Ulusal Süt Konseyi 1 Ağustos 2017-28 Şubat 2018 dönemi için çiğ süt referans fiyatını 1,3 liraya yükseltirken, sektör temsilcileri açıklanan fiyatta mutabık kaldı, üreticiler ise ancak maliyetlerini kurtarabildiklerini, emeklerinin karşılığını alabilmek için Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının destekleri artırması gerektiğini belirtti.
USK, dün gerçekleştirdiği toplantıda, yılın başından bu yana 1,21 lira olarak uygulanan çiğ sütün referans litre fiyatını 1 Ağustos 2017- 28 Şubat 2018 dönemi için 1,3 liraya yükseltti.
USK Yönetim Kurulu Başkanı Harun Çallı, yaptığı açıklamada, süt üretimi maliyetlerinin önceki döneme göre yükseldiğini, yeni fiyat konusunda üreticilerle sanayicilerin mutabık kaldıklarını söyledi.
1 litre çiğ sütün üreticiye maliyetinin 1,08 lira olarak hesaplandığına işaret eden Çallı, yeni fiyatın uygun bir seviyede oluştuğunu dile getirdi.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının fiyat belirlenmesinde bir müdahalesinin olmadığını ancak ortak bir noktada buluşulması için tavsiyede bulunduğunu anlatan Çallı, geçen dönem üretici satış fiyatının referans olarak belirtilen 1,21 liranın altında kalmadığını, bazı sütlerin kalitesine ve yağ oranına göre daha yüksek fiyattan satıldığını ifade etti.
Çallı, Et ve Süt Kurumunun (ESK) ihtiyaç fazlası sütün değerlendirilmesi için piyasaya müdahalede bulunduğuna dikkati çekerek, "ESK'nin bu müdahalelerine önümüzdeki dönemde de devam edeceğini düşünüyoruz. Bunun bizce de sürmesi gerekiyor, ürettiğimiz sütü tüketemiyoruz." dedi.
Fiyat belirlenmesi aşamasında üreticiden alınan sütün kalitesine de bazı kriterler getirdiklerini söyleyen Çallı, önceki döneme göre sütteki yağ ve protein miktarlarında 0,1 puanlık artışa gittiklerini, çiğ sütün minimum yağ değerinin yüzde 3,6, minimum protein değerinin de 3,2 olmasını kararlaştırdıklarını bildirdi.
Çallı, sütün kalitesini yavaş yavaş AB kriterlerine yaklaştırmaya çalıştıklarını belirterek, şöyle devam etti:
"Ekonomi Bakanlığından süt ve süt ürünleri ihracatıyla ilgili acil destek bekliyoruz. ESK'nın aldığı fazla sütleri yurt dışına katma değerli ürünler olarak yollamak Türkiye için faydalı olacaktır. Bunlar şu anda süt tozu olarak ihraç ediliyor. Yöresel ürünlerimizi mamul olarak daha fazla ihraç edebilirsek hem sektörümüz hem de Türkiye kazanacaktır. İhracatı artırabilirsek ESK'nın da piyasa regülasyonuna gerek kalmaz. Şu anda AB'ye süt ihracatı için 8 firma akredite olmuş durumda. AB'ye süt ve süt ürünleri ihracatı yapılıyor ancak Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının diğer firmalara AB onayı verilmesi için çalışmalar yürütmesi gerekiyor. Ayrıca Türk süt sektörü, Rusya AB'den süt ürünleri alımını kestiğinde bu ülkeye ciddi anlamda ihracat yaptı ve yapmaya devam ediyor ancak onaylı firmaların çoğalması gerekiyor."
Çallı, Çin'e süt ve süt ürünü ihracatı yapmayı istediklerini, bu konuda Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının teknik düzeydeki çalışmalarını hızlı ve kararlı bir şekilde tamamlaması gerektiğini söyledi.
Türkiye Süt Üreticileri Merkez Birliği (TSUMB) Yönetim Kurulu Üyesi Fatih Salih Okumuş da belirlenen fiyatın beklenen bir seviyede oluştuğunu belirterek, "Fiyat yükseliş eğiliminde olmasına rağmen yeterli değil. Üreticiler olarak maliyeti hesaplarken emeğimizi katmıyoruz. Emeğimizin karşılığını alabilmemiz için Bakanlığımızın süte verdiği destek kalemini azaltarak, miktarlarını artırmasını istiyoruz. Süt desteklenirse buzağı da erkek dana da olur. Süt sanayisiyle aynı gemideyiz fakat şu anda emeğimizi aldığımız bir pozisyonda değiliz, sadece maliyetlerimizi karşılayacak bir fiyat oluşumu gerçekleşti." diye konuştu.
Okumuş, süt hayvanlarına iyi bakılırsa ve işletme zarar etmezse Türkiye'deki et sorununun da çözüleceğini vurgulayarak, "Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının ESK aracılığıyla piyasaya müdahalede bulunması bizi ziyadesiyle memnun ediyor. Bakanlığın bu desteğini sürdürmesini istiyoruz. ESK'nın süt alımları üreticiler için çok faydalı." ifadelerini kullandı.
Bu dönemde mevsimsel olarak süt üretiminin azalacağına işaret eden Okumuş, şubata kadar süt üretiminin düşük seviyelerde kalacağını ancak doğumlar başladıktan sonra süt arzının da artacağını bildirdi.
Okumuş, sütü fazlalaştırmak için değil kalitelileştirmek için çalıştıklarını belirterek, "Emeğimizi alamadığımız durumlarda süt ineğimiz kesime gidiyor. Bu da hayvancılığın geleceğini kötü etkileyecektir. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının desteklerinin devam etmesini istiyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (SETBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Tarık Tezel de son iki yılda süt piyasalarında ciddi bir kriz yaşandığına işaret ederek, "Uluslararası piyasalardaki bu duruma rağmen, gerek Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından alınan tedbirler ve ortaya konulan uygulamalar gerekse sektörün özverisiyle bu dönem Türkiye'de çiğ süt fiyatları düşmedi. Üreticimizin de bu dönemde ciddi bir fedakarlığa katlandığı açık." dedi.
Tezel, gümrük vergilerinde yapılan indirimlerle ve USK'nın belirlediği çiğ süt fiyatıyla üreticinin bir nebze daha nefes alacağını vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Girdiğimiz hasat döneminde kaba yem maliyetlerinde beklenen iyileşmeyi de göz ardı etmemek gerekir. Öte yandan piyasada hala sürmekte olan talep sıkıntısını aşabilmek için ihracat tedbirlerinin uygulanmasında bugüne kadar olduğu gibi Bakanlığımızın yaratacağı yeni modelleri ve desteklemeleri de sektör olarak beklemekteyiz." diye konuştu.