'Çin arayı kapatıyor'

'Çin arayı kapatıyor'

Çin'in büyüme eğiliminin önümüzdeki yıllarda da devam etmesi beklenirken, Çin dış pazarlarda yüzde 11'e ulaşan payıyla giderek daha büyük rol oynuyor. Uzmanlar Çin'in giderek Alman makine üreticileriyle arayı kapattığı konusunda uyarıyor. Son yapılan bir araştırma da bu endişeleri doğrular nitelikte.

Alman Makine ve Tesis İmalatçıları Birliği'nin siparişi üzerine Euro Asia danışmanlık firması tarafından yapılan araştırmada 8 branşta 122 Çin firmasının stratejileri değerlendiriliyor. Araştırmaya göre Çinli firmalar özellikle servis ve orta fiyat kategorisinde Alman rakiplerini geride bırakmış durumda. Peki, gelişmelerin ışığında makine sanayisinde Çin'in nöbeti devraldığı söylenebilir mi?

Araştırmayı kaleme alanlardan biri olan Daniela Bartscher Herold bu soruya "İncelenen bu sekiz branşın ayrı ayrı ele alınması gerekli. Halihazırda hala Çinli rakiplerimiz açısından bakıldığında teknoloji farkının eskisi gibi büyük olduğu alanlar mevcut. Ancak en az iki branşta aradaki fark çok küçük ve bu nöbet değişimi tezini tamamıyla doğrular nitelikte" yanıtını veriyor.

'Paralel strateji'

Araştırmaya göre Çinli üreticiler paralel bir strateji yürütüyor. Yani bir yandan AR-GE alanında güçlenmek için çaba sarf ederken, diğer yandan "yeterince iyi" şeklinde tabir edilebilecek ucuz ve basit makineler üretiyor. Söz konusu bu makineler kalite konusunda her ne kadar Alman mühendislerin burun kıvıracağı kıvamda olsa da, kendinden bekleneni de yerine getiriyor.

Bartscher Herold "Çinliler makine ve tesis alanında fiyat rekabeti açısından çok güçlü. Alman makineleriyle karşılaştırıldığında yüzde 30 ila 40 daha ucuz makineler üretiyorlar. Ancak bunlar minimum kabiliyete sahip temel makineler. Bu bir strateji. Ancak aynı zamanda bu makineleri ithal ettikleri kritik parçalarla donatarak teknolojik açıdan daha yüksek segmente de geçiş yapmaya çalışıyorlar. İşte bu da onların paralel stratejisi" diyor.

Çinli makine üreticileri yıllık cirolarının yüzde dördünü AR-GE'ye ayırırken, Alman makine üreticileri için ise bu oran yüzde 5,4. Dolayısıyla Çinli firmalar teoride Alman modelinden hiç de uzak görünmüyor.

Bartscher Herold "Sadece rakamsal olarak bakıldığında birbirlerine oldukça yakınlar. Ancak burada asıl sorgulanması gereken araştırma ve geliştirme çalışmalarından çıkan sonuç. Çin’de birçok mühendis ve tasarımcı AR-GE uzmanı olarak gösteriliyor. Bu noktada bahsi geçen yüzde dörtlük giderler ise bambaşka bir konu. Bu devletin arzu ettiği ve devlet tarafından gözlemlenen bir konu" şeklinde konuşuyor.

'Yeni stratejilere ihtiyaç var'

Ancak Daniela Bartscher Herold araştırmanın iki ülke arasındaki teknolojik farkın giderek azaldığını açıkça ortaya koyduğuna dikkat çekiyor. Bartscher Herold bu nedenle Alman makine sanayisinin bunun önüne geçmek için bir an önce yeni stratejiler geliştirmesi gerektiğini kaydediyor.

Bartscher Herold "Çinlilerin Asya ve Hindistan'a ihracat yapmak istediklerini gördük. Bu konunun çok iyi bir şekilde takip edilmesi ve Çin'in buna yönelik olarak geliştirdiği makine ve tesis konseptleriyle kalkınmakta olan ülkelerdeki önemli pazarları ele geçirmesinin engellenmesi gerekli. Çin'de "yeterince iyi" şeklinde tanımlanabilecek ucuz makine üretiminin gerekliliğini görüyoruz. Buna ek olarak masrafların düşürülmesi için pazarlama, servis ve tedarik konusunda da büyük oranda yerel kaynaklara başvuruluyor. Yani kitle pazarının karşılanabilmesi için henüz yapılması gereken birçok ödev bulunuyor" açıklamasını yapıyor.

Öte yandan Çin, Alman makine üreticileri için çok büyük bir öneme sahip. Çin, yaklaşık 17 milyar euro ile Alman firmaları için en büyük ihracat pazarı konumunda bulunuyor. Ancak Çin makine üretimini giderek artırıyor. Asya devi 2008-2012 yılları arasında makine üretimini ikiye katlayarak, dünyada makine ihraç eden ülkeler sıralamasında Almanya ve ABD'nin ardından üçüncü sıraya yükseldi.