Türkiye, ABD Senatosu tarafından ortaya konan CIA’nın insanlık dışı işkence yöntemlerini kınadı. Senatonun raporunu şeffaflık açısından önemli bulduğunu ve sorumluların hesap vermesini isteyen Dışişleri, CIA’nın işkence yaptığı tutukluların naklinde İncirlik Üssü’nü kullandığı iddialarını ise unuttu.
ABD Senatosu’nun CIA’nın 11 Eylül sonrasında “terör zanlılarına” yönelik işkence raporunu kınayan Türkiye diğer yandan “şeffaflık” adına yayımlanmasını doğru buldu. Türkiye’nin de CIA ile işbirliği yaptığına dair ciddi iddialar varken bu konuda hiçbir soruşturma yapmamış ve sessiz kalmayı tercih etmiş olan Ankara, şimdi işkence mağdurları arasında Türk vatandaşlarının bulunup bulunmadığını araştırmaya girişti.
Cumhuriyet gazetesinden Duygu Güvenç’in haberine göre, raporun yayımı sonrasında önce Dışişleri Bakanlığı yazılı bir açıklama yaptı, ardından Bakan Mevlüt Çavuşoğlu sorulara yanıt verdi. Yazılı açıklamada, “ABD’nin raporu hazırlayıp kamuoyuyla paylaşmasının şeffaflık adına olumlu bir adım teşkil ettiği” belirtilse de “Raporda yer verilen uygulamalar hiçbir surette mazur görülemez. İnsan haklarının korunması, insani ve hukuki bir sorumluk olmanın yanı sıra, terörle mücadelede sonuç alınması bakımından da fevkalade önemlidir” vurgusu yapıldı. Sorumluların hesap vermesi istendi.
Çavuşoğlu da “Arkadaşlarımız titizlikle raporu inceliyor. 5 bin sayfalık bir rapor. Türk vatandaşları da var mı diye içinde. İncelediğimiz kısmına baktığımızda, gerçekten kabul edilmeyecek ve insanlık dışı muamele ve işkence görünüyor” dedi. Ancak Türkiye, “şeffaflığa” vurgu yaparak eleştirel bir tutum alırken CIA’nın sistematik işkence programı çerçevesinde yapılan uçuşlarda Türk hava sahası ve İncirlik Üssü’nün 24 kez kullanılmasına izin verdiği iddialarına hiç değinmedi. Bu iddialar WikiLeaks belgelerinde de yer almıştı. Belgelerde ABD’nin eski Türkiye Büyükelçisi Ross Wilson’ın dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı Norton A. Schwartz’a 8 Haziran 2006’da gönderdiği raporda, Türkiye’nin verdiği izin detaylarıyla anlatılıyordu.
Schwartz’ın Türkiye seyahati öncesinde gönderilen raporda “TSK bize İncirlik’i, 2002’den itibaren ‘Fundamental Justice’ operasyonu çerçevesinde tutuklu nakillerinde yakıt ikmali için kullanmamıza izin veriyordu. CIA İncirlik Üssü’ne 24 iniş yaptı. Ancak Türkiye bu izni 2006 Şubatı’nda kaldırdı” ifadesi yer almıştı. Raporda ayrıca “ABD Genelkurmayı’nın yeniden izin almak için yapması gerekenlerin düşünüldüğü” belirtilirken konunun 14 Haziran 2006’da Türkiye’ye gelecek Schwartz’ın gündemine alındığı belirtilmişti.
Açık Toplum Enstitütüsü’nün geçen yılki raporunda Türkiye, CIA’ya yardım eden 54 ülke arasında yer almış, 2006’da bir Iraklı’yı CIA’ya verdiği iddia edilmişti. Avrupa Parlamentosu’nun CIA’nın gizli gözaltı merkezleri ve zanlı nakliyle ilgili 2007 tarihli raporunda, “Türk makamlarının yasadışı gözaltına alınan bu kişilerin naklinde topraklarının kullanılması konusundaki sessizliğine” işaret edilmişti.
Başta eski CHP milletvekili Ahmet Ersin olmak üzere pek çok muhalif vekilin bu konudaki soru önergeleri yanıtsız bırakılmışken dün CHP Milletvekili Faruk Loğoğlu, Başbakan Ahmet Davutoğlu’na verdiği soru önergesinde, “CIA’nın operasyonları kapsamında kullanılan Richmor Aviation şirketine ait bir uçak 2002’de Adana’da duraklama yapmış mıdır” sorusunu yöneltti.
- Türkiye CIA’nın gizli gözaltı programında en az bir zanlının yakalanmasında rol oynadı, havaalanları ile hava sahasının yasadışı nakillerde kullanımına izin verdi.
- 2006’da Türk makamları, El Kaide’nin Afganistan’daki harekât sorumlusu olduğu iddiasıyla Abdül Baki’yi yakalayarak ABD’ye teslim etti. Bu kişi 2007 Nisanı’nda Guantanamo’ya gönderildi.
- CIA’nın nakiller için kullandığı Richmor Havacılık’a ait en az bir uçak 2002 Temmuz sonlarında Adana’ya indi.
- Guantanamo’ya yasadışı nakledilen en az 6 kişi İncirlik’ten geçti. Cezayir uyruklu 6 kişi 2002’de Bosna Hersek’de gözaltına alınarak önce Tuzla’daki NATO üssüne götürüldü, C-130 tipi askeri uçakla Guantanamo’ya nakledilmeden önce İncirlik’te ikmal yaptı.