Çiğdem Toker: “Vesayet, mağduriyet, darbe çağrısı” tartışmaları arasında gözden kaçmaması gereken bir boyut var!

Çiğdem Toker: “Vesayet, mağduriyet, darbe çağrısı” tartışmaları arasında gözden kaçmaması gereken bir boyut var!

Sözcü yazarı Çiğdem Toker, bugünkü yazısında TBMM Başkanı Mustafa Şentop'un "Bir Cumhurbaşkanı Montrö'yü de feshedebilir mi?" sorusuna "Teknik olarak evet" yanıtını vermesiyle başlayan tartışmalar sonrasında 103 emekli amiralin yayımladığı bildiriye ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

İktidar kanadından gelen ‘darbe girişimi’ eleştirilerini hatırlatan Toker, “Gayet sert giden “vesayet, mağduriyet, darbe çağrısı” tartışmaları arasında gözden kaçmaması gereken bir boyut var” dedi. “Kanal İstanbul'un Montrö Sözleşmesi'ni etkisizleştireceği konuşuluyor ya. İşte doğması muhtemel bu sonuç, Kanal İstanbul'un iktidar nezdindeki emlak/inşaat projesi niteliğinde, telaffuz edilen milyarlarca dolarlık finans hareketlerinden asla bağımsız değildir” diyen Toker devamında şunları kaydetti:

“Bir beka projesi olarak Kanal İstanbul, iktidarın elinde salladığı, 2021 Türkiye'sini simgeleyen bir madalyona dönüşüyor:

Madalyonun bir yüzünde, Türkiye Cumhuriyeti'nin asıl beka belgelerinden biri olan Montrö Sözleşmesi, diğer yüzünde derinleşen yoksulluk, gençleri umutsuzluk girdabına sokan işsizlik, kadınların öldürüldüğü, esnafın tükendiği, eğitimli insanların çıkmak istediği çözümsüzlük sistemi durmaktadır.”

Yazının tamamını okumak için tıklayın