CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, ‘Alevilere Yönelik Güncel Hak İhlalleri’ raporunda, Alevi vatandaşların evlerinin işaretlenmesinin, Alevi sivil toplum örgütü yöneticilerine yönelik saldırıların, Alevi mezarların tahrip edilmesinin, cemevlerine saldırıların artık görmezden gelinemeyecek bir sorunun varlığına işaret ettiğini söyledi. Yarkadaş, “İktidarın her fırsatta kullandığı ayrımlaştırıcı, ötekileştirici ve düşmanlaştırıcı dil nedeniyle bir linç kültürü oluşmuş ve bu sokağa taşınmıştır” dedi.
Barış Yarkadaş, ‘Alevilere Yönelik Güncel Hak İhlalleri’ raporunu düzenlediği basın toplantısıyla açıkladı. Raporda, 7 Haziran ve 1 Kasım 2015 genel seçimleri arasında Alevi inancına ve Alevi vatandaşlara yönelik ayrımcı, ötekileştirici ve düşmanlaştırıcı bir dil kullanıldığı belirtildi. “Ülkemizde 13 yıldan beri iktidarda bulunan zihniyet, ayrımcı, ötekileştirici ve düşmanlaştırıcı söylem ve uygulamalarıyla içinde bulunduğumuz ateş çemberinin en büyük sorumlusudur” dendi.
Alevilere Yönelik Güncel Hak İhlalleri” başlıklı raporda, 7 Haziran-1 Kasım 2015 tarihleri arasında Alevi yurttaşlara yönelik farklı illerde 25 ev işaretlemesi, 11 mezar, 3 heykel saldırısı ve Alevi STK yöneticilerine 4 silahlı saldırı meydana geldiği anımsatılarak, “İktidarın her fırsatta kullandığı ayrımlaştırıcı, ötekileştirici ve düşmanlaştırıcı dil nedeniyle bir linç kültürü oluşmuş ve bu sokağa taşınmıştır. Bu, Alevi vatandaşlarımıza yönelik saldırıların temel nedenlerinden biridir” görüşüne yer verildi.
Politik atmosferin yarattığı bu ortamda Alevilere yönelik algının da olumsuz yönde etkilendiğine dikkat çekilen raporda, “Hazırladığımız rapor için Aksoy Araştırma Şirketi’nin 26-31 Ekim 2015 tarihinde yaptığı ‘Aleviler ve Alevilik Algısı Araştırması’nda da maalesef bunu kanıtlayacak ipuçları yer almakta ve dikkat çektiğimiz tehlike konusunda bizi uyarmaktadır” ifadelerine yer verildi.
Türkiye genelinde 600 kişiyle CATI yöntemi kullanılarak, yüzde 95 güven aralığında ve yüzde 4 hata payı ile yapılan araştırmada yer alan “Aleviler ve Alevilik deyince aklınıza ne geliyor?” sorusuna katılımcıların yüzde 4.16’sı “dine aykırı-Müslüman olmayan” ya da diğer olumsuz cümlelerle yanıt vermesi dikkat çekti. Ayrıca araştırmaya katılanların yüzde 10’u geçtiğimiz 5 yıl içerisinde “Alevilerle ilgili bakış açısında değişiklik olduğunu” belirtirken; bunların yüzde 34’ü “olumluyken daha da olumlu oldu”, yüzde 32’si “olumsuzdu olumlu oldu”, yüzde 27’si “olumluydu olumsuz oldu” ve yüzde 7’si ise “olumsuzdu daha da olumsuz oldu” diye yanıt verdi.
Raporda şu görüşlere yer verildi:
“Kısa bir zaman dilimini kapsayan raporda, bu çirkin söylem ve eylemlere ilişkin yeterince örnek yer almaktadır. Alevi vatandaşların evlerinin işaretlenmesi, AKP’li siyasilerin ve idari yöneticilerin dehşet verici açıklamaları, açılan soruşturmaların takipsizlikle sonuçlanması, Alevi sivil toplum örgütü yöneticilerine yönelik saldırılar, Alevi mezarların tahrip edilmesi, cemevlerine saldırılar, Ramazan ayında oruç tutmayanlara yönelik şiddet, bazı Alevi yurttaşlara yönelik linç girişimleri vb. olaylar artık görmezden gelinemeyecek bir sorunun varlığına işaret etmektedir. Aleviler ile ilgili olaylarda özellikle Adıyaman'da 2012'de başlayan ev işaretlemeleri dikkat çekmektedir. Son üç yılda bu olaylar artarak devam etmiştir. Saldırılar son olarak Alevi vatandaşların mezarlarına da yönelmiş, Alevi kanaat ve sivil toplum önderler hedef alınmaya başlanmıştır.”
Rapor için yapılan ve yakın dönemi kapsayan arşiv çalışması ile kamuoyu araştırmasındaki verilerin örtüşmesinin düşündürücü olduğunu anlatılan raporda “Bu durumu tersine çevirmek için, partimiz CHP’nin önderliğinde tüm demokrat kamuoyuna görev düşmektedir. Kaostan, düşmanlıktan ve nefret dilinden beslenen AKP’nin bu oyunun barış ve kardeşliğin diliyle bozmamız gerekmektedir” görüşü savunuldu