Bursa'nın Osmangazi ilçesinde iki gelinine cinsel saldırıda bulunduğu iddiasıyla tutuklu yargılanan Osman L.'ye (56) verilen 54 yıl hapis cezası, istinaf mahkemesince onandı. Duruşma savcısı, oyçokluğu ile alınan karara, "gelinlerin rızası var" diyerek itiraz etti. İlişki sırasında zor kullanıldığına dair hiçbir maddi bulgu olmadığını belirten savcı, "bu olaylara şahit olan kimse bulunmadığı gibi en ufak şüphe duyan bir aile bireyi dahi yoktur" dedi.
Olay, Temmuz 2020'de Osmangazi ilçesinde meydana geldi. E.L. (30) ile eltisi L.L. (35), aynı binada oturdukları kayınpederleri Osman L.'nin, kendilerine tehditle cinsel saldırıda bulunduğunu öne sürerek, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı'na şikâyette bulundu. Gözaltına alınıp, tutuklanan Osman L. hakkında Bursa 15. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın görülmesine 21 Ocak 2021'de başlandı. Mahkemede savunma yapan Osman L., "Eşim, 2017'de vefat etti. Memleketime götürüp, toprağa verdim. 2018'de tekrar evlendim. Bursa'daki evimiz iki katlıydı, oğullarım evlendikten sonra altlı üstlü oturduk. Gelinlerime yönelik cinsel saldırıda bulunmadım. İddiaları kabul etmiyorum. Gelinlerimin, çocuklarımdan korktuğu için böyle bir iddiada bulunduklarını düşünüyorum" diye konuştu.
Dosyadaki tutanakların okunması üzerine ifadesini değiştiren Osman L., "Hasta olan eşim, benimle ilişkiye gireceği zaman yanıma gelirdi. Karanlıkta yattığım için bir gece yatağıma girenle ilişki yaşadım. Eşimin olmadığını anlayınca, kim olduğunu sorunca kendisinin E.L. olduğunu söyledi. Bu ilişki onun zoruyla 3-4 defa olmuştur. Diğer gelinime bu ilişkiyi söyleyince ,'beni bu işlere katma baba' dedi. Karım öldükten sonra evden gideceğimi söyleyince E.L., çocuğun benden olduğunu söyledi. Yaptığım hatayı düzeltmeye çalıştım ancak elime yüzüme bulaştırdım. Gelinim E.L.'nin zorlamasıyla oldu" dedi.
Çocuğunun kayınpederinden olduğu DNA testi ile kesinleşen E.L. ise ifadesinde; sanığın oğlu S.L. ile 9 yıl önce evlendiğini belirterek, şunları söyledi:
"Evlendiğim günün ertesi günü kayınpederim, bana dokunmaya başladı. 'benimle birlikte olacaksın' dedi. Kabul etmedim. 'Kimse duymayacak' deyince balkondan kendimi atacağımı söyleyerek ağladım. Ancak beni dinlemeyerek, zorla ilişkiye girdi, bana tecavüz etti. Akşam eşim işten gelince, burada duramadığımı söyleyip ağladım. Ne olduğunu sorunca, burada yapamadığımı belirttim. Başımdan geçen olayı anlatamadım. Kayınpederim sonraki günler eşim gittiğimde yine tecavüzlerini sürdürdü. Tam 8 yıl bana tecavüz etti. Hamile iken karnıma vurdu. Oklava ve odunla beni dövdüğü oluyordu. İstemediğimde zorla birlikte oluyordu. Kayınvalidem ölene kadar bu davranışları devam etti. Eltime de aynılarını yapmış. Şikâyetçiyim."
Benzer şeyleri yaşadığını belirlen gelin L.L. de şunları anlattı:
"Kayınpederim evde kimse olmadığı sırada benimle de zorla cinsel ilişkiye girdi. Beni sürekli dövüyordu. Başımdan geçenleri eşime anlatsam bana inanmayacağını, babasına inanacağını düşünüyordum. Eltim, bana kayınpederimin kendisine sarkıntılık ettiğini söyleyince, ben de, 'bana da yapıyor' dedim. 'Eşlerimize söylesek bize inanırlar mı?' diye aramızda konuştuk. Kayınpederim evde bir bahane bularak, tartışmalar çıkarıyordu. Yeni eve kadın getireceğini söyleyince yine evde kavga çıktı. Hep birlikte karakola şikayete gittiğimizde eşim bana 'Babam sana bir şey mi yaptı?' deyince 'yaptı' dedim. 'E.L.'ye de mi?' diye sorunca, 'evet ona da yaptı' dedim sonra şikayetçi olduk."
Son sözü sorulan Osman L., ikinci evliliğini yaptığı ve arsasını sattığı için gelinlerinin mal paylaşımı nedeniyle kendisine iftira attığını söyleyerek, "Cezam varsa dışarıda anne ve babamın yanında çekmek isterim. Ailem ve çocuklarım vardır. Rahatsızlığım bulunmaktadır. Önceki savunmalarımı tekrar ediyorum. Tahliyemi istiyorum" dedi.
E.L. ve L.L.'nin avukatı Hande Öztenay da yaptığı savunmada, "Şikayet başvurumuz arsa satışından önce olmuştur. E.L.'nin babalık davası açıp, DNA sonucunun ortaya çıkmasından sonra kayınpederi hakkında şikayetçi olduk" diye konuştu.
Sanık avukatı ise müvekkilinin her iki katılana yönelik suçtan dolayı beraatine, E.L.'ye yönelik eylemin rıza göstermesi nedeniyle, hukuka aykırılık bulunmadığından sanığın hükümle birlikte tahliyesine karar verilmesini istedi.
Mahkeme heyeti, iyi hal uygulamadığı Osman L.'ye, iki gelinine karşı, "cinsel saldırı" suçundan her biri için 27'şer yıl olmak üzere toplam 54 yıl hapis cezası verdi, "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçundan da beraatine hükmetti. Bir üye hâkim ise sanık hakkında gelinlerine karşı cezalandırılmasını istediği, "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından ayrı ayrı beraatine yönelik verilen karara katılmadığını belirterek, muhalefet şerhi koydu.
Tarafların itirazı sonrası dosya, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderildi. 7. Ceza Dairesi'nde görülen davada sanığa, yerel mahkemece verilen 54 yıl hapis cezası oy çokluğu ile onandı. Duruşma savcısı ise karar itiraz ederek, cinsel birlikteliğe gelinlerin de rızası olduğu iddiasıyla Osman L.'nin beraatini istedi.
Savcı, itirazında, ilk eylemler ile şikâyet arasında geçen 6 ve 8 yıla dikkat çekti. E.L. ve L.L.'nin, eşleri ile kayınpederleri arasında mal paylaşımı nedeniyle husumet oluştuktan sonra şikayetçi olduklarını söyleyen savcı, ilişki sırasında zor kullanıldığına dair hiçbir maddi bulgu olmadığını, mağdurların sanığa karşı direnç gösterdiklerine dair rapor ile psikolojinin bozukluğuna dair bir rapor olmadığını belirtti. Mağdurlar ile sanığın cinsel ilişki sırasında korunmamalarına ve aile içinde olaya şahit olan kimsenin bulunmamasına dikkati çeken savcı, "Bu olaylara şahit olan kimse bulunmadığı gibi en ufak şüphe duyan bir aile bireyi dahi yoktur" ifadelerini kullandı. Mağdurların ifadelerindeki tehdit iddiasının da gerçeği yansıtmadığını öne süren savcı, "Sanığın gelini E. ile cinsel ilişkiye girmiş olmasının ispatlanmış olması, diğer gelini ile de ilişkiye girdiğinin delili olamaz. Beraat verilmesi gerekirken; mahkumiyet verilmesi usulsüzdür" dedi.
Dosya, Yargıtay'a gönderildi. İki gelinine cinsel saldırı ile suçlanan, bir gelinin ise çocuğunun babası olduğu DNA raporu ile kesinleşen kayınpeder Osman L. ile ilgili son kararı, Yargıtay verecek. (DHA)