Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Kanal İstanbul Projesi ile ilgili olarak henüz ilan edilmiş bir güzergâhın olmadığını söyleyerek, “Ne zaman ki ben çıkar derim, ‘güzergâhımız budur’, bağlayıcı olan bizim için o güzergâhtır” dedi. Güzergâhın değişebileceği sinyalini veren Yıldırım, “Doğal sitler, tarihi sit alanları, yer altı su kaynakları, meraları dikkate aldığımızda uzmanların yaptığı çalışmalarda sit bölgeleri için bazı tereddütleri oluştu. Bu yüzden de güzergah konusunu yeni baştan ele almak ihtiyacı doğdu” diye konuştu.
İktidara yakın yayın politikası ile bilinen Sabah gazetesi, projenin güzergâhının kesinleştiği haberini 20 Mayıs 2014 tarihinde, internet sitesinde "Güzergâh netleşti" başlığıyla duyurmuştu. Gazetede, şu bilgiler yer almıştı: "İstanbul'un çılgın projesi Kanal İstanbul'un yeri kesinleşti. Proje, Küçükçekmece Gölü'nden başlayıp Sazlıdere aksından Karadeniz'e bağlanacak. Yeni şehirlerin haritası 30 Nisan'da Resmi Gazete'de yayımlanırken, 100 yıllık altyapı projeleri de tamamlandı"
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, TGRT Haber ekranlarında yayınlanan “Neler Oluyor” programına konuk oldu. İhlas Haber Ajansı ve TGRT Haber Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar’ın sorularını cevaplayan Yıldırım, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın projeleri hakkında bilgiler verdi.
Kanal İstanbul Projesi’nin çalışmalarının titizlikle yürütüldüğünü aktaran Yıldırım, uzmanlar tarafından yapılan çalışmalar sonucu sit bölgeleri konusunda tereddütler doğduğunu, bu nedenle güzergâh konusunun yeniden ele alınacağını kaydetti. “Kanal İstanbul Projesi bizim çılgın projemiz, büyük bir proje, dolayısıyla bu projeye mecburen hız vermemiz gerekiyor” diyen Bakan Yıldırım, “Son zamanlarda projede hiçbir aksaklık yaşanmaması için hazırlıklarımızı çok titiz yapıyoruz. Bir kere kanal güzergâhındaki jeolojik yapılar var.
Doğal sitler, tarihi sit alanları, yer altı su kaynakları, meraları dikkate aldığımızda, uzmanların yaptığı çalışmalarda sit bölgeleri için bazı tereddütler oluştu. Bu yüzden de güzergâh konusunu yeni baştan ele almak ihtiyacı doğdu. Ben vatandaşlarımızın bu konuda çok aceleci davranmasını istemiyorum, bir hayal kırıklığı yaşamasınlar. ‘Şuraya kanal yapılacak, buraya hücum edelim’ falan diye düşünmesinler. Sonra bizi suçlamasınlar, bizim henüz ilan ettiğimiz bir güzergâh yok. Bir takım güzergâhlar havada uçuşuyor. Ne zaman ki ben çıkar derim, ‘güzergâhımız budur’, bağlayıcı olan bizim için o güzergâhtır” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin havacılıkta aldığı mesafeyle ilgili rakamları paylaşan Yıldırım, İstanbul’da yapılacak yeni havalimanının dünyanın en büyüğü olacağını dile getirdi. Havalimanının Türkiye’ye ekonomik katkılarını da anlatan Yıldırım, “Türkiye sadece karayolunda değil, havacılıkta da çok ciddi mesafeler aldı. ‘Hava yolu halkın yolu’ diyoruz. Tam anlamıyla Türkiye’nin dünya havacılığından aldığı pay 2003’te yüzde 0.45’ti; 1 bile değil, yarım bile değil. Şimdi yüzde 2, tam 4 kat. 2003 yılında 60 noktaya dünyada uçuş yaparken, bugün 261 noktaya uçuş yapıyoruz.
Dünyada uçuş noktasını bu kadar arttıran başka ülke yok, dünyada bir numarayız. İstanbul Atatürk Havalimanı bu sene Londra ve Paris’ten sonra 3’üncü oldu. Biz göreve geldiğimizde ilk 10’a giremiyordu. Havacılıkta çalışan sayısı 65 bindi, 200 bine çıktı. Göreve başladığım zaman 2 bin pilot vardı, şuanda 8 bin 500-9 bin pilot var. Şimdi kapıda pilotlar Türk Hava Yoları’nda işe girmek için sıraya giriyor. Yeni İstanbul havalimanı dünyanın en büyüğü olacak, 150 milyon. Biz vatandaşlara bir çukur gösterdik. Kömür çıkarılan, çok zor tutuşan, kokusundan durulmayan kömür, orası delik deşik olmuş. Bu örselenmiş çukuru verdik. Dedik ki, ‘siz buraya bir havaalanı yapacaksınız, 30 katrilyondan fazla yatırım yapacaksınız, 25 yıl işleteceksiniz, 25 yıl boyunca da bize kira olarak 80 katrilyon para vereceksiniz. 25 yıl sonunda da bize bu havalimanını vereceksiniz” diye konuştu.
Hükümetin bölünmüş yolların yapımına büyük önem verdiğini belirten Yıldırım, “Devam eden 4 bin kilometrenin üzerinde bölünmüş yol projeleri var. Bu bölünmüş yol projelerinin bu sene bin kilometresini tamamlayacağız. 2003’te toplamda 6 bin kilometre bölünmüş yol vardı. 2015’te bu rakam 24 bin 280’e çıktı, 4 katından fazla. Bir kat kendisi, yani 3 kat artmış. 13 yılda Türkiye buradan buraya geldi. 2003’te ortalama hız 40 kilometreydi, şimdi yollar yapıldı 80’e çıktı. 80’e çıktı ama ölümlü kazalar yüzde 62 azaldı. 2003’te bir yılda 500 bin kaza oluyordu, şimdi 1 milyon 700 bin kaza oluyor. O zaman kazalarda 4 bin kişi ölüyordu, şimdi de 4 bin kişi ölüyor ama trafik iki katı arttı. 8 milyon araç vardı, şimdi 20 milyon araç var. Bölünmüş yollar hayat kurtarıyor. Yani yolları böldük, hayatları birleştirdik” şeklinde konuştu.
Teknolojinin gelişmesiyle birlikte tünel yapımında büyük aşama katettiklerini dile getiren Bakan Yıldırım, “13 yılda yaptığımız tünelleri uç uca getirdiğimiz zaman, İstanbul’dan Ankara’ya kadar tünel oluyor. Diyelim ki; İstanbul’un merkezinden yer altına giriyorsun Ankara’dan çıkıyorsun. 80 yılda topu topu 50 kilometre tünel yapıldı. Biz sadece 2015 sonunda tamamladığımız bir yılda tünel miktarı 57 kilometre. 13 yılda 400 kilometrenin üzerinde tünel var. Teknoloji de gelişti. Eskiden yol yapılırken vadiye geldin iniyorsun, sudan küçük bir köprüyle geçiyorsun, tekrar dağa çıkıyorsun, dağa geldin selam verip yandan geçiyorsun. Şimdi dağa geliyoruz, dağı delip geçiyoruz, vadiye geliyoruz viyadük köprü yapıp geçiyoruz” değerlendirmelerinde bulundu.
“Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün Ağustos'ta yollarıyla beraber açılacağını müjdeleyen Bakan Yıldırım, şöyle devam etti:
“İzmir’den İstanbul’a körfez köprüsü, dünyanın 4. büyük köprüsü nisan sonunda hazır olacak. Bursa’ya kadar, Gemlik’e kadar açılacak, yıl sonu Bursa’ya erişecek. 2018’de de Manisa-Bursa arası açılacak, Manisa-İzmir arası da bu yıl sonu açılacak. Avrasya Tüneli bu sene sonu bitiyor. Sarayburnu’ndan giriyor, Haydarpaşa Numune Hastanesi’nin önünden çıkıyor. 3 katlı tünelin de ön hazırlık çalışmaları başladı. Bu büyük bir proje; 17 metre çapı var, hem metro geçecek, hem otomobiller geçecek, hepsi bir arada. Bunun ihalesi hemen olmaz. Çünkü boğazı geçeceği için önce onun güzergah etütleri yapılacak, geçeceği zeminin kayalık olması lazım, çok geniş sondajlar yapılacak. Karada ve denizde istasyon yerlerinin sondajı yapılacak, jeolojik etütler yapılacak. Bu 2 sene sürecek. 2 sene sonra bunun güzergahı ortaya çıkacak, ondan sonra ihale süreci başlayacak. İki köprü arasında köprüye giden yollarla, Asya ve Avrupa yakasındaki raylı sistemleri birleştiren bir yapı. Bir yandan ikinci köprüye kara trafiği alıp verecek, bir yandan da birinci köprüden sonraki metro hatlarına bağlantı yapacak. Yani hem raylı sistemin hem de karayolunun entegrasyonu.”
Bakan Yıldırım, programda Ankaralılara da güzel haberler verdi. Keçiören metrosunun sene sonunda biteceğini belirten Yıldırım, Esenboğa metro hattının projelerinin de yapım aşamasında olduğunu söyledi.
Yerli uçakla ilgili çalışmaların da devam ettiğini anlatan Bakan Yıldırım, “Lisansla uçak yapmak mesele değil. Biz kendi mühendisliğimizi, kendi akıl terimizi katarak yeni bir model yerleştireceğiz. Bu yönde altyapı hemen hemen hazır, görevlendirilecek kuruluşlar belli, süreç işliyor” dedi. Yerli uydunun siparişinin de verildiğini belirten Yıldırım, TÜBİTAK’ın çalışmaları yürüttüğünü, 2019’a kadar bitirmeyi planladıklarını söyledi.
“Yüksekova Havalimanı ve Şırnak Havalimanlarında uçuş yapılmıyor” diyen Bakan Yıldırım, “Uçuş 2 nedenle yapılmıyor. Vatandaş zaten orada tedirgin olduğu için seyahat etmekten çekiniyor. İkincisi de, tedbir amaçlı inerken, yaklaşmada herhangi bir saldırı olabilir endişesiyle yapılmıyor. Şuanda onun çalışmaları yapılıyor, belki yaklaşma modelini değiştirecekler” ifadelerini kullandı.
Bakan Yıldırım, İzmir’le ilgili projeleri ise şöyle anlattı:
“Gözümüz İzmir’in üzerinde. İzmir’deki projeler kesinti olmaksızın devam edecek. Gerek yol projeleri, gerek demir yolu, İzmir-Ankara hızlı treni devam ediyor, İstanbul-İzmir Otoyolu devam ediyor, Çevre Yolunu Menemen’e kadar uzattık, Menemen’den Çandarlı’ya kadar uzatacağız. İZBAN’ı Torbalı’ya uzattık, cumartesi açacaktık fakat Başbakanımızla Kazakistan’a gidiyoruz, gelecek haftaya kaldı. İZBAN belediye ile hükümetin örnek bir projesidir. Bir muhalefet belediyesi ile iktidarın müşterek yaptığı ender projelerden biridir. Yeter ki İzmirliler rahat etsin diye bu projeyi yaptık, fena da gitmiyor. Hattı da uzatıyoruz, Torbalı’ya uzattık, oradan Selçuk’a, bu taraftan Bergama’ya kadar uzatacağız. Bittiğinde UNESCO’da tarihi miras olarak kabul edilen 2 büyük ilçeyi Bergama’yı ve Selçuk’u birbirine bağlamış olacağız. 188 kilometre ile dünyada en uzun banliyö hattı.”