Hülya Karabağlı/ Ankara
Buca Cezaevi’ndeki davanın sivil tutuklularından, ‘Merve’ takma adlı eskort, “Arama yapılırken babama, ‘senin kız fuhuş çetesinin üyesi’ demişler. Babam üzüntüden akciğer kanseri oldu. Evi köyü terk ettiler. Babam beni öldürse sorumlusu savcıdır” dedi.
CHP’nin Cezaevlerini İnceleme ve İzleme Komisyonu üyeleri, Buca Cezaevi’nde “Askeri Casusluk Davasında”, ‘eskort’ kızlardan birinin de içinde olduğu tutuklularla görüştü. ‘Merve’ takma adlı eskort, “Ahıra kümese kadar aramışlar. Ararken de senin kız fuhuş çetesinin üyesi demişler. Babam üzüntüden akciğer kanseri oldu. Evi köyü terk ettiler. Perişan bir halde orada burada kalıyorlar. Babam beni öldürse sorumlusu savcıdır” dedi.
Sağ tarafının felçli olması nedeniyle koltuk değnekleriyle yürüyen, davanın bir numaralı sanığı olarak gösterilen Bilgin Özkaynak, “Babam İnönü’nün şoförüydü. Annem de Kurtuluş Savaşında maske fabrikasında çalışmış. Beneskort kızları tanımam” dedi.
CHP’den Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Manisa Milletvekili Özgür Özel, Muğla Milletvekili Nurettin Demir, Buca Cezaevi’nde ‘eskort’ kızlardan birinin de içinde bulunduğu tutuklulara ilişkin rapor ve ifadeler şöyle:
İsmini Açıklamak İstemeyen Tutuklu (Takma İsmi Merve): Annenim, babamın hiçbir şeyden haberi yoktu. Ben illegal çalıştığım için başka yerde adresim yok, son ikamet adresim köy olarak görünüyor. Pandora diye bir bilgisayarda eskort kızlar listesinden ismim çıkmış. Köydeki evimi basmışlar. Ahıra kümse kadar aramışlar. Ararken de senin kız fuhuş çetesinin üyesi demişler. Babam üzüntüden akciğer kanseri oldu. Evi köyü terk ettiler.
Perişan bir halde orada burada kalıyorlar. Babam beni öldürse sorumlusu Savcıdır. O beni normal bir işte çalışıyorum sanıyordu. Yaşlı babamı annemi mahvettiler. Listedeki bütün eskort kızların aileleri haberdar oldu. Hepsi komşularına, köylülerine rezil oldular. Çoğu çıkınca babam beni vurur diyor. Kadına şiddet, kadın cinayetlerinin önlenmesi deniyorsa biri bu savcının yaptıklarını önlensin. Her şey gizli bizim isimlerimiz açık. Babamın hiçbir şeyi yoktu, şimdi kanser oldu. O savcıya hakkımı helal etmem. Bu kızlardan birinin başına bir şey gelirse sorumlusu savcıdır.’
S.K: ‘Örgüt koordinatörüsün denilince gülüyorum ve şaşırıyorum. Ben 20 yaşımda koskoca albayların nasıl koordinatörü olurum? Güya bana bağlı olan sözde 16 kişinin, 12’si Jandarma Komutanlığı, 4’ü Deniz Kuvvetlerinde ve bu sözde bana bağlı 16 kişinin isimlerini bile duymadım. Bir kez olsun görmedim, telefonla konuşmadım, bir kez bile mesajlaşmadım. Dünyada olduklarından, böyle insanların yaşadıklarından haberim dahi yok. Hiçbiri ile irtibatım yok. Bilgin Özkaynağı ömrümde görmedim, telefonla konuşmadım, e-mail atmadım, varlığından bile haberim yoktu.
‘İzmir’de babamın yaşadığı evde mutfak dolabının üstünden siyah bir poşet içinde bir hard disk buluyorlar. Mutfak dolabının üstünden. Ben 5 aydır o eve gitmemişim. 5 ay önce gittiğimde koysam bile, bulunduğunda üstünde toz bile yok. Siyah torbayı bulunca aramaya son veriyorlar.’
Babama aramadan sonra tutanağı imzalamasını söylemişler. Babamda ‘ben bu tutanağı imzalayamam, doğru olmaz’ deyince, ‘bu dava fuhuş, şantaj, casusluk davası, sen imzala, sıkıntıya girmeyin.’ diyorlar. Babam da tutanağı imzalıyor. Benim babam doğuştan kör. Anadolu Engelliler Birliği Körler Derneği İzmir Şube Başkanı babam. Şimdi, bir dönem Saadet Partisinden milletvekili adayı olmuş babam, sürekli ‘böyle bir şeyi Müslüman Müslümana nasıl yapar’ diye hayıflanıyor.
Arama sırasında evimde duştaydım. 15-20 kişi banyoya daldı. Salonda 40, her katta 25 kişi vardı. Baktım evin arandığı falan yok. Örneğin yatağın altına bakıyorlar ama göstermelik. Çünkü yatağın altında koca tüfek var ruhsatını soran yok. Oğlumun tabancası var ama ruhsatını soran yok. Evde gizli bölme varmış dediler.
Babam İnönü’nün şoförü idi, annem de Kurtuluş Savaşında maske fabrikasında çalışmış. Çifte vatandaşım. (Kanada-Türk) Ben ne N.K.’yı ne S.K.’yı ne de eskort kızları tanırım. Birileri bir yerden eskort kızlar listesi bulmuş. Bu davada şimdi nerede başarılı, üst düzey, terfi bekleyen ekarte etmek istedikleri subay varsa, bu kızlarla ilişkilendirmişler. Ordu’da her birimden, her kuvvetten başarılı kim varsa bu davada toplamışlar. Hepsi kritik görevlerdeki isimler, birçoğu üst düzey isimler, başarılılar, gelecekleri parlak isimler bunlar. Bu davada sanık olan bu isimler Türk ordusunun parlayan yıldızları, gözbebekleri. Bu planın içinde bana da sivil kanat olmak gibi bir rol düştü . Anlayacağınız bir taşla iki kuş vuruyorlar. ‘