Kocasını öldürdüğü gerekçesiyle 15 yıl ceza alan, karar temyiz edildikten ve itirazlardan sonra hakkında kefaletle serbest bırakılma kararı verilen, özgürlüğüne ve kızı Mira’ya kavuşan Çilem Doğan, Tarsus’ta öldürülen Özgecan Aslan için “Keşke onun da eline bir şey geçseydi de bugün yaşasaydı” dedi. Özgecan için bir şeyler söylediği zaman şiddet gördüğünü anlatan Çilem, öldürüdüğü kocasını kastederek “O cani adam Özgecan’ı suçlayarak beni bir kere dövmeye kalkıştı. Özgecan’ı öldürenler kendi cinsiyetinde olduğu için o bakış açısıyla bana hakaret ediyordu” dedi. Çilem, tecavüzcüsü olduğunu iddia ettiği adamı öldüren Nevin Yıldırım ve şiddet gördüğü için eşini öldüren Yasemin Kaymaklı'ya da değinip, "O gün hayatı, yaşamı kazandım. Her şeyi kazandım. Artık kadınlar için mücadele edeceğim” dedi.
Evrensel'de yer alan habere göre, bütün kadın tutuklular için de özgürlük istediğini ifade eden Çilem, Nevin Yıldırım ve Yasemin Kaymaklı gibi kadınların da bir an önce özgür olmasını diledi.
Kadın cezaevi Adana’nın Karataş ilçesinden Tarsus ilçesine taşındığında aslında bunun mahkumlar için yolun uzaması anlamına gelmesi gerekirken Özgecan Aslan’ın yaşadığı yere geldiği için onurlandığını söyleyen Çilem, “Çünkü onun olduğu yerde dört duvar arasında mücadele verecektim” dedi. Özgecan için eylemler yapılırken yürüyüşlere katılamadığını ifade eden Çilem, o süreçte üzerindeki şiddetin sıklaştığı bir dönemde olduğunu anlattı. Özgecan için bir şeyler söylediği zaman şiddet gördüğünü anlatan Çilem “O cani adam Özgecan’ı suçlayarak beni bir kere dövmeye kalkıştı. Özgecan’ı öldürenler kendi cinsiyetinde olduğu için o bakış açısıyla bana hakaret ediyordu. Ben onun için yürüyemedim belki ama ben onun için Tarsus cezaevinde mücadele ettim” dedi.
“Keşke Özgecan da mücadele edebilseydi” diyen Çilem, "Keşke onun da eline bir şey geçseydi de bugün yaşaydı. Benim durumum da o gün öyleydi o gün o silah patlamasaydı ben de can verecektim. Fakat ben kazandım. Bunu yüreklilikle söylüyorum. Ben kazandım. O gün hayatı, yaşamı kazandım. Her şeyi kazandım” dedi.
Cezaevinden çıkıp eve geldiği andan itibaren kadınların yanında olduğu Çilem Doğan, cezaevindeyken de yakından hissettiği, mektuplarla sürdürülen kadın dayanışmasını dışarıda da devam ettireceğini söyledi. İçeride mektuplarla dayanışmaya devam ediyorduk. Dışarıda da bir mücadelenin devam ettiğini biliyordum. Şimdi dışarıda ömrümün yettiği yere kadar kadın dayanışmasının içinde yer alacağım. Bunun sözünü içerideyken de vermiştim şimdi de veriyorum. Kirpiğimiz yere düşmesin diye mücadele edeceğiz” dedi.
Dışarıda kendisine verilen desteğin kendisini güçlü kıldığını söyleyen Çilem, aldığı 15 yıl cezanın kendisine değil tüm kadınlara verildiğini dile getirdi. Ceza almasına yönelik tepkileri ve imza kampanyasını cezaevinden takip ettiğini söyleyen Çilem, ceza almasına üzülmediğini belirterek “Benim için daha çok çığlıkların yükseldiğini hissettim. Benim davam meşru müdafaanın kesin olduğu bir dava. Yargıtay’dan beraat edeceğimi biliyorum” dedi.
Kızı Mira'ya kavuşan Çilem, dün hayata iki elle sarılıyorsam bugün Mira için dört elle sarılacağım” diyerek mutluluğunu dile getirdi. Kızına verebileceği çok şey biriktirdiğini söyleyen Çilem, “Biz Mira ile çok zor günler yaşadık. Mira anne karnındayken de doğduktan sonra da şiddetin her şeyini hissetti. Ben nasıl iliklerime kadar hissettiysem o da hissetti. Mira çok güçlü bir annenin kızı. Ona verebileceğim çok şey var” şeklinde konuştu.
"Duruşma salonları, fabrikalar, sokaklar, caddelerde omuz omuza mücadeleye devam edeceğiz” diyen Çilem, “Başından beri en çok kadınlar bu davayı takip etti. Bunun tahliye edilmemde etkili olduğunu hissettim. Hiçbir şikayetim olmasaydı da kadınlarım bana destek olacağına inanıyordum” dedi. Kendisini “Katil miyim?” diye hiç sorgulamadığını söyleyen Çilem, “Hiçbir zaman yoklamadım ben katil miyim diye, çünkü ben her gün ölüyordum. Çünkü ben katil değilim. Çünkü ben her gün katilin koynunda uyuyordum" ifadesini kullandı.
Cezaevinden çıktığı anları anlatan Çilem, kadınların kapılara vurarak, ses çıkararak, zılgıtlar atarak kendisinin tahliyesini kutladığını söyledi. Kimsenin memurları dinlemediğini anlatan Çilem, “Herkes bir şey söylüyordu. Bana destek oluyorlardı. Memurlar hakkınızda tutanak tutacağım diyor. ‘Tut’ diyorlar. ‘Bugün tut. Ağır mahkum gönderiyoruz. Gitmesi gerekiyor. Haksız yere burada’ diyorlar. Ben avukatları görene kadar çıktığıma inanmadım” şeklinde anlattı.
Çilem Doğan’ın tahliye edilmesi kadınların tamamında sevinç yarattı. Çilem Doğan'ın mahallesinde ailesinin oturduğu evi bulmaya çalışırken evin yerini sorduğumuz kadınların heyecanı gözlerinden okunuyordu. Çilem’in tahliye edildiğini duyan kadınlar kapıya koşup nasıl olduğunu anlamaya çalıştılar. Çilem’in geldiği ev Adana Kadın Platformu’ndan kadınlarla ve akrabalarıyla doldu taştı. Telefonlar hiç susmadı. Çilem kadınlarla sohbet etti. Mektupların kendisine destek olduğunu anlattı.