Kars
CHP, Saadet Partisi, İyi Parti ve BBP’nin özelleştirilmesi planlanan şeker fabrikalarının bulunduğu kentlerde oluşturdukları ‘şeker-ekmek-vatan ittifakı’na, Kars’ta HDP de katıldı. Kars Şeker Fabrikası önünde yapılan eylemde konuşan CHP’li milletvekilleri, şeker fabrikalarının özelleştirilmesine karşı çıkmanın siyaset üstü bir mesele olduğuna vurgu yaparken; partisinin merkezi olarak da özelleştirmelere karşı çıktığını belirten HDP İl Başkanı Ekrem Savcı da bu mücadeleye destek veren tüm siyasi aktörlerle birlikte hareket etmeye devam edeceklerini söyledi.
CHP’nin, özelleştirilmesi planlanan Doğu Anadolu’daki şeker fabrikalarına gerçekleştirdiği gezi devam ediyor. Erzincan ve Erzurum’un ardından Kars’ta da şeker fabrikası çalışanlarıyla bir araya gelen CHP’li milletvekilleri, şeker fabrikalarının zarar ettiği argümanının gerçeği yansıtmadığını söyledi. Şeker fabrikalarının sadece kâr amacıyla değil aynı zamanda sosyal bir plan kapsamında kurulduğuna dikkat çeken CHP’li vekiller, kâr-zarar değerlendirmesinde fabrikaların tek tek değil, tamamının ele alınması gerektiğini söyledi.
Son açıklanan 14 fabrikalık listede Kars Şeker Fabrikası’nın yer almadığını ancak bu durumun kendilerini güvende ve şanslı hissetmelerine yetmediğini belirten Şeker İş Sendikası Kars Şube Başkanı Yaver Kop, “Şeker fabrikaları totalde kâr ediyor, tek tek değerlendirdiğinizde ise bir kısmı zararda. Doğudaki fabrikalar, küçük ölçekli olmaları sebebiyle diğerleriyle rekabet edebilecek durumda değil. Bizim fabrikamız özelleştirileceği açıklananlar arasında değil ama bu durum bizim halimizin güllük gülistanlık olduğu anlamına gelmiyor. Yarın aynısı bizim başımıza da gelebilir” dedi.
“Ortak mücadelemizle geri adım attıracağız”
Kars’taki fabrikanın özelleştirme kapsamına alınmamış olmasının gelecekte alınmayacağı anlamına gelmediğine dikkat çeken CHP Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu da, “15 Şubat akşamı plan bütçe komisyonunda hükümet özelleştirmenin tanımını değiştirdi. Eskiden kamunun zararlarını azaltmaktı özelleştirme, artık kamuya gelir getirenleri de elden çıkaracaklar. Şeker fabrikalarının tamamını ele aldığımızda, söylenenin aksine bu fabrikalar zarar değil kar ediyor” ifadelerini kullandı. Şeker fabrikalarının özelleştirilmesinin daha önce de defalarca gündeme geldiğini hatırlatan Gaytancıoğlu, “O zaman geri adım attılar, 2018’de de ortak mücadelemizle yine geri adım attıracağız” diye konuştu.
“Zarar ediyorsa yöneticileri değiştir, niye işçiyi kapının önüne koyuyorsun?”
Şeker fabrikalarının zarar ettiği argümanına değinen CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba da, “AKP’liler ‘Şeker Fabrikaları devlete yük, zarar ediyor, kapatacağız’ diyorlar. Zarar ediyorsa yöneticileri değiştir, niye işçileri kapının önüne koyuyorsun? Fabrikalar zarar etmiyor, bilerek ve istenerek zarar ettiriliyor. Araç geçme garantili Yavuz Sultan Selim Köprüsü de zarar ediyor. Hasta garantili Şehir Hastanesi yapmışlar. Zarar ediyor. Onları da kapat öyleyse. Böyle bir devlet yönetimi olur mu?” dedi.
"Millete küfredenin vergi borcunu affediyorsun, şeker fabrikalarının laf ediyorsun"
17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonları sürecinde ortaya çıkan ses kayıtlarında "Bu milletin a... koyacağız" diyen Mehmet Cengiz'in 420 milyon vergi borcunun silinmesini de hatırlatan Ağbaba, şöyle devam etti:
““Şeker fabrikaları zarar ediyor diyorlar, yav sen milletin annesine küfreden iş adamının 465 milyon vergi borcunu affediyorsun, şeker fabrikalarının 31 milyon zararına laf ediyorsun. Yazıklar olsun sana. 25 fabrikanın toplam zararı sarayın 13 günlük zararına denk. Meclis başkanı binlerce lira harcayarak kendisine oda döşetmiş. Kim oturuyor İsmail Karaman beyefendi. Şeker fabrikalarında ise alın terini toprağa döken işçi oturuyor. Tırnaklarıyla kazıyarak üretim yapan pancar üreticileri oturuyor. İtibarın tasarrufu olmaz diyorlar. Eğer memlekete itibar kazandıracaksan bunu şeker fabrikalarıyla kazandıracaksın. Vatanı vatan yapmak için hep birlikte mücadele edildi. Şehitler verildi. Bu topraklara ve değerlerine sahip çıkmamız gerekiyor. Vatanı vatan yapan çay, tütün, şeker pancarı, pamuk, fındık.. Bunlar yoksa bizim varlığımızın ne anlamı var.”