair haberleri Meclis gündemine taşıdı.

Tanrıkulu’nun Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından cevaplaması istemiyle TBMM Başkanlığı'na sunduğu soru önergesinde şöyle denildi:

“Milli İstihbarat Teşkilatı'nın, uluslararası terör faaliyetlerinin deşifresine yönelik önemli bir istihbarata ulaştığı haberleri basına yansımıştır. Suriye’de IŞİD saflarında faaliyet yürüten ‘Dücane’ kod adlı Muhammed M.T.’nin çatışma bölgelerinde bulunan ‘Zulkarneyn’ kod adlı Selman S.A. ile intihar eylemi hakkında görüştüğünün belirlendiği, MİT’in, iki canlı bombaya karşı Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı'na uyarısı ve ülke içinde yaşanabilecek olası intihar eylemine dönük planlı istihbarat operasyonlarının başlatıldığı, MİT ve polisin iki canlı bombanın izini sürdüğü ve yasa dışı yollardan ülkeye girdikleri tahmin edilen iki canlı bombanın saklandıkları yerler ile bağlantılı oldukları örgüt mensuplarının tespit edilmeye çalışıldığı yine basına yansıyan haberler arasındadır.” 

Tanrıkulu'nun Başbakan'ın yanıtlaması istemiyle yönelttiği soruları şöyle:

“IŞİD’in Türkiye’de intihar eylemi hazırlığında olduğu iddiası doğru mudur?

İstihbarat karşısında gerekli önlemler alınmış mıdır?

İstihbarat bilgisi ile kamu kurumları ile kamuya açık meydan, toplu ulaşım araçları vb. alanlarda güvenlik tedbirleri artırılmış mıdır?

Militanların sınırdan elini kolunu sallayarak geçmesi sınırlarımızda güvenlik zafiyeti olduğuna mı işaret etmektedir?

Son 5 yılda, gelen istihbaratlara rağmen canlı bombalar kendini patlatmadan tespiti yapamayan istihbarat yetkilileri hakkında gerekli işlemler yapılacak mıdır?

Sınırdan sığınmacı gibi giren örgüt bağlantılı kişileri tespit etmek için çalışma yapılmakta mıdır? Bu kişilerin Suriye’deki durumlarının öğrenilebileceği bir makam olmadığına göre bu durum güvenlik zafiyeti oluşturmakta mıdır?”