Ciğerlerinin üçte ikisini kaybeden KOAH hastası mahkum ölüme terk edildi!

Ciğerlerinin üçte ikisini kaybeden KOAH hastası mahkum ölüme terk edildi!

23 yıldır cezaevinde olan ve verem nedeniyle akciğerlerinin üçte ikisini kaybeden KOAH hastası PKK hükümlüsü Memduh Kılıç’a (43), İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nin gönderdiği oksijen tüpü, aylardır cezaevinin nizamiyesinde tutuluyor. Cumhuriyet’ten Hilal Köse’nin haberine göre, solunum desteğiyle yaşamını sürdüren, tahliye talepleri reddedilen hükümlüye, bir de 11 bin TL’lik vergi borcu çıkarıldı. Üstelik, düzenli olarak kullandığı vitaminleri de artık verilmiyor.

Şakran’dan Edirne F Tipi’ne gönderilen Kılıç’ın, astım, kronik bronşit, bel ve boyun fıtığı gibi çok sayıda hastalığının yanında, en önemli problemi nefes alıp verebilmek. Tedavi gördüğü hastaneler cezaevinde kalamayacağını söylese de Adli Tıp Kurumu (ATK), hükümlünün rahatsızlığının infazını erteleyecek kadar ağır olmadığı görüşünde. O ise tahliyeden umudunu yitirmiş, hastaneye daha rahat gidip gelebilmek için Metris’e sevk istiyor. Kılıç’ın, koğuşundaki elektrikli buhar makinesi sürekli çalışıyor. Acil durumlarda ise revirdeki solunum cihazına bağlanıyor. Sık sık doktora gitmek zorunda olan Kılıç için ring aracında herhangi bir oksijen tüpü yok. Revirdeki oksijen tüpünü demirbaş olduğu için yanında götüremiyor. İHD’nin temin ettiği oksijen konsantratörü ve oksijen maskesi de Ekim 2014’ten bu yana cezaevinin nizamiyesinde bekliyor. Kılıç’a İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı’nca yiyecek içecek bedeli olarak gecikme zammıyla birlikte 10 bin 860 TL vergi borcu da çıkarılmış.

 

Ölmesini mi bekleyelim?

 

Aukatı Gülizar Tuncer, Kılıç’tan istenen vergiyle ilgili, “Böyle bir şey ilk kez oluyor. Normalde iaşe bedeli vasilere gönderilir. İaşe bedeli vergi borcu sayılamaz. Üstelik faiz işletilmiş. 23 yıldır içerde olan insanın vergi ödeyecek mali gücü mü var? ” diye soruyor. Müvekkiliyle en son iki hafta önce

görüşen Tuncer, “Durumu gerçekten ağır. Geceleri kan kustuğu oluyor. Görüşme yaptığımız 20 dakika boyunca, buhar makinesine ihtiyaç duyup hücresine gitmek zorunda kaldı” diyor. Kılıç ise

avukatına yazdığı son mektupta, sıkıntılarını şöyle anlatmış: “Muayeneye gidemiyorum. Uzman doktorların kontrolü benim için zorunlu. Sana zahmet, Adalet Bakanlığı’na acilen başvur. Sevkimi Metris’e almaları, Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesi’ne gidip gelmem açısından iyi olacaktır. Burası hiçbir müdahalede bulunmuyor. Hastalığımı biliyorsun, verilen vitaminlerle idare ediyordum. Şimdi hiçbiri verilmiyor.”