CHP’li Umut Oran, yeni eğitim öğretim yılının başladığı gün NASA’nın tüm dünyaya Mars’ta su bulunduğunu açıkladığını, aynı gün Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ise ‘Bir Müslüman ölü yıkamayı da bilmeli’ diyerek öğrencilere gassallık hedefi koymasını eleştirdi.
Yıkılarak imam hatip lisesine dönüştürülen Ahmet Sani Gezici Lisesi’nde (ASGL) yeni eğitim dönemi konuşmasını yapan Tayyip Erdoğan, Müslümanların kendi ölüsünü kendisi yıkayabilecek kabiliyete erişmesi gerektiğini, işin aslının bu olduğunu yoksa ölülerin ortada kalacağını söylemişti.
Oran, birçok okulun, veliler, öğrenciler ve öğretmenlerden habersiz biçimde bir gecede İmam Hatip Lisesi’ne (İHL) dönüştürüldüğünü söyleyerek, “2003’te 450 imam hatip lisesinde 71.100 öğrenci eğitim görürken, yeni açılan ya da dönüştürülen imam hatip lise ve ortaokulları ile birlikte bu sayı 2014-2015’te 933 bine çıktı. Bu yıl ise öğrenci sayısı 1 milyonu aştı” dedi.
Sosyalist Enternasyonal Başkan Yardımcısı Oran yaptığı yazılı açıklamada şunları kaydetti: “Evet, hepimiz biliyoruz ki her fani bir gün ölümü tadacaktır, ölüm kaçınılmaz son. İbadet ve cenaze işlemleri için imam hatiplere de ihtiyaç var, bunu kimse tartışma konusu yapamaz. 31 Aralık 2014 itibariyle Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 86 bin 101 camisi, 15 bin 457 Kuran kursunda 1 milyon 164 bin 743 kursiyer devam ediyor ve Diyanet’in toplam personeli 119 bin 743 kişi. Diyanet personelinin çeşitli nedenlerle kendi kurumlarında kalmadan diğer bakanlıklara geçtiğini de biliyoruz.”
Türkiye’de din adamı kadar meslek lisesi mezununa da bilim insanına da ihtiyaç bulunduğunu söyleyen Umut Oran, “Bizde ise hiç talep olmadığı halde neredeyse tüm liselerin imam hatip lisesi yapılması için, başında bir gölge bakanın bulunduğu MEB'te seferberlik ilan edildi” dedi.
Oran’ın açıklaması şu şekilde: “İHL’lerde bu büyük dönüşüm sağlanırken maalesef eğitim dünyası halen büyük güçlüklerle karşı karşıya. Türkiye, OECD küresel eğitim raporuna göre 76 ülke içinde 41. sırada bulunmayı hak etmiyor. Küçücük sınıflarda 37'nin üzerinde öğrenci eğitim görüyor hâlbuki OECD ülkelerinin ortalaması sadece 17 çocuk. Çocuklar bu yıl kaç sınav sisteminin değişeceğini, kendilerinin hangisine gireceğini bilmedikleri, yapboz tahtasına dönmüş belirsiz bir eğitim dönemine giriyor. Üstelik zorunlu kesintisiz eğitim bölünerek getirilen 4+4+4 sistemi ile 110 bini aşkın kız çocuğu örgün öğretimden kopartıldı.
Türk Eğitim-Sen'in araştırmasına göre Türkiye’de norm kadro ihtiyacı 73 ilde 120 bin 610. Yani bu kadar öğretmen açığımız var, ama atama bekleyen öğretmen sayısı ise 417 bin. Buna göre öğretmen ihtiyacının neredeyse dört katı düzeyinde atama bekleyen öğretmen adayı var. 2015 yılı içinde MEB’e 47 bin kadro kullanabilme yetkisi verilmiş, Cumhurbaşkanı da 7 Haziran seçimlerinin de etkisiyle Ağustos’ta 47 bin atama yapılacağını söylemişti. Ancak ataması yapılan öğretmen sayısı 37 binde kaldı. Hiçbir özlük hakkı olmayan, iş güvencesi bulunmayan, girdiği ders başına ücret alan ücretli öğretmenlerin sayısı da 80 bin dolayında.”