Mesut MADAN/ISPARTA, (DHA) - ISPARTA\'nın Keçiborlu ilçesine bağlı Ardıçlı köyü sakinleri, Burdur Gölü sularının çekilmesiyle ortaya çıkan ve yaklaşık 10 yıldır ecrimisil ödeyerek geçen yıla kadar ekip diktikleri arazilerde yeniden tarım yapabilme izni istedi.Türkiye\'nin en büyük 7\'nci gölü olan Burdur Gölü\'nün Isparta yakasında kalan Keçiborlu ilçesine bağlı Ardıçlı köyünün tarım arazileri, 1965- 66 döneminde suların yükselmesiyle göl içinde kaldı. 1980\'li yıllarda göl sularının çekilmeye başlaması sonrası araziler de ortaya çıktı. Bu dönemden sonra Burdur Gölü\'nün suları hızlı çekilme sürecine girince 1980\'lerin ortasından itibaren yeniden ortaya çıkan arazilerde köylüler de yeniden tarım yapmaya başladı. Özellikle son 35 yılda göl sularının yaklaşık 3\'te 1\'i çekilince Ardıçlı köylülerine ait yaklaşık 600 dönüm arazi de tamamen ortaya çıktı.Köylüler bu arazilerde devlete kira bedeli ödeyerek, başta gül olmak üzere çeşitli tarım ürünleri yetiştirdi. Geçen yıla kadar üretimlerini sürdüren köylüler, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü\'nün uyarısıyla ürünleri söktü. Şimdi arazilerde üretim yapamayan köylüler, yeniden ekip dikebilmek için harekete geçti.\'ATALARIMIZDAN KALAN TAPULU ARAZİLERİMİZ\'Ardıçlı köyü muhtarı Yakup Yolcu, daha önce tapulu arazileri olan ve Burdur Gölü\'nün yükselmesiyle su altında kalan arazilerinin 1980\'de yeniden yapılan tapulama çalışmaları sırasında tapulamaya dahil edilmediğini söyledi. Yaklaşık 600 dönüm araziyi ekip dikerek ekonomiye kazandırmak istediklerini aktaran Yolcu, \"Birinci meselemiz göl kenarında bizim anlayamadığımız \'tampon bölge\' diye 6 çizgi var. 1980 öncesi bizim tapulu arazilerimiz, o yıllarda gölün yükselmesiyle tapuya geçmedi. Bu arazilerimiz atalarımızdan kalan ve tapulu arazilerimiz\" dedi.\'10 YILDIR DEVLETE ECRİMİSİL ÖDÜYORUZ\'Gölün suyu çekilince bu arazileri kullanmaya devam ettiklerini ve ekonomiye katkı amacıyla gül diktiklerini kaydeden Yakup Yolcu, \"10 yıldır devlete ecrimisil ödüyoruz. Buna rağmen Çevre Müdürlüğü \'Burayı sökün\' deyince söktük. Kanuna uyduk, gülleri sökmemizle birlikte gölden çıkan tozlar evlerimize, diğer arazilerdeki mahsullerimize çok büyük zarar verdi. Biz köylü olarak buraya tekrar gülümüzü dikelim, ecrimisil ödeyelim ve göl kenarı yeşillensin, toz bulutları kaybolsun istiyoruz. İnşallah devletimiz, kurumlarımız sesimizi duyar, hem ekonomiye, hem doğal hayata, hem yaban hayatına katkı sunmak istiyoruz\" diye konuştu.\'TEKRAR TARIM YAPILMASINI İSTİYORUZ\'Köy sakinlerinden Kenan Aydın (35), şöyle dedi:\"Atalarımdan, dedelerimden duyduğum bu arazilerin büyük kısmı gölün taşması sonucu su içerisinde kalmış. 1980 yılında yapılan tapulamada bu araziler tapulanamamış. Göl çekildiğinde ortaya çıkan arazileri köylümüz tekrar kullanmak istediğinde doğal yaşam çizgisi, kıyı kenar çizgisi, ekolojik yaşam çizgisi, doğal sit alanı gibi konulardan bahsediliyor. Gölün şu andaki durumu belli. Biz göl yok olsun, bitsin istemiyoruz. Ama su çekilen arazilerde tarım yapılabilecek kısmında daha önceki yıllarda olduğu gibi ecrimisil ödenerek tekrar tarım yapılmasını istiyoruz. DSİ\'nin de çalışması var, su kot seviyesinin düştüğü ve önceki seviyelerine gelmeyeceği yolunda bilimsel bir çalışması var. Bizim beklentimiz su çekilen bölümlerde tarım yapılabilecek kısmının köylüye ecrimisil karşılığında verilip, satış olmasa dahi köylünün ekip dikmesini istiyoruz. Gül dışında başka bir şey de yapılabilir. Çorak alanın yeşillenmesini istiyoruz.\"\'BU ARAZİLERİ KULLANMAK İSTİYORUZ\'Köy sakinlerinden Süleyman Doğanay (66) da \"Ben doğdum doğalı bu köyde yaşıyorum. Dedemden kalma arazi gölün yükselmesiyle gölün içerisinde kaldı. 1980 yılında yapılan tapulamada bu araziler bize verilmedi. Şimdi su çekilince bu arazileri kullanmak istiyoruz. Bu çorak arazinin yeşillenmesini istiyoruz. Bu arazilerde hayvanlarımızı otlatmak istiyoruz\" dedi.FOTOĞRAFLI