-ÇİÇEK: MİLLİ GÜVENLİĞİN ESASLARI KABUL EDİLDİ ANKARA (A.A) - 22.11.2010 - Hükümet Sözcüsü, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısında kabul edilen Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'nde, ''Soğuk savaş sonrası dönemde uluslararası alanda meydana gelen gelişmeler dikkate alınmak suretiyle Türkiye'nin bugün ve gelecekte karşılaşabileceği güvenlik sorunlarının kapsamlı bir şekilde değerlendirilerek, milli güvenlik siyasetinin esaslarının kabul edildiğini'' belirtti. Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısında ele alınan konulara ilişkin açıklama yaptı. Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'nin Bakanlar Kurulu toplantısında kabul edildiğini söyleyen Çiçek, şunları kaydetti: ''Ancak bu belge hazırlanırken bir kısım merhalelerden geçmesi gerekiyor. Sizin de zaman zaman sorduğunuz ya da yazılarınızda kamuoyuna intikal ettirdiğiniz gibi önce Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği, ilgili kurum ve kuruluşlardan görüşleri alıyor. Bunların üzerinde değerlendirmeler yapıyor. Sonra taslak metinler ilgili kurum ve kuruluşlara gönderiliyor, bir defa daha değerlendirme yapılıyor. Nihai metin ortaya çıktıktan sonra da Milli Güvenlik Kurulu'nun toplantısına getiriliyor. Geçtiğimiz Milli Güvenlik Kurulu toplantısında hazırlanan bu metin orada kabul edildi ve hükümete tavsiye edilmesine karar verilmişti. Bugün yaptığımız toplantıda bu siyaset belgesi değerlendirildi ve kabul edildi. Dolayısıyla bundan sonra diğer belgelerin hazırlanması ve buradaki hedefler doğrultusunda çalışma yapılması karara bağlanmış oldu böylece. Yeni belgede, soğuk savaş sonrası dönemde uluslararası alanda meydana gelen gelişmeler dikkate alınmak suretiyle ülkemizin bugün ve gelecekte karşılaşabileceği güvenlik sorunları kapsamlı bir şekilde değerlendirilmiş ve Milli Güvenlik Siyasetimizin esasları kabul edilmiştir. Bu değerlendirmede, geleneksel güvenlik sorunları yanında kamu düzeni ve güvenliği, enerji arzı güvenliği, gıda ve su güvenliği, sanal ortam güvenliği, afetler ve kamu sağlığına yönelik riskler gibi sorun alanları da yer almaktadır. Diğer taraftan ülke yararına kullanılabilecek imkan ve fırsatlar da göz önünde bulundurulmaktadır. Vatandaşlarımızın huzur ve güvenliğini esas alan bir yaklaşımla güvenliğin sağlanması yanında temel hak ve özgürlükleri kullanmasının kolaylaştırılması da dikkate alınmıştır. Uluslararası alanda güvenliğin sağlanması konusunda çok boyutlu bir yaklaşım benimsenmiş ve uluslararası barış ve istikrara katkıda bulunma hususu bu metinde yer almıştır. Dolayısıyla bugün Bakanlar Kurulu'nda kabul edilen metnin özü burada zikredilen hususlardır.'' -''ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ İLE İLGİLİ YASA TASARILARI MECLİS'E GÖNDERİLDİ''- Çiçek, 12 Eylülde yapılan halk oylaması sonucu gerçekleşen anayasa değişikliğiyle ilgili 30'dan fazla mevzuatta değişiklik yapılması gerektiğini belirtti. Bunlardan dokuz tanesinin ayrı yasa olarak çıkarılması gerektiğini ifade eden Çiçek, geri kalanları da paket yasa olarak Meclis'e göndermeyi düşündüklerini bildirdi. Bu anayasa değişikliğiyle ilgili bazı yasa tasarılarının Meclis'e gönderildiğini dile getiren Çiçek, şöyle konuştu: ''Kamuoyunda sanki, 'anayasa değişikliği yapıldı, ama ondan sonra hiçbir şey yapılmadı' gibi çok da doğru olmayan bir kanaat oluşturulmaya çalışılıyor. O dokuz yasadan kişisel verilerin korunmasıyla ilgili yasa tasarısı Adalet Komisyonu'nda, HSYK ile ilgili yasa tasarısı ise komisyondan geçti Genel Kurul'a indi. İnsan Hakları Başkanlığıyla ilgili yasa tasarısı Anayasa Komisyonu'nda görüşüldü, alt komisyonda ilk görüşmesi yapıldı, alt komisyona havale edildi. Meclis İç Tüzüğünde yapılacak düzenlemeler var. Onun dışındaki yasa tasarılarını da arka arkaya göndermeye çalışıyoruz. 'Bu anayasa değişikliği yapıldı da ne oldu, bununla ilgili mevzuat düzenlemeleri yapılmadı' deniliyorsa doğru değil. Bununla ilgili arka arkaya Meclis'e bu tasarıları gönderiyoruz.'' Bakanlar Kurulu'nda kabul edilen tasarılardan birinin kamu denetçiliği ile ilgili olduğuna işaret eden Çiçek, şöyle devam etti: ''Biliyorsunuz bu tasarı geçtiğimiz dönemde kanunlaşmıştı, ancak Anayasa Mahkemesine konu götürüldü. Anayasa Mahkemesi, yaptığı değerlendirme sonucu 'bunun anayasal dayanağı yoktur' diye yasayı iptal etmişti. 12 Eylül günü yapılan halk oylamasında bunun anayasal dayanağı da oluştuğu için biz bu kamu denetçiliği yasasını bugün itibarıyla TBMM'ye gönderiyoruz. Ümit ediyoruz ki; bu tasarı en kısa sürede yasalaşmış olacaktır ve arkasından da insan haklarıyla ilgili olarak önemli bir kurumsal yapıya Türkiye kavuşmuş olacaktır. Kamu denetçiliği yasasıyla getirilen düzenleme devletin iş işlemlerinden dolayı hak kaybına uğradığını iddia eden kişi ya da kişilerle ilgili olarak yargı yolundan ayrı bir nevi yeni denetim imkanını getirmiş olacağız.'' -ELEKTRONİK TİCARET- Toplantıda, elektronik ticaretin düzenlenmesiyle ilgili kanun tasarısının ele alındığını bildiren Çiçek, tüm dünyada elektronik alanda önemli teknolojik gelişmeler yaşandığını, birçok iş ve işlemlerin artık elektronik ortamda gerçekleştiğini anlattı. Dolayısıyla klasik iş ve işlem yöntemlerinin dışında elektronik alanda da bir yasal düzenlemeye ihtiyaç bulunduğunu ifade eden Çiçek, geçen yasama döneminde ''elektronik imza''nın çıkarıldığını, ancak bu alanda derli toplu bir yasanın, kuralların bulunmadığını, bunun da sıkıntılara neden olduğunu ve yargıya intikal ettiğini belirtti. Bundan dolayı bir temel yasaya ihtiyaç bulunduğunu vurgulayan Çiçek, bu yasanın üç temel ilkesinin olduğunu belirtti. Bunlardan birinin, güvenin sağlanması olduğunu söyleyen Çiçek, ticari hayatta güven yoksa bunun beraberinde pek çok sıkıntı getireceğini, onun için bu yasa bu güveni sağlamaya yönelik olduğunu ifade etti. Yasadaki ikinci ilkenin, rekabet gücünün azaltılmaması ile ilgili olduğunu kaydeden Çiçek, şöyle dedi: ''Üçüncü olarak da bu ülkeye bağlı olarak elektronik ortamda işlem yapan kimselerin güveninin sağlanması ilk amaç. Bu güven sağlanırken ticari hayata gerekli olandan fazla müdahale edilmemesi, serbest piyasa koşullarına göre iş ve işlemlerin sürdürülebilmesidir. Bu yasa beraberinde neyi getirecek? Bir kısım yanılmaları, özellikle müşterilerin, alıcıların aslı esası olmayan bir kısım bilgilerle, bir kısım propagandalarla kandırılmasını önlemeye yönelik bir düzenlemeyi beraberinde getirmektedir.'' Cemil Çiçek, toplantıda iç ve dış siyasetteki gelişmelerin de değerlendirildiğini kaydetti.