ÇİÇEK: PARLAMENTOYU KİMSE DIŞLAYAMAZ TBMM (A.A)

-ÇİÇEK: PARLAMENTOYU KİMSE DIŞLAYAMAZ TBMM (A.A) - 02.04.2011 - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, ''Parlamentoyu kimse dışlayamaz, hiçbirimiz buna müsaade etmeyiz'' dedi.  TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, hükümete KHK çıkarma yetkisi veren yasa tasarısının görüşmeleri sürüyor.  Açılan usul tartışmasında söz alan CHP İzmir Milletvekili Harun Öztürk, komisyonu toplantıya çağırma yazısında ''imza sorunu'' yaşandığını belirterek, ''İki tebligattaki imza farklılığı var. TBMM'nin de bu ithamdan kurtulması lazım. İşin uzmanı laboratuvardan imza karşılaştırması yapılıp, aynı elden çıkıp çıkmadığı belirlenmeli'' dedi.  Seçime giden parlamentonun, ''gidip de gelmeyecek hükümete 6 ay süreyle yasa yapma yetkisini devrettiğini'' ifade eden Öztürk, ''Bu yetki, Anayasa Mahkemesindeki operasyonla doğrudan ilgilidir. Çıkacak yasanın iptali istendiğinde, o zaman yürütmenin mahkemesi olup olmadığını göreceğiz'' görüşünü belirtti. Alınacak yetkinin uzatılacağını ileri süren Öztürk, ''Yetki istenen konulara bakıldığında, insan kendini 'atma Recep din kardeşiyiz' demekten alamıyor. Komisyonumuzun gündeminde görüşülmeyi bekleyen KHK sayısı 236'dır. İlk sıradaki, 1973 tarihlidir. Hükümet göstermelik bir parlamento özlemi içindedir'' diye konuştu.  MHP Denizli Milletvekili Emin Haluk Ayhan, tasarıyla ilgili olarak, ''Böyle bir şeyi düşünmek akla ziyan. Konuyla ilgili devlet kuruluşlarının görüşü nedir? Türkiye'de, bölgedeki yeni hadiseye kamu personel rejimini uyumlama düşüncesi mi var'' diye sordu.  CHP İzmir Milletvekili Bülent Baratalı, KHK'lerin krizlerde, tabii afetlerde çıkarıldığını, bugün için böyle bir durum olmadığını belirterek, ''KHK çıkarmak doğru değil, istisna olmaktan çıkıp genelleşecek'' dedi. MHP İstanbul Milletvekili Mithat Melen, tasarının hükümetin kendi kendini inkar anlamına geldiğini öne sürerek, ''9 yıldır yasalarla Türkiye'yi yönetemiyorum, 2 ay içinde KHK çıkararak iş yapacağım '' dediğini söyledi. CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk, KHK müessesesinin 12 Mart 1971'den sonra hukuk sistemine girdiğini belirterek, ''Anayasa'nın 91. maddesi olduğu sürece KHK çıkar mı, çıkmaz mı tartışmaları doğru değil. Buna göre olağan dönemlerde de KHK çıkarılabilir ama demokratik hukuk anlayışıyla bağdaşmaz. Eleştirdiğimiz darbe hukukundan medet ummak bir çelişkidir. TBMM'nin hakkına yürütmenin el koymasıdır. Faşist dönemlerin başvurduğu bir yöntemini bugün savunmanızın haklı bir gerekçesi olamaz'' diye konuştu.  Özyürek, düzenlemeyle Türkiye'nin hukuk ve demokrasi tarihinde alınan mesafenin geriye götürüldüğünü ileri sürerek, ''Özellikle personel sistemiyle ilgili keyfi bir yetki alıyorsunuz. Tasarı, Anayasa ve hukuka uygun değil. Hukuk devletinden kanun devletine, kanun devletinden de kararname devletine geliyoruz. Yetkilerimizi Bakanlar Kuruluna verelim, Erdoğan bir padişah gibi yetkilerini kullansın. Bu Türkiye'yi hukuki, demokratik açıdan çok geriye götüren bir düzenlemedir. Artık Türkiye'yi daha geriye götürmeyelim. İstediğiniz yetki hukuka, vicdana, insafa sığmaz'' diye konuştu.  -''ESKİ KÖYE YENİ ADET GETİRMİYORUZ''- Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, eleştirilere yanıt verirken, bugüne kadar 29 yetki yasası, bu yasalara dayanarak 7 uzatma yasası, biri de kapsam değişikliği olmak üzere benzer yasaların çıkarıldığını belirterek, bunların olağanüstü dönemlerde değil parlamentonun çalıştığı dönemlerde çıkarıldığını anlattı. Çiçek, ''522 kararname çıkmış; bunlardan 52'si cumhurbaşkanları tarafından iade edilmiştir. Parlamento hukukumuzda uygulama alanı olan ve hükümetimizin de ilk kez başvurduğu bir yöntemdir. Eski köye yeni adet getirmiyoruz. Getirilen düzenlemenin anayasal dayanakları vardır'' dedi.  KHK'nın, Türkiye'ye özgü uygulama olmadığını, Batı hukukunda da olduğuna işaret eden Çiçek, İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya, İsviçre'de de başvurulduğunu söyledi. Çiçek, düzenlemeyi iyi niyetle ortaya koyduklarını belirterek, ''12 Haziran'da seçim yapılacak. Kimin iktidar olacağına elbette millet karar verecek. Bu yetki AK Parti iktidarda olduğu sürece kullanılır denilmiyor. Yeni hükümetin teşkilini faydalı görüyoruz. Seçim oldu, seçimi kazanan genel başkana hükümeti kurma yetkisi verildi. Böyle bir yetki yoksa bugünkü modele göre hükümeti kuracak. Bunu değiştirmek istiyorsa sonra yapacak. Bütçe hazırlığı da hesaba katıldığında işbaşına gelen hükümete bu anlamda verilen bir imkan, fırsattır'' dedi.  Çiçek, yapılacak düzenlemelerin Parlamentonun bilgisine, denetimine sunulacağını belirterek, ''Kimsenin telaşa kapılmasına, yanlış anlamaya gerek yok. Parlamentoyu kimse dışlayamaz. Bu sistemin, rejimin kalbi burasıdır. Kimse burayı dışlayamaz, buna hiçbirimiz müsaade etmeyiz, hiçbirimiz de burayı dışlayan tavra saygı göstermeyiz. Tabii biz kendimizin geleceğini düşünerek, hazırlığı kendimize göre yapıyoruz. Başkası kullanmak istemezse kullanmaz ama isterse kullanır. Bunun anayasal denetimi var'' diye konuştu.  Özyürek'in ''Emekliliğe sevk etme yetkisini kullanacak mısınız'' sorusuna Çiçek, ''Hayır, resen bir emeklilik değil. Bazı bakanlıklarda iptaller, ihdaslar, bazı bakanlıkların birleştirilme ve ayrılması olacak, beraberinde birçok personel sorunu çıkacak. Seçime giderken hiçbir hükümet, herkesin oyunu almak için bu kadar çaba gösterirken onu bunu emekli ederek herkesi emekliliğe sevk ederek karşısına almak ister mi? Bu kadar güvensizlik içindeyse, bu tartışmaları yapalım, 12 Haziran'da vatandaş kime güveniyorsa herkes de bu yetkiyi ona göre kullanır'' diye konuştu. Tasarının görüşmeleri sürüyor.