ÇİÇEK: ÇAĞDAŞ DEVLETİN EN ÖNEMLİ GÖREVİ SOSYAL DEVLET OLMAKTIR ANKARA (A.A)

-ÇİÇEK: ÇAĞDAŞ DEVLETİN EN ÖNEMLİ GÖREVİ SOSYAL DEVLET OLMAKTIR ANKARA (A.A) - 12.12.2010 - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, ''Anayasa yazsın ya da yazmasın, çağdaş devletin en önemli görevi sosyal devlet olmaktır, kendi insanının sıkıntılı gününde ona yardım etmektir; biz bunları kurumsallaştırdık'' dedi.  18. Yoksullarla Dayanışma Haftası, Yoksullara Yardım ve Eğitim Vakfı (YOYAV) tarafından Dedeman Otel'de düzenlenen törenle başladı.  Törende konuşan Çiçek, Anadolu coğrafyasında gerçekleştirilen medeniyetin, ''başkası için yaşayanların kurduğu medeniyet'' olduğunu belirterek, bunlara ''vakıf medeniyeti'' denildiğini ifade etti. Vakıf medeniyetlerinin altın kıymetinde olduğunu vurgulayan Çiçek, günümüz dünyasında öne çıkan değerlerin, bunların önemli bir kısmının korunması ve yaşatılması için vakıflar kurulduğunu dile getirdi. Türkiye'nin uzunca bir zaman yüksek enflasyonla yaşadığını, 3 haneli enflasyonların görüldüğünü hatırlatan Çiçek, son 30-40 yıla bakıldığında yüzde 100'ü aşan enflasyon, yüksek işsizlik ve arka arkaya büyük ve dipten gelen krizler yaşandığını söyledi. Böylesine bir ortamda nüfusun en az üçte birinin de hiçbir sosyal güvenliği olmadığı ve günlük bir doların altında yaşamaya mahkum milyonlar bulunduğunu kaydeden Çiçek, ancak buna rağmen toplumda hiçbir patlama, isyan ya da kitlesel eylemin olmadığına işaret etti. Çiçek, bunun sebeplerinin de aile dayanışması, mahalli idarelerin yaptıkları çalışmalar ve vakıflar olduğunu anlattı.  Ailenin önemine değinen Çiçek, hükümet olarak aileye çok önem verdiklerini, ailenin toplumun çekirdeği olduğunu söyledi. Çiçek, ''Aile içi dayanışma bu toplumun en önemli sigortasıdır, teminatıdır. Bir eve bir tek kişi tarafından bile gelir geliyorsa diğerleriyle bunları paylaştı ve çok şükür bu dayanışma bugün devam ediyor. Aile aynı zamanda bir sosyal güvenlik kurumu görevini de baştan bugüne sürdürüyor'' diye konuştu.  Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma vakıflarının da 1986 yılından beri önemli faaliyetlerde bulunduğunu ifade eden Çiçek, vakıfların ihtiyaç sahipleri ve gençlerin yoksulluklarını giderebilmek, ihtiyaçlarını karşılamak için çaba gösterdiğini belirtti.  Yapılan her işin istismarcıları bulunabileceğine de dikkati çeken Çiçek, devlet olarak bunların sona ermesi için ''Sosyal Yardım Bilgi Sistemi Projesi (SOYBİS)'' başlattıklarını hatırlattı. Çiçek, proje kapsamında Türkiye'de ihtiyaç sahiplerinin tespit edildiği, böylece yardım alanların fazladan yardım alarak başkalarının haklarına tecavüz etmesinin önüne geçildiğini anlattı. Sosyal politika ağırlıklı bir icraat sürdürdüklerini dile getiren Çiçek, ''Anayasa yazsın ya da yazmasın, çağdaş devletin en önemli görevi sosyal devlet olmaktır, kendi insanının sıkıntılı gününde ona yardım etmektir; biz bunları kurumsallaştırdık. Çıkardığımız birçok yasalar, imkanlar var'' dedi.  Geçen ay itibariyle evde bakım yardımı alan 231 bin engelli yakını bulunduğunu, 205 bin okuma çağındaki engellinin de özel eğitim yardımından yararlandığına işaret eden Çiçek, devlet olarak olabildiğinde ihtiyaçları karşılamaya çalıştıklarını ancak herkesin bu alanda desteğine ihtiyaçları olduğunu söyledi.  Türkiye olarak sadece yurt içindeki değil, dünyanın pek çok farklı ülkesindeki ihtiyaç sahibi insanlara da yardım elinin uzatıldığını kaydeden Çelik, şöyle devam etti: ''Türkiye, sıradan bir devlet değil. En evvel bölgesinde ve giderek dünyada yıldızı parlayan ve en ufak bir sıkıntı söz konusu olduğunda da ilk akla gelen ülkelerin başında da Türkiye gelir. Hamdolsun Türkiye bu noktaya gelmiştir bu 8 sene içerisinde. Nerede bir sel felaketi, deprem, tabii afet söz konusu olsa en evvel oradaki insanların yardımına koşan bizi devletimizdir ve bizim devletimizin arkasında da hayırsever vatandaşlarımızın katkısı vardır. Bu Pakistan için böyledir, İsrail için böyledir, Arnavutluk için böyledir, Haiti için böyledir. Müslüman, Müslüman olmayan, Musevi, Yahudi, Hristiyan hiçbir ayırım yapmaksızın, Türkiye dünyanın dörtbir tarafında bu yardım faaliyetlerini sürdürüyor. Bu krize rağmen, bir yıl içerisinde bu sene, bu yardımlar için devletin ve hayırsever vatandaşlarımızın katkısı 2 milyar doları bulmuştur. Türkiye böylesine bir başarıyı dünyada da gerçekleştiriyor. Bu bizim  kültürümüzden, insanlık anlayışımızdan ve hiç şüphesiz dinimizin bize telkin ettiği tavsiyelerden kaynaklanan geldiğimiz bir noktadır.''  -''YÜZDE 600'LÜK GELİŞME VE İLERLEME SAĞLANDI''- AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik de 2002'de 1 dolar ve altında geçinen insan oranının nüfusun yüzde 3,5'inin oluşturduğunu, şimdi bu oranın sıfırlandığını, 2 dolar ve altında geçinenlerin nüfusun yüzde 3'ünü oluşturduğunu, bunun da hemen hemen sıfıra yaklaştığını, 4 dolar 15 sentin altında geçinenlerin oranının yüzde 30'dan yüzde 5'lere indiğini belirterek, 2002'den bu yana yüzde 600'lük bir gelişme ve ilerleme sağlandığını kaydetti.  Türkiye'de 9 milyon yeşil kartı olan vatandaşın bulunduğunu ve bunların ilaçlarının ödendiğini hatırlatan Çelik, hastanelerde rehin kalınan dönemlerin de tarihe karıştığını anlattı.  Günübirlik, çaresiz vatandaşlara belediyeler ya da Sosyal Yardımlar ve Dayanışma vakıflarınca yardımlar götürüldüğünde ''bu sadaka kültürüdür'' denildiğini anımsatan Çelik, ''Dünyanın her tarafında devlet eğer sosyal devletse fakir, fukarasını gözetmek zorundadır. 'Altta kalanın canı çıksın, ben tok olayım, başkası acından ölsün bana ne' zihniyeti çok vahşi bir kapitalist zihniyettir'' diye konuştu.  Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Van Bahçeşehir'e gittiklerinde, küçük bir kız çocuğunun kendisine sarılarak ''üvey annesinin kendisini okutmadığını, okumak istediğini'' söylemesi üzerine, ilçe kaymakamına talimat vererek kız çocuğuyla ilgilendiklerini belirten Çelik, Koza Yönetim Kurulu Üyesi ve YOYAV Sosyal Hizmetler Başkanı Melek İpek'in, kızı ve erkek kardeşini Ankara'ya getirterek okuttuğunu, şimdi her ikisinin de birer üniversite öğrencisi olduklarını anlattı.  Çelik, herkesin elinden geleni yapması gerektiğini dile getirerek, ''Herkes bir mum yakarsa nice ufuklar aydınlanır'' dedi. Eski TBMM Başkanı Köksal Toptan, dünyada bir milyar insanın yetersiz beslenme, açlık sorunuyla karşı karşıya olduğunu, her bir saatte 720 çocuğun yetersiz beslenmeden öldüğünü belirtti. Toptan, dünyada bir milyar 700 milyon insanın obezite sorunu olduğunu, bunun için de 1,4 trilyon dolar harcandığını söyledi.  Toptan, her yıl dünyada silahlara harcanan parayla sadece Afrika'daki değil tüm insanların sorunlarını çözmeye yeterli olduğunu belirtti.  YOYAV Genel Başkanı İbrahim Ateş de Yoksullarla Dayanışma Haftası kapsamında 32 sivil toplum kuruluşunun desteğiyle hafta boyunca 91 etkinlik yapılacağını ve bu etkinlikler çerçevesinde 1 milyon 467 bin 457 kişiye yardım eli uzatılacağını bildirdi.  Ateş, Türkiye'deki tüm kuruluşların el ele vermesi halinde 1-2 senede Türkiye'de yoksulluğun bitirilebileceğini ifade etti.  Konuşmaların ardandan törene katılanlara plaket verildi ve toplu fotoğraf çekildi.  -POLİSİN KİMLİK SORMASI- Bir gazetecinin, törene girişinde Cemil Çiçek'e Ankara Ümitköy Park Caddesi'ndeki içkili mekanlarda ebeveynlerinin yanındaki çocuklardan, Ankara Çocuk Şubesi ekiplerinin kimlik istediği yönündeki olayı nasıl değerlendirdiğini sorması üzerine Çiçek, olayı gazetelerden okuduğunu, ilgililerden bilgi alma imkanı olmadığını söyledi.  Çiçek, ''Sadece gazete beyanına bakarak bir yorum yapmam. Hakikaten öyle midir başka bir yönü var mıdır yok mudur? Müsaade ederseniz her türlü bilgiyi alayım ondan sonra size bir değerlendirme yapayım. Çünkü eksik bilgiyle, yanlış değerlendirme yapıyoruz o da yanlış sonuçlara, lüzumsuz tartışmalara sebebiyet veriyor'' dedi.