T24- Yazar Tarhan Erdem, CHP Kurultayı'nı "atılımsızlık" olarak değerlendirdi. Erdem "Genelkurmaylık’ın dil konusunda 'Tarafız' açıklaması ardından görüş bildirmeyen bir partiye parti demek bile caiz değildir" diyerek kurultayda soruların cevapsız kalmasını eleştirdi. Tarhan Erdem'in Radikal gazetesindeki köşesinde yayımlanan yazısı (20 Aralık 2010) şöyle:
Başlamayan atılım
Kurultay ilan edildiği günlerde, “Kılıçdaroğlu’nun büyük atılım yolu” başlıklı yazımı, “Umudum büyük atılımdır; diğer yolu kapalı sayıyorum” dileğiyle bitirmiştim. (Radikal, 02 Aralık)
Atılım başlamadı
Kurultay, atılımın ancak başlangıcı olabilirdi. Aylar, hatta yıllarca yürünecek bir yol düşünüyordum; bu nedenle ‘büyük atılım’ yerine, ‘büyük atılım yolu’ demiştim.
Ne kadar hayıflansam azdır; kurultayda atılım başlamadı, altı aydan beri duyduklarım derli toplu söylendi. “Hayıflansam” derken uzak-yakın çevrenin bana katılmadığını belirtmek istiyorum. Çünkü dün okuduğunuzda görmüşsünüzdür, pek çok arkadaşım, seçimlere koşulduğu, hazırlıkların tamamlandığı; iktidar yolunun, hatta sayfalarının açıldığı görüşündedirler.
Sanıyorum bazılarıyla ‘atılım’ ya da ‘ayağa kalkma’ tanımımız farklı; ben nasıl tanımladığımı bahsettiğim yazımda belirtmiştim.
Kurultayda ne yapılmalıydı?
Kurultayda iki görev yapılmalıydı: 1. Devletimizin anayasası, özellikle insan hakları ve demokrasi, yönetim sistemi, yeni sosyal parasal düzen, Kürt sorunu tanımı ve politikaları, dinleyenlerin nelerin nasıl değişeceği hakkında soruları, başka bir soruya meydan vermeyecek biçimde açıklanmalıydı. 2. Çarşaf liste uygulanmalı ve önümüzdeki seçimlerde adayların, kontenjanla gölgelenmeyecek biçimde önseçimle belirleneceği açıkça taahhüt edilmeliydi.
Kılıçdaroğlu’nun konuşmasını okuyanlar, burada yazdıklarımın çoğuna değinildiğini göreceklerdir. O söyleyiş tarzı ve içeriğiyle söylenenlerin hemen hiçbiri yapılamaz. Bazı örnekler vereceğim:
Ne söylendi?
Önce partiiçi demokrasiden başlayayım. Bu kurultayda çarşaf liste uygulansaydı, yarım ağız söylenen önseçime inanılırdı. Çarşaf liste ve önseçim uygulanan bir partide de partiiçi demokrasi kurulmaya başlar ve gelişirdi. Çarşaf liste uygulanmadığı için kimse kusura bakmasın, Siyasi Partiler Kanunu ve seçim yasalarıyla ilgili parlak sözlere inanamıyorum.
Diğer konulara geleyim: Kürt sorunu ağza alınmaktan korkuluyor; ‘Güneydoğu sorunu’ deniyor. Bana göre Kürt sorunu, ne Güneydoğu sorunudur ne de terör sorunu! Kürt sorunu, kendini Kürt olarak tanımlayan ve sınırlarımız içinde bütün yurttaşlarla birlikte yaşamak isteyen, on milyondan fazla yurttaşımızın sorunudur, dolayısıyla Kürtlerin olduğu gibi benim de senin de sorunundur. Bir siyasal parti Kürt sorununu nasıl tanımladığını, bu sorunu çözmek için ne yapacağını açık biçimde söylemiyorsa, hiçbir şey söylemiyor demektir.
Daha iki gün önce Genelkurmay Başkanlığı, Kürt sorununun önemli bir kesiminde, iki dilin uygulanmasında, taraf olduğunu bildiren açıklama yaptı. Yani, dil siyasal bir konuda “tarafım” dedi. Bence, Genelkurmay’ın böyle bir açıklaması hakkında görüş bildirmeyen bir partiye parti demek bile caiz değildir. CHP, Genelkurmay Başkanlığı’nın siyasal bir konuda taraf olmasını kabul ediyor mu, etmiyor mu? Bir kurultay geçti, bu sorunun cevabını kim öğrendi? Lider bilmiyor ki, biz öğrenelim!
“Hak ve özgürlükleri genişleten ve güvence altına alan bir anayasa hayata geçirilecektir”. 41 ‘Söz’den biri budur. Bu sözü, Sayın Devlet Bahçeli de söylüyor, Sayın Erbakan da! Anayasa konusunda söylenenleri ayıran bazı unsurlar vardır. Vatandaşlık tanımı, evrensel ilkelere uyum, yönetim sistemi ilkeleri, erkler arasındaki ilişkinin çözümü, cumhuriyetin temel ilkelerini koruma kavramı ve kuralı… Bu ve benzerleri hakkında anlaşılır açık vaziyet almayınca bir şey söylenmiş olmuyor, aziz CHP’liler! Örneğin, yeni yönetim sistemini açıkça tanımlamamış bir deklarasyonla halka gidilemiyor!
Umudumuzu yitirmeyelim Neyse, yine de umudumuzu yitirmeyelim; yeni yönetimin seçim beyannamesi hazırlıklarını bekleyelim; belki heyecanla AK Parti karşısında yükselen, gerçekçi ve açık konuşan bir partiyi selamlamak olanağı buluruz.