T24 - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Öcalan'ın, Hakkari'deki mayın saldırısıyla ilgili 'PKK içindeki gruplar da olabilir' açıklamasını değerlendirerek “Bugüne kadar söylemediği iki üç tane şeyi söylüyor orada; 'kendi içlerinde kontrolsüz grupların' olduğunu söylüyor.” dedi.
Çiçek, Habertürk televizyonunda katıldığı bir programda, gündemdeki çeşitli konulara ilişkin soruları yanıtladı. "Hafta sonu güvenlik zirvesi yapıldı gerekçesi neydi? Terör örgütünün eylemsizlik kararı ile alakası var mıydı?" sorusuna Çiçek, "Onunla alakası yoktu" karşılığını verdi.
Türkiye’nin gündeminin çok sık değiştiğini belirten Çiçek, şunları söyledi:
"Yabancılarla yaptığımız görüşmelerde ’bu kadar yoğun gündemle nasıl baş ediyorsunuz, yorulmuyor musunuz?’ diyorlar. Hakikaten, bazen bizde bir günde olan olaylar batıda bir yılda olmaz... Dolayısıyla daha sabah konuştuğumuz işin özüne vakıf olmadan bir başka gündeme geçiyoruz. Bunun da getirdiği bir kısım sıkıntıları yaşıyoruz. Türkiye böyle bir ülke ama bir değişmeyen gündem var Türkiye’de. 40 yılı aşan süredir yarım yüzyıl desek mübalağa olmaz, o da güvenik ve terör konusudur. 40 yılı aşkın bir süredir konuşulsun ya da konuşulmasın en temel konusu budur, bir süre daha bu böyle devam edecektir, gerçekçi olmak gerekir. Bu coğrafyanın, çevremizde olup bitenlerin, uluslararası politikanın, terörün uluslararası politikada bir enstrüman olarak kullanılmış olmasının getirdiği bir çok sebepten dolayı, terör Türkiye’nin gündeminde oluyor."
Türkiye’nin gündeminde terör konusu varsa, ülkeyi yönetenlerin gündeminde de bunun olacağını ifade eden Çiçek, terör konusunu yakından takip ettiklerini bildirdi.
MİT müsteşarının ABD ziyaretiBilinen, bilinmeyen şekliyle bu tür toplantıları yaptıklarını anlatan Çiçek, güvenlik zirvesinin de yeni komuta kademesinin değişikliğinden sonra yapılan dar kapsamlı bir toplantı olduğunu söyledi.
Toplantının çok özel bir sebebi bulunmadığını ve terör olaylarındaki muhtemel gelişmelerin değerlendirildiğini belirten Çiçek, toplantının ardından MİT Müsteşarının ABD’ye gittiği yönündeki haberlerin de tamamıyla yanlış olduğunu bildirdi. Çiçek, "Sayın Müsteşar önceden kararlaştırılmış bir toplantıya gitti. Ben, gideceğini bir kaç gün önceden biliyordum. Özel bir anlamı yok, bu tür randevular ’akşam aklımıza düştü, sabah gidip görüşelim’ cinsinden randevular değildir. Bunun en az bir ay geriden planlaması yapılmıştır" dedi.
Bakan Çiçek, "Hakkari’de aralarında 1,5 yaşındaki çocuğun da bulunduğu 9 kişinin öldürüldüğü saldırı ile ilgili olarak elinizdeki son veriler nedir, kim yaptı?" sorusunu yanıtlarken, Türkiye’nin terör konusunu son 1-2 senedir daha değişik boyutları ile görmeye başladığını söyledi.
Adres belliGeçmiş iktidarlar döneminde yanlış politikalar uygulandığını, bir çok tedbirin geçmişte eksik bırakıldığını ifade eden Çiçek, şöyle devam etti:
"Bizim dönemimizdedir ki terör bütün acımasız gerçeğiyle, bütün çirkin yüzüyle, vahşetiyle, adiliğiyle, bayağılıyla ortaya çıkmaya başladı. Bunu bizim insanımız gördü, görüyor. Neyi görüyor? Şunu görüyor: Bu örgütün ilk koyduğu eylem 15 Ağustos 1984’tür. O zaman katledilen insanlara bakın, bunun içinde yaşlılar, çocuklar, kadınlar var. Yani bu örgüt işe kan dökerek, çocuk öldürerek, kadınları, yaşlıları kurşuna dizerek başladı. Hem bunları kurşunladı, hayatlarına son verdi, ondan sonra da ’ben bunları temsil ediyorum’ diye bir yalana, o bölgenin insanını inandırmaya çalıştı. Son olay, bu yönüyle insanlıktan zerre kadar nasibi olanın yapamayacağı bir iştir. Kim yaparsa yapsın ama bizdeki bulgulara baktığımızda (PKK) adres oraya gidiyor... Bu olay vahşice işlenmiş cinayettir, bunu yapanların insanlıktan nasibi yoktur. Burada kesin noktayı koyalım, ondan sonra bu işin önünde arkasında ne var onu araştıralım. ’Ama, fakat...’ diye kimsenin viraj almasına gerek yok."
"Kendi içlerinde kavgalı" Terör örgütünün yekpare bir örgüt olmadığını belirten Çiçek, örgüt içerisinde değişik grupların var olduğunu, kendi içlerinde kavgaları bulunduğunu söyledi.
Çiçek, şöyle konuştu: "Terörist başının basına yansıyan açıklamaları doğruysa, bugüne kadar söylemediği iki üç tane şeyi söylüyor orada. Basına yansıyan şekliyle, ’kendi içlerinde kontrolsüz grupların’ olduğunu söylüyor. Ne demek bu... Halbuki bir örgüt disiplini diye bir şey var. Belli ki bu örgütte disiplin falan kalmadı... Bunlar, kendi içlerinde kan dökerek, bu tür şiddet olaylarına başvurarak, kendi iç problemlerini ikinci plana atmak durumunda. Bir kısım örgüt mensubu var ki bunlar haymatlos, bunlar için terör geçim kaynağı. Buradan rant elde edenler var. Kimse bu ticaretini bırakmak istemiyor. Özellikle Türk kökenli olmayan örgüt mensupları, ’bu iş bittiğinde ben nereye gideceğim’ diyor. Artık terörist başının açıklamalarında örgüt içinde kontrolsüz grupların olduğu açık, örgüt hakikaten büyük bir panik içerisinde, yapıştırıcı unsur olarak da şiddeti, kan dökmeyi öne çıkarıyor."
"Dünyada bu örgüt kadar dış desteği olan başka örgüt yok, bu örgüt hep başkalarının namına çalışıyor" diyen Bakan Çiçek, terör olaylarından en fazla zararı gören bölgenin Güneydoğu Anadolu Bölgesi olduğunu söyledi. Son saldırının düşünülmüş olmasının bile o bölgenin insanına haksızlık, saygısızlık olduğunu belirten Çiçek, "Dünkü boykot bu manada başarılı olamamıştır, iyi ki olmamıştır. İnanıyorum ki bu bölgenin insanları, bu ihaneti görüyor ve görecek" dedi.
BDP ile görüşmeÇiçek, "BDP ile yapılacak görüşmenin iptal edildiği, yeni görüşmenin olup olmadığı" yönündeki soruya karşılık, Türkiye’de demokrasi kanallarının açık bulunduğunu, hem devletin hem de iktidarın hiç kimseyi dışlamadığını söyledi. Geçmiş dönemlerde de BDP ile görüşmeler yapıldığını anımsatan Çiçek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Mecliste temsil edilen her partiyle görüşürüz, bugüne kadar da görüşüldü. Gizli kapaklı değil. Biz, soğan yemedik ağzımız kokmaz, biz gizli görüşme yapmayız. Geçen sefer kendilerinden talep gelmişti, ne konuşulacağını da bilmiyoruz. Bu vahşi cinayet ortaya çıkınca ertelendi. İhtiyaç hasıl olursa ancak şu an bir talep yok sanırım, görüşülebilir. Parlamentoda olan bir gruptur, bizim görüşmeme derdimiz yok. Bir şey görüşeceksek bunun atmosferinin uygun olması lazım."
Çiçek, referandumdan çıkan yüzde 58’lik oy oranının yeni bir anayasa yapmanın yolunu açtığını belirterek, tüm meslek odaları, sivil toplum kuruluşları ve siyasi partilerden buna katkı sağlamalarını istedi.
Başkanlık sistemi ile ilgili bir soru üzerine Çiçek, Türkiye’nin köklü bir ülke olduğunu hatırlattı.
Bazı kesimlerin "korkular" üzerinden siyaset yaptığını ifade eden Çiçek, "Vatandaşta korku yok. Korkular üzerine siyaset yapan bir grup var, korku rantiyesi var. Demokratik ülkelerde her konu belli bir seviyede tutularak tartışılabilir. Başkanlık yeni bir konu değil, tartışılabilir" dedi.
Kişisel olarak başkanlık sisteminden yana olduğunu bildiren Çiçek, "Ama AK Parti olarak böyle bir gündemimiz yok" açıklamasında bulundu.
Suikast iddiaları önemliÇiçek, "Dönemin MGK Genel Sekreterinin, eski Başbakan Turgut Özal’a düzenlenen suikastın planlayıcısı olduğu, oğlu Ahmet Özal tarafından dile getirildi. Sayın Başbakan’a yönelikte yine MGK’da suyuna siyanür katmak yoluyla zehirleme çalışması olduğu yönünde iddialar var. Ne diyorsunuz?" şeklindeki soruyu de şöyle yanıtladı:
"Bakın bu tür şeylere hakikaten ben üzülüyorum. Durup durup bir kısım insan gündeme gelmek için rahmetli Özal’ı mezarında rahat bırakmıyorlar. Bir şey diyeceksen kendi varlığınla, kendi fikrinle ortaya bir şey koy. Bırak mezar ticareti yapmayı. Geriye dönük bu tür şeyler varsa, savcılar bunu ihbar kabul edip, harekete geçiyor olması lazım. Somut delil ortaya konulmazsa, başka türlü sıkıntı meydana getirir. Önemli bir iddiadır, basında da çıktıysa, savcılar harekete geçmelidir, soruşturmalıdır." Çiçek, Başbakanla ilgili iddialar için de "Yok, benim duyduğum bir şey olmadı" diye konuştu.