CHP'li Umut Oran, o poşuyu ve o pankartı Avrupalılara gösterdi!
CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, bugün Strasbourg’da yapılan 69. Karma Parlamento Komisyonu (KPK) toplantısında, üniversitesi öğrencisi Cihan Kırmızıgül’ün 11 yıl hapis cezası almasına yol açan poşuyu elinde göstererek, AB Bakanı Egemen Bağış’a “Özel Yetkili Mahkemeleri (ÖYM) ne zaman kapatacaksınız?” diye sordu. Oran, parasız eğitim istedikleri için 7 yıl 6’şar ay hapis cezası alan Berna ve Ferhat’ın fotoğraflarını da Avrupalı parlamenterlere gösterdi.
AP’ye Kırmızıgül’ün resmini ve poşuyu gösterdi
TBMM AB Uyum Komisyonu Başkanvekili ve Türkiye-AB KPK Eşbaşkan Yardımcısı da olan CHP’li Umut Oran, AP’deki konuşmasına, “Bundan bir süre önce, Cihan Kırmızıgül’e ‘PKK/KONGRA- GEL terör örgütünün amaçları doğrultusunda, yasadışı gösteriye katılarak, etrafa molotofkokteyli attığı ve böylece örgüte yardımcı olduğu gerekçesiyle toplamda 11 yıl 3 ay hapis cezası” verildi. Bakın Cihan Kırmızıgül bu. Cihan Kırmızıgül Galatasaray Üniversitesi Endüstri Mühendisliği öğrencisi. 3. Sınıfta. ÖSS’DE ilk 700’e girip bu üniversiteyi kazanmış. Bu çocuk 25 ay tutuklu kaldı. Sonra da terörist diye 11 yıl 3 ay ceza aldı” diyerek başladı.
Davanın tek somut kanıtının poşu olduğunu belirten Oran, “Bugün bu ülkede bir çocuk poşu takıp otobüs beklediği için terör örgütü üyesi olmakla suçlanıp, hapis cezasına çarptırıldı” dedi.
Füle’ye “Avrupa’da örneği var mı” diye sordu
Berna ve Ferhat’ın da fotoğraflarını “Bakın bunlar Berna ile Ferhat” diyerek gösteren Oran, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kim bunlar? İki üniversite öğrencisi. Berna’nın babası gece bekçiliği yapıyor. ‘dişimizden tırnağımızdan arttırarak okuttuk, bu emekler heba olsun istemiyorum’ diyor. Başbakan’ın bir toplantısında “parasız eğitim istiyoruz” diye pankart açtılar. Ne oldu? Apar topar gözaltına alındılar. Terör örgütüne üye olmakla suçlandılar. 19 ay tutuklu kaldılar. Şimdi de 8 yıl 5 ay hapis cezasına mahkum edildiler. Şimdi soruyorum, Sayın Füle Avrupa’da parasız eğitim istiyoruz pankartı açıp terör eylemi yapan başka bir tane örnek var mı? Avrupa’da parasız eğitim istediği için terörist olmakla suçlanan bir tane öğrenci var mı? “
Füle’ye poşu hediye etti ama uyardı
Oran daha sonra AB’nin Genişlemeden Sorumlu Komiseri Stefan Füle’ye poşu hediye edeceğini belirterek şu konuşmayı yaptı:
“Sayın Füle, bu poşuyu size hediye ediyorum. Lacivert olan da sayın hanımefendi için. Yalnız dikkat edin Türkiye’ye bununla gelmeyin. Ne olur ne olmaz… Bakın Başbakan bile özel yetkili mahkemeler kontrolden çıktı diyor. Sayın Egemen Bağış bile sizin güvenliğinizi garanti edemez. Bir tane sorum var, bugün 8 milletvekili, 500 öğrenci, yüzlerce yerel yönetici tutuklu. Spor davası bile terör suçlarına bakan ÖYM’de görülüyor.
Askıya alınma riski var mı?
Sayın Martin Schulz özellikle ‘8 milletvekilinin tutuklu olması gibi olaylar başka ülkede olsaydı müzakereler askıya alınırdı’ dedi. Siz bu görüşü paylaşıyor musunuz? Müzakere çerçeve belgesinin 5. Maddesi kapsamında Türkiye ile müzakerelerin askıya alınması gibi bir risk var mı?
Hem Türkiye İlerleme Raporu’nda hem de Hammarberg’in yargı hakkındaki raporunda, terör tanımının çok geniş olduğu, uygulamada büyük sorunlar doğurduğu söyleniyor. Terörle Mücadele Kanunu’nun ilgili maddelerinin değişmesi yönünde tavsiyeler var. Biz CHP olarak bu konuda bazı yasa teklifleri de verdik.
Oslo’da poşudan tutuklanan var mı?
Hükümet ne zaman bu sorunu çözecek? Basılmamış kitap nedeniyle, Oslo’daki bir toplantıya katıldığı için, poşu taktığı için insanların terörist diye suçlandığı başka bir ülke var mı? Sayın başbakan da özel yetkili mahkemelerden rahatsız olduğunu ifade etti. Tam 7 yıldır tam üye olmak için mücadele eden bir ülkeye bu manzara yakışıyor mu? Özel yetkili mahkemeyi ne zaman kaldıracaksınız?”
Şikayet eleştirisine yanıt
Umut Oran, bu konuşmasına bazı çevrelerce getirilen “Türkiye’yi yurt dışında şikayet etti” eleştirisi içinse şu yorumu yaptı:
“Özel Yetkili Mahkemelerin kapatılması gerektiğini Başbakan bile söylüyor. Başbakan da ÖYM gerçeğinden rahatsız. ÖYM’ler bu çağda gizli kapaklı kalacak bir konu değil. İnsan haklarını kapalı kapılar ardında değil herkesin önünde açıkça konuşulur. Kimse şu an Silivri cezaevinde milli iradenin tutsak olduğunu da unutmasın. “