Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın gündeme getirdiği dış ticarette milli para kullanımı, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın Çin Merkez Bankası ile gerçekleştirdiği ilk para takasıyla yeni bir boyuta taşındı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dikkati çektiği ve bir süredir gündemde olan "dış ticarette milli paraların kullanılması" konusu her kesimden destek bulurken, TCMB kaynaklarından edinilen bilgiye göre, Çin ile ilk para takas işlemi 30 Kasım 2016'da gerçekleştirildi.
Bloomberg HT'nin haberine göre, bazı kamu kurum ve kuruluşları, Erdoğan'ın çağrısı sonrasında anlaşma, ihale ve satışlarının dolar yerine TL ile gerçekleştireceğini duyururken, özel sektör de dış ticarette mili para kullanılmasıyla ilgili çalışmalar yapıyor. Türkiyenin en büyük telekomünikasyon şirketlerinden Turkcell'in de bu anlamda yaptığı çalışmaların sonuç verdiği ve Çinli tedarikçilerine ödemelerini yuan ile yapmaya başlayacağı öğrenildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kısa süre önce yaptığı açıklamada, dış ticarette milli para kullanılmasının önemine işaret ederek, Rusya, Çin ve İrana kendi paraları ve TL ile ticaret yapmayı teklif ettiğini, tarafların da bu teklifi makul karşıladığını söylemişti.
TCMB Başkanı Murat Çetinkaya da önceki gün bankanın "2017 Yılında Para ve Kur Politikası" konulu basın toplantısında yaptığı açıklamada, Merkez Bankası olarak milli paralar ile ticaret konusunu önemsediklerini ifade ederek, TLnin uluslararası ticari işlemlerde kullanımının arttığını belirtmişti.
Çetinkaya, milli paralar ile ticaretin yapılmasının dış ticaret işlemleri maliyetlerinin düşürülmesi, risk yönetiminin etkinliği ve rezerv para birimlerine olan hassasiyetin azaltılması kapsamında önemli olduğuna işaret ederek, Çin ile para takası işlemlerinin de gerçekleştirilmeye başlandığını söylemişti.
Merkez Bankası ve bankacılık sektörü kaynaklarından alınan bilgiye göre, Çin ile Türkiye merkez bankaları arasında ilk para takası işlemi 30 Kasım 2016da gerçekleştirildi. Halen yürürlükte bulunan 2012 tarihli para takası anlaşması, 2015te 3 yıl süreyle uzatılmış ve anlaşmanın tutarı 12 milyar yuana yükseltilmişti.
ICBC Turkey Bank, Türkiye ile Çin arasındaki ticaret hacmini artırmak amacıyla her iki ülke merkez bankası tarafından imzalanan para takası anlaşması kapsamında 450 milyon TL büyüklüğünde kullanım gerçekleştirdi.
Yerel bir bankanın çoğunluk hisselerini devralarak Türkiye’de faaliyete geçen ilk Çin bankası olan ve 22 Mayıs 2015ten bu yana Türkiye’de hizmet veren ICBC Turkey Bank, Türkiye ve Çin arasındaki ticaret hacminin gelişmesine yönelik merkez bankaları arasında yapılan anlaşmayı hayata geçiren ilk kurum oldu. ICBC Turkey Bankın, söz konusu fonu, kredi ve yatırım olarak Türkiye ekonomisinin kullanımına tahsis edeceği öğrenildi.
Verilere göre, Türkiye’nin, en büyük ticaret ortaklarından Çin Halk Cumhuriyeti ile geçen yıl 28 milyar dolar tutarında dış ticaret hacmi bulunuyor. Para takası anlaşması ile iki ülke arasında cari dengenin sağlanması, ticaret ve yatırımda milli paraların kullanılması hedefleniyor.
Çin ile gerçekleştirilen yuan karşılığı TL para takası işlemi ile iki ülke arasındaki ticaretin finansmanının da milli paralar ile yapılmasına yönelik önemli bir adımın atılmış olduğu belirtiliyor.
Başbakan Binali Yıldırımın birkaç gün önce Rusyaya yaptığı ziyarette de ticarette yerel para birimlerinin kullanılmasının gündeme geldiği belirtilirken, Rusya tarafının da konuya sıcak baktığı ve kısa zamanda milli para kullanımı ile ilgili adım atılabileceği ifade ediliyor.
İran Meclis Başkanı Ali Laricani de Cumhurbaşkanı Erdoğanın "iki ülke arasında milli para kullanımı çağrısını" memnuniyetle karşıladıklarını belirterek, "İran, her zaman ticaretini yerli parayla yapma isteğinde olmuştur." ifadesini kullanmıştı.
Verilere göre, Türkiye, bu yılın 10 ayında 117 milyar dolar tutarında ihracat gerçekleştirirken, bunun yaklaşık 5 milyar dolarlık bölümü TL karşılığında yapıldı. TL karşılığında yapılan ihracat, Ocak-Ekim 2016 döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 20,4lük artış kaydetti. 10 ayda ithalat işlemlerinin de 11,5 milyar dolarlık kısmı TL ile yapıldı.
Bu yılın 10 ayındaki ihracatın yüzde 48,5i avro, yüzde 42,8i dolar, yüzde 5,1i TL, yüzde 3,1i İngiliz sterlini, geri kalanı diğer para birimleri ile gerçekleştirilirken, ithalatın da yüzde 56,1i dolar, yüzde 35,5i avro, yüzde 7,1i TL, geri kalan bölümü diğer para birimleriyle yapıldı.
ICBC Turkey Yönetim Kurulu Üyesi Hilmi Güler, Çinli yetkililerin milli para kullanımı konusuna çok olumlu yaklaştığını ve Türkiye gibi sonuç odaklı çalıştıklarını ifade ederek, "Cumhurbaşkanımız çok haklı ve bu, anlık bir söylem değil, geçmişi olan ve önceden hazırlıkları yapılmış bir söylem. Cumhurbaşkanımızın bunu gündeme getirmesi ile sadece yurt içinde değil, dünya genelinde çok büyük yankı yaptığını söyleyebilirim, tıpkı dünya 5ten büyüktür söylemi gibi..." şeklinde konuştu.
Güler, dış ticarette milli para kullanımını çok isabetli ve doğru bulduğunu, statükocu ve lobicilerin her doğru işte olduğu gibi bu konuya da tepki gösterdiğini belirterek, Çinde Türkiyeye çok güvenildiğini ve yatırımlar konusunda kesenin ağzının açıldığını, ülkenin en büyük bankası ICBC ile Türkiye gelinmesinin yanı sıra Türkiye için çok önemli milli kuruluşlara da kredi verilmeyi başlandığını söyledi.
TCMB'nin Çin ile gerçekleştirdiği para takasının önemli olduğunu vurgulayan Güler, şunları kaydetti:
"Bu gelişmelerin devamı gelecek. Katılım bankacılığı, emtia, faiz ve hisse senedi swapları (para takası) gibi uygulamalar yakında öne çıkabilir. Bütün mesele cari açığı makul ölçülere getirmek ve ticaret hacminin sağlıklı bir şekilde artırılması. Bu yüzden para birimleri farklılaştırılmasından doğan riskleri azaltmak çok önemli. Ticaret aslında bir değiş tokuş, bu nedenle araya çok fazla değişken sokmamak gerekiyor."
Türkiyenin yakın zamana kadar güneşin battığı yöne önem verdiğini, güneşin doğduğu yönü ihmal ettiğini ileri süren Güler, "Çin ile yapılacak çok şey var. Teknoloji, tıp ve telekomünikasyon 3 temel konu... Cumhurbaşkanımızın direktifiyle şu an Türk-Japon Üniversitesi kuruyoruz. Çin ile de kurmamız için Cumhurbaşkanımız ilk kıvılcımı çaktı. Güneşin doğduğu yerlere ortak kültür, üniversiteler, banka ve teknoloji şirketleri ile ulaşacağız." dedi.
Turkcell Finanstan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Bülent Aksu da 2023 hedeflerine yürüyen güçlü Türkiye’nin en önemli can damarlarından birisinin "finansal ataklara dirençli bir milli ekonomi sistemi kurulması" olduğunu belirterek, "Bu doğrultuda milli paramızın kullanımının teşvik edilmesini çok önemli buluyor ve devletimizin almış olduğu bu kararların özel sektöre de bu noktada yol gösterici bir adım olduğuna inanıyoruz." dedi.
"Türkiye’nin Turkcell’i" olarak bu süreçte ülke menfaatleri doğrultusunda üzerlerine düşeni yaparak gerekli aksiyonları alma konusunda özel sektöre öncülük etmek istediklerini ifade eden Aksu, şöyle devam etti:
"Bu doğrultuda yabancı para cinsinden olan yatırım harcamalarımızı, ürün ve hizmet alımlarımızı ve kira sözleşmelerimizi Türk lirasına çevirmeye başladık. Ayrıca yurt dışı tedarikçilerimizle olan ekipman alımı işlemlerimizde de TL veya yerel para cinsi ile işlem yapılması için girişimlerimizi hızlandırmış bulunuyoruz. Tüm bu tedbirlerin neticesinde piyasadan olan döviz alımlarımızı da sona erdirmiş bulunuyoruz. Diğer yandan 4,5G lisans ödeme son taksitimizin de Türk lirasına dönüştürülmesiyle ilgili kararın da yasalaşmasını bekliyoruz."
Bu tip girişimlerin özel sektör genelinde kabul görmesi ve uygulamaya geçilmesi durumunda Türkiye ekonomisinin en büyük yapısal problemlerinden biri olan dolarizasyonun önemli ölçüde aşılacağını belirten Aksu, döviz talebinin azalması sonucu TL üzerindeki kırılganlığın kalıcı olarak sona ereceğine inandığını söyledi.
Para takası süreci, ticari bankalar tarafından Merkez Bankasından yatırım veya ticaret yapılacak ülkenin para birimini talep etmesiyle başlıyor. Süreç, merkez bankalarının belirlenen tutarda milli parayı belirli bir tarih ile değiştirmesi ve belirli bir süre sonunda değiştirilen anaparalar ve kullanılan milli paraya ait faizin de geri verilmesini içeren bir işlem olarak tanımlanıyor.