Çin’de ülke nüfusunun yüzde 1'ine tekabül eden en az 13 milyon kişinin nüfus kaydının bulunmadığı bildirildi. Çinli yetkililerin ise söz konusu sorunu tartıştığı belirtildi. Cihan Hbaer Ajansı'nın habere göre; Çin medyasına göre, Çin Kamu Güvenliği Bakanlığı, ülkedeki nüfus kaydı olmayan 13 milyon kişinin sorununu masaya yatırdı. Çin Kamu Güvenliği Bakanı Guo Shengkun’un başkanlığında yapılan toplantının ana gündemini terörle mücadele ve 13 milyon kimliksiz Çinli vatandaş oluşturdu.
'Gölgede yaşayanlar' olarak da söylenen 13 milyon kişinin, Çincede 'hukou' olarak adlandırılan 'hane halkı kayıt sistemi''nde kaydı yok. Bu kişilerin, kamu okullarına ya da üniversitelere gidemedikleri, sigortadan yararlanamadıkları, uçağa binemedikleri hatta iş bulamadıkları ve evlenemedikleri kaydedildi. Ayrıca, özel okul fiyatları da pahalı olduğu için söz konusu kişilerin eğitim alamadıkları da belirtiliyor. Bunlardan biri olan ve Pekin’in dışında oturan ailenin ikinci çocuğu 22 yaşındaki Li adlı Çinli erkek, duygularını şöyle dile getirdi: "Haklarım yok. Hatta bazen var mıyım diye şüpheleniyorum." diyor. Ailesi, Li’yi nüfusa kaydettirmek için birçok yetkili kuruma başvurmuş; ancak ilçe aile planlaması komisyonu, Li’nin ailesinden 5 bin yuan (yaklaşık 8 yüz dolar) "sosyal bakım ücreti" olarak bilinen ceza ödemesini istemiş. Pekin’deki Changping ilçesinden Yang isimli baba ise 4,5 yaşındaki oğlunu nüfusa kaydedemediğinden dolayı kimliği olmadığı, bu nedenle çocuğunu devlet okuluna gönderemediğini, özel okul ücretini ödemeye de gücünün yetmediğini söyledi. Çin’de ikinci çocuğu nüfusa kaydettirmek için köylerde 8 yüz dolar, şehirlerde ise 30 bin dolara kadar varan oranlarda "sosyal bakım ücreti cezası" ödemek gerekiyor. Çin’de 6. nüfus sayımına göre, 13 milyon kimliksiz Çinlinin yüzde 60’ın tek çocuk politikası kurallarını çiğneyerek doğan kişiler olduğu, diğerlerinin ise bilerek kayıt ettirmeyenler, istenmeyen doğumlar ve ilgili belgelerin olmayışı gibi nedenlerle kimlik verilmeyen kişiler olduğu belirtildi. Yine açıklanan istatistiklere göre, yaklaşık 7,8 milyon kişi ülkedeki tek çocuk aile planlaması politikası çerçevesinde doğum yasağına tabi bulunuyor. Çin, artan yaşlı nüfus oranı ve doğurganlığın azalmasıyla ortaya çıkan sorunlara çare olarak geçtiğimiz günlerde tek çocuk politikasında gevşemeye gitmiş ve ikinci çocuğa izin verileceğini açıklamıştı. Ancak bu uygulama, önceden doğan ve kimliği olmayan ikinci çocukları kapsamıyor. 13 milyon kişinin toplumda eşitsizlik ve ahenksizlik gibi problemlere yol açtığı da ifade ediliyor. Medyaya yansıyan haberlerde ayrıca, Çin Kamu Güvenliği Bakanlığı ile Ulusal Sağlık ve Aile Planlama Komisyonu, 1998’lerde açıkladığı ortak kurallarında, tek çocuk politikası kurallarına göre oluşturulan nüfus kayıt sisteminde tüm bebeklerin ek şart olmaksızın kayıt edilmesi gerektiği belirtilmişti. Yerel hükümetlerin, sosyal bakım ücreti ödendiğini gösteren bir belgeyi nüfus kütüğüne kayıtla ilişkilendirmesi yasaklanmıştı. Ancak Shandong eyaletindeki aile planlama komisyonundan adının saklı kalmasını isteyen bir yetkili, ülkedeki aile planlama politikasının uygulanması için "sosyal bakım ücreti" isteme davranışının kaçınılmaz olduğunu vurguladı.
1958 yılındaki "Çin Halk Cumhuriyeti Hane Halkı Kayıt Yönetmeliği"nin ikinci maddesinde açıkça Çin vatandaşlarının, bu yönetmeliğin hükümleri uyarınca ev kaydını yerine getirmelerini istiyor. Aynı yönetmeliğin yedinci maddesinde ise bebek doğduktan sonra bir ay içinde, hane reisi, akrabaları, bakmakla yükümlü kişi ya da komşuları, bebeğin daimi ikamet kaydının olduğu makama kaydettirmek zorunda. Yine bu yönetmeliğe göre, doğan her bir Çin vatandaşının nüfusa kaydı için ek hiçbir şart aranmayacak. Yine Çin medyasına göre, yerel yönetimlerin, 'tek çocuk politikasını uygulayabilmek' için merkez yönetimin baskısı ve ikinci çocuğu nüfusa kaydetmeden doğacak 'sorumluluğu' üstüne almamak adına, doğan ikinci çocukları hane halkı kütüğüne kaydetmediği ifade edildi. Bunun için de yönetmelik ile uygulama arasında zıtlık içeren bir yola başvuruldu. Buna göre, her seviyedeki güvenlik birimleri ile nüfus ve aile planlama kurumları, ikinci doğumu yapan ebeveynlerden "aile planlaması hizmet sertifikası" getirmeleri ve ayrıca ilgili durumu da yerel aile planlama komisyonu bölümüne bildirmeleri istendi.