Sözcü yazarı Çiğdem Toker, Kamu İhale Kurumu'nun açıkladığı Kamu Alımları İzleme Raporu'nu analiz etti. İhalelerde, özel durumlarda başvurulması gereken pazarlık usulünün bolca kullanıldığına dikkati çeken Toker, "Rapor, ihalelerde keyfiliğin sürdüğünü belgeliyor dedi.
Toker'in, "Davetli ihalede keyfiliğe devam" başlığıyla (9 Eylül 2019) yayımlanan yazısının ilgili bölümü şöyle:
Kamu İhale Kurumu (KİK) yılın ilk altı ayına ilişkin ihale verilerini bir raporla açıkladı. Kamu Alımları İzleme Raporu, ihalelerde keyfiliğin sürdüğünü belgeliyor. Bu şekilde yazmıyor tabii, ama özel durumlarda başvurulması gereken pazarlık usulünün bolca kullanıldığı rakamlardan görünüyor.
Önce toplu bilgi: Ocak-haziran döneminde Kamu İhale Kanunu kapsamında, ülke genelinde yapılan ihale sayısı: 28 bin 238. Toplam sözleşme büyüklüğü ise 56 milyar 354 milyon 890 bin TL.
“Keyfilik” ihtimaliyle birlikte andığım “pazarlık” usulü, normalde acele hallerde uygulanmalı.Yasada sayılmış altı ayrı özel durum var. ‘Güvenlik ve savunmayla ilgili özel durumların çıkması hali'ni dışarıda tutmak gerekiyor. Ancak -b ve -f fıkraları keyfiliğe açık. Bugün az değinilen ‘f' fıkrasından söz edeceğim. Yasaya AKP'nin eklettiği bu fıkrada kamu kuruluşlarına her sene değişen bir satın alma limiti veriliyor.
Anlamı şu: Bizlerin vergisiyle çalışan kurumlar, bir limite kadar açık ihale yapmak zorunda değil. İlan zorunluluğu da yok. Şirketleri farklı iletişim yollarıyla davet etmeleri mümkün. Bu yılın tebliğle güncellenen limiti: 301 bin 228 TL. Şimdi güncel KİK raporuna gelelim.Ocak-haziran döneminde bu maddeye (21/f) göre yapılan ihale sayısı: 5.315. Yani kurumlar, “Benim satın alacağım mal ya da hizmet 301 bin 228 lirayı geçmiyor. Açık ihaleye gerek yok. Firmaları davet edeyim” demiş.
Bu şekilde yapılan ihalelerin toplam büyüklüğü 910.4 milyon TL. 555.8 milyon TL'si mal, 354.5 milyon TL'si de hizmet alımı. Düşünün ki yerelde belediyeyi yöneten partiye yakın bir tüccarsınız. Rekabete kapalı bu tip ihalelerin size zor olması mümkün mü?
Altı aylık ihale büyüklüğü 56.3 milyar TL' dedik. Bu tutarın 9,5 milyar TL'lik kısmı 21/b usulüyle yapılmış. Yani “pazarlık” maddesinin ‘tabii afet, öngörülemeyen durum'da uygulanan yöntemiyle. Bu ihalelerin 6.8 milyar TL'lik kısmı da yapım ihalesi. Depremden, selden, öngörülemez felaketlerden başımızı kaldıramadığımız bir altı ayı mı geride bıraktık mı sizce?
Yoksa pazarlık usulü/davetli ihale ‘pratikliği' ile iktidarı ayakta tutan sütunlardan biri olmayı mı sürdürüyor?