CHP’nin göz doktoru Ankara Milletvekili Dr. Murat Emir, Meclis’te tiyatro temsilinden kadınları çıkartarak sansürleyen Meclis Başkanı İsmail Kahraman’ın, olaya ilişkin yaptığı yalanlama açıklamalarını, “Zaman zaman el işaretinde kulağının iyi duymadığını anlıyoruz ama prova görüntülerini izlemesine rağmen, yalan olduğunu söyleyecek kadar gözleri de görmüyor” diye değerlendirdi. Emir, göz doktoru olarak istemesi halinde İsmail Kahraman’ı muayene edebileceğini söyledi.
Emir, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kamuflaj giyindiği, sanatçıların eşlik ettiği karakol ziyaretine de tepki gösterdi ve “Meclis’te tiyatroya tahammül edemeyenler, Reyhanlı’da klarnetli, 1 Nisan şakalı, eğlenceli, şarkılı türkülü bir tiyatro sahnelemekten geri durmadılar” dedi. CHP’li Murat Emir, Meclis’te düzenlendiği basın toplantısında provalarda kadınların da sahne rolleri olduğunu belirterek, “Son gün İsmail Kahraman’ın müdahalesiyle temsil kadınlardan steril bir hale getirildi. Prova görüntülerindeki oyun asıldı ve kadın sanatçılar çıkartılmamıştı” dedi.
Emir, görüntülerin açık olmasına karşın Kahraman’ın ‘iftira, yalan’ değerlendirmesine anlam veremediğini vurgulayarak, “Şimdi kendisinin zaman zaman el işaretinden kulağının iyi duymadığını anlıyoruz ama bu görüntüleri izlemesine rağmen, bunların yalan, iftira olduğunu söyleyecek kadar gözlerinin görmediğini de anlıyoruz. Ben bir göz hekimi olarak kendisinin, eğer art niyetli değilse, eğer kasıtlı değilse, göz muayenesi olmasını tavsiye ediyorum. Arzu ediyorsa ben bir göz hekimiyim kendisini de muayene edebilirim. Artık gerçeklerle yüzleşmenin zamanı gelmiştir kendisi açısından ve beyninin arkasında, kadınlara dönük dışlayıcı, ayrıştırıcı, görmezden gelici düşüncelerinin dışavurumunu böylesine yapmamalıdır diye düşünüyoruz. Kendisi bilmelidir ki işgal ettiği koltuk değerli bir koltuktur, Türkiye Cumhuriyeti’nin 2 numaralı koltuğudur, döner koltuk değildir, böylesine dönmelere müsait değildir” dedi.
Emir, AKP milletvekili Metin Külünk’ün, Türkiye gençliği için en büyük tehlikenin deizm olduğu yönündeki değerlendirmesinin sorulması üzerine de “İktidar partisi toplumu, dinselleştirmeye, dinselliği her alanında görünür hale getirmeye çalışırken aslında ülkemizde bir inanç sorununu da otomatik olarak kendiliğinden yaratmış oluyor. Çünkü bizim inancımız her yerde gösterilmeye, makam mevki ele geçirmeye dönük olarak kullanılmaya açık bir inanç değildir ve inancımızı böylesine siyasete malzeme yapanlar aslında bir inanç sorununu da beraberinde getirmiş oluyor” dedi.