CIA'i tuzağa düşüren doktor

CIA'i tuzağa düşüren doktor
T24 - Ürdün’ün hapisten salıverip CIA emrinde Afganistan’a gönderdiği doktor, El Kaide ajanı çıktı. Üstelik Türkiye’de tıp eğitimi aldığı belirtilerken, "canlı bombanın" eşi konuyla ilgili olarak eşinin kesinlikle CIA veya Ürdün ajanı olmayacağı söyledi. Taraf gazetesinin haberine göre beklenen haber sonunda gelmişti. 11 Eylül 2001’deki saldırılardan beri CIA, Afganistan’ın ve Pakistan’ın her yerinde El Kaide’nin liderlerini arıyordu. Örgütün iki numaralı lideri Eymen El Zevahiri bu isimlerden biriydi. Ürdün istihbaratından bir ajan sonunda El Zevahiri’nin yerini bulmuştu. Haber çok sağlam bir kaynaktan geliyordu. Ürdün İstihbaratı CIA’in bölgede en çok güvendiği istihbarat örgütüydü. ABD’nin Irak’ı işgalinden sonra CIA, Ürdün istihbaratına milyonlarca dolarlık yardım yapmıştı. Bunun meyvelerini de aldı. Irak El Kaidesi’nin lideri Ebu Musab El Zerkavi 2006’da Ürdünlü ajanların yardımlarıyla bulunup öldürülmüştü. 2001’den beri El Kaide liderlerinin peşinde olan ve elinin boş döndüğü her gün Amerikan kamuoyunda güvenirliğini yitiren CIA’in Kabil’deki görevli üst düzey ajanlarını asıl heyecanlandıran, haberin bir gün bu istihbaratı vermesi için seçilmiş çok özel bir ajandan geliyor olmasıydı.Türkiye’de okuduBu çok özel ajanın adı Humam Halil Ebu Mulal El Balawi’ydi. El Zerkavi’nin doğduğu Ürdün’ün, çok cihatçı yetiştirmiş Zarka şehrinde çalışıyordu. 1977 yılında Kuveyt’te doğmuş, Bedevi kökenli ailesi 1991’deki Körfez savaşı sonrasında Ürdün’e yerleşmişti. Radikal İslamcı örgütlere katılmış, Filistinli gruplarla çalışmış ve bu yüzden hapse düşmüştü. 32 yaşındaydı ama radikal örgütlerin işsiz ve yoksul gençlerden oluşan genel militan profilinden farklı bir hikâyesi vardı. O da bulmakla görevlendirildiği Zevahiri gibi bir doktordu. BM hastanesinde çalışıyordu. Tıp eğitimini ise Türkiye’de almıştı. Burada Türk bir gazeteciyle evlenmiş, iki de çocukları olmuştu. Zaten hikâyesi de suçu affedilip JİTEM’de çalıştırılan PKK itirafçılarınkine benzeyecekti.El Kaide’de yükseldiSenaryolardan birine göre 2007’de hapisten çıkarılarak Ürdün İstihbaratı’na alındı. Görevi açıktı: Bir Arap cihatçı gibi Afganistan’a gitmek, El Kaide’ye katılmak, sürekli yer değiştiren El Zevahiri’nin yanına kadar sokulup, yerini Amerikalılara bildirmekti. Görevi o kadar gizliydi ki ailesine bile güvenemez ve gerçeği söylemezdi. Bu yüzden de kendisine ABD kapısını açacak eğitimi almak için iki çocuğunun ve annelerinin yaşadığı Türkiye’ye gideceğini söyleyerek evden çıktı. Ama Afganistan’a gitti. Kısa bir süre sonra El Kaide’de tanınan isimlerden biri haline geldi. Yeni adı Ebu Dücane El Horasani’ydi. El Kaidecilerin internet forumlarında dil ve Kuran bilgisiyle sivrilmiş, örgütün internetteki Horasan’ın Öncüleri adlı dergisi onunla bir röportaj bile yapmıştı.Olan biteni uzaktan sabırla izleyen CIA için büyük gün geçen hafta içinde geldi. Çarşamba günü Kabil’de bulunan CIA ve Ürdün İstihbaratı’ndan ajanlara Halil El Balawi’nin acil buluşma talebi ulaştı: El Zevahiri’yi ‘bulmuştu’.Buluşma yeri Afganistan’ın güneyinde, Pakistan sınırına 32 km mesafedeki Khost vilayetiydi. Şehrin yakınlarındaki eski Sovyet üssü, CIA’in El Kaide ve Taliban militanlarına karşı operasyonlarını yürüttüğü bir merkez olarak kullanılıyordu. Üs, adını da Afganistan işgali sırasında ölen ilk ABD’li asker olan Nathan Chapman’dan almıştı.‘Öl’ emri El Zevahiri’denHalil üsse girerken üstü aranmayacak kadar itibarlı ve özel bir ajandı. İçeri girdi. Karşısında ona bu görevi veren Ürdün İstibaratı’ndan yetkililer ve CIA ajanları vardı. Görevi burada bitmişti. Kendini havaya uçurdu.Patlamada kendisiyle birlikte yedi CIA ajanı ve Kral Abdullah’ın akrabası olan üst düzey bir Ürdün istihbaratçısı öldü. Tamamladığı görev, yerini bulmak için Afganistan’a geldiği Eymen El Zevahiri’nin ona verdiği görevdi. Aslında sadece El Kaide’nin ajanıydı. Zevahiri’nin ona son emri “Benim yerimi bulduğunu söyleyerek onları çağır ve kendini patlat” olmuştu.Saldırı, en çok, bir süre olayla ilgisini bile reddeden Ürdün’ü utanç içinde bırakmış gözüküyor. Nüfusunun yarıdan çoğu ABD’ye öfkeli Filistinlilerden oluşan Ürdün ile ABD’nin güven ilişkilerinin artık eskisi gibi olmayacağı kesin. Fakat asıl hayal kırıklığı cenazelerin geldiği CIA’in Virginia’daki merkezinde yaşanıyor. Bu, 1983’te ABD Beyrut Büyükelçiliği’ne yönelik saldırıda sekiz ajanını kaybeden CIA’in en büyük kayıplarından biri. CIA’i asıl endişelendiren ise El Kaide’nin bu kadar kritik noktlara kadar sızabilmesi... 'Eşim kesinlikle ajan olamaz'Afganistan’daki intihar saldırısında 7 CIA ajanını öldüren "canlı bomba"nın Türk eşi, eşinin böyle bir şey yapacağına inanmadığını belirterek “Kesinlikle ajan olamaz, evden bile  çıkmazdı” dedi.Afganistan'da düzenlediği intihar saldırısında 7 CIA görevlisini öldüren Ürdünlü El Balavi'nin Türk eşi Defne Bayrak, NTV’nin sorularını yanıtladı.Bayrak, şöyle konuştu:“Biz Türkiye gelirken eşim de gelecek diye bekledik. Olayı gazetelerden, televizyondan öğrendik. Dokuz yıldır evliydik. Türkiye’de okuyordu, Afganistan’a değil Pakistan’a gitmişti. Cerrahide yüksek eğitim almak istiyordu.Okul işini ayarlayamayınca işe girdiğini biliyorduk. Eşim kesinlikle CIA ya da Ürdün ajanı olamaz, çünkü evden bile çıkmayan bir insandı. Eşimin öyle bir şeyi yaptığına inanmıyorum. Bana zaten hiçbir zaman söylemedi, öyle bir şey olduğunu tahmin etmiyorum.Son telefon görüşmesini 1.5 ay önce yaptık. Buraya geleceğinden bahsetmişti, normal bir konuşmaydı. Türkiye'de uzmanlığına devam etmek istiyordu.  Biz buraya geldik, kendisi de o yüzden ‘Siz gidin, ben geleceğim’ demişti."