CHP'li Tarhan: Hâkimin Alevi olması neden sizi ilgilendiriyor, fişleme mi yapıyorsunuz?

CHP'li Tarhan: Hâkimin Alevi olması neden sizi ilgilendiriyor, fişleme mi yapıyorsunuz?

Hülya Karabağlı / Ankara

CHP Ankara Milletvekili Emine Ülker Tarhan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin arasında geçtiği iddia edilen ses kaydında ile ilgili olarak kamuoyuna açık soru önergesi verdi.

Ergin’in, Başbakan Tayyip Erdoğan’la yaptığı ve Aydın Doğan’ın Sermaye Piyasası Kanunu’nu ihlal iddiasıyla yargılandığı davanın ele alındığı konuşmada, Doğan lehine karar veren yerel mahkeme hâkimi için ‘Alevi’ dediği iddia edilen kayıtlar ile ilgili olarak konuşan Tarhan, "Bir hakimin Alevi ya da Sünni olması sizi neden ilgilendiriyor ki, bu konuda tarafınıza bilgi verilmektedir? Hâkim savcıları fişliyor musunuz" diye sordu.

Tarhan, "hükümetin başına" başlıklı yazılı açıklaması ve kamuoyuna açık soru önergesinde, "Bir Başbakanın Adalet Bakanı tarafından bir davanın takibini istemesi yargıya açık bir müdahale midir, değil midir" diye sordu.

“Adalet Bakanı tarafından bilgisi verilen ve “sisteme transfer edildiği” söylenen bu 2000 hakim “arkadaş” kimlerdir? Reza Zerrab ve bakan çocuklarını serbest bırakan hakim de 2000 kişilik arkadaş grubuna dahil midir"? diyen Tarhan'ın yazı açıklaması ve kamuoyuna açık soru önergesi şöyle:

-Dün gece bazı internet sitelerinde yayınlanan ve sizinle eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin’e ait olduğu iddia edilen ses kayıtlarında, bir dava dosyasından söz edilerek hakiminin "Alevi" olduğundan bahsedildiği, “2000 arkadaşın” hakim olarak sisteme transfer edildiği, bir dosyanın adı geçen bakan tarafından size getirilip “arzedildiği”, Adalet Bakanından bir dosyanın takibinin istendiği, Yargıtay Ceza Genel Kurulu Başkanına bir dosyaya ilişkin “hassasiyetinizin” bildirileceği vb. gibi bir hukuk devletinde kabul edilmesi mümkün olmayan ifadeler yer almaktadır. Kayıt şu ana kadar yalanlanmamıştır.

-Ayrıca yardımcınız Bülent Arınç tarafından şantaj ve tehdide maruz kaldığınız söylenmektedir. Size şantaj yapan kişi ya da kişiler kimlerdir, haklarında yasal işlem başlattınız mı? Başlatmadıysanız neden? Siz yönettiğiniz devletin Anayasası’nda yazan aşağıdaki hükümleri hiç okudunuz mu? Okumadıysanız okuyup, aşağıdaki sorulara da cevap verin.

Bu hükümlere göre bir Başbakanın Adalet Bakanı tarafından bir davanın takibini istemesi yargıya açık bir müdahale midir, değil midir?

Kayıtta geçen ve tarafınızdan dile getirilen, “bu konudaki şeyi bayağı hassas bunların mahkum olması lazım” biçimindeki sözler doğrudan birilerinin ceza alması talimatı değildir de nedir?

Adalet Bakanı tarafından bilgisi verilen ve “sisteme transfer edildiği” söylenen bu 2000 hakim “arkadaş” kimlerdir? Reza Zerrab ve bakan çocuklarını serbest bırakan hakim de 2000 kişilik arkadaş grubuna dahil midir? Bir hakimin Alevi ya da Sünni olması sizi neden ilgilendiriyor ki, bu konuda tarafınıza bilgi verilmektedir? Hakim savcıları fişliyor musunuz?

Hangi dosya Adalet Bakanı tarafından size sunulmuştur?

Yargıtay Ceza Genel Kurulu Başkanı temaslarınız sonucu dosya konusundaki “hassasiyetinizin” gereğini yapmış mıdır?

Yakın çalışma arkadaşlarınızca dile getirilen “orduya kumpas” ve kamuoyunda bilinen adıyla “Ergenekon” ve “Şike” davaları ile diğer siyasi davalar konusunda da benzer görüşmeler yapıp davaları yönlendirdiniz mi?

Bu “malumun ilanı” kayıttan sonra artık herhangi bir davanın meşruiyeti kalmış mıdır? Yaptığınız “temaslarla” kaç masum insan hala cezaevlerinde?

Adalet dağıtmayı kömür dağıtma düzeyine indirdiniz ya, ''demokrasi bir araçtır, gitmek istediğiniz yere kadar gider, inersiniz'' demiştiniz ya. Çıkmaz yola girdiniz, gidecek yolunuz kalmadı, inmeyi düşünüyor musunuz?

Yaptığınız hukuk dışı atamalarla bu ülkede artık yargı eliyle seçim güvenliğinden söz edilebilir mi? Söyler misiniz, artık adalet kimin mülkünün, hangi villanın temelidir?