Çocuğa yönelik istismar suçunda İstanbul ilk sırada yer aldı.
Türkiye’de 2011-2018 yılları arasında çocuklara yönelik 137 bin 115 cinsel istismar suçu işlendi. Geçtiğimiz 8 yılda çocuklara yönelik günde 47, haftada 330 saldırı olayı gerçekleşti. 2011’de 16.828 olan istismar sayısı, 2018’de yüzde 9 artışla 18 bin 290’a yükseldi. Bu veriler son 8 yılın en kötüsü olarak kayıtlara geçti.
2011-2018 yılları arasında çocuğa yönelik cinsel istismar suçunu işlediği gerekçesiyle hâkim karşısına çıkan sanıklar hakkında 98.697 mahkûmiyet kararı verildi. 2018 yılında sanıklara verilen ceza sayısı 2011 yılına göre yüzde 124 artarak, 13 bin 894’e yükseldi. Bu rakam 2017 yılında ise 13 bin 396 olarak kayıtlara geçmişti. Bu verilere göre geçtiğimiz 8 yılda çocuğa yönelik cinsel saldırı suçu nedeniyle sanıklar hakkında haftada 237 mahkûmiyet kararı verildi.
Çocuklar suçun kurbanı olduğu kadar, suçun faili de oluyorlar. Türkiye’de 2018 yılında 2.173.964 kişi sanık olurken, bu sayının yüzde 5,5’ini çocuklar oluşturdu. 2018 yılında 118.578 çocuk suça sürüklendi. 2011-2018 yılları arasında Türkiye’de suça sürüklenen çocuk sayısı 1.210.785’e ulaştı. Bu verilere göre geçtiğimiz 8 yılda saatte 17 çocuk suçla tanıştı.
2017 yılında çocuklar tarafından işlenen cinsel suç sayısı 1.603 iken bu rakam 2018 yılında yüzde 233 artışla 5.331 olarak kayıtlara geçti. Bu rakam çocuklar tarafından 2018 yılında işlenen 187.601 suçun yüzde 3’üne denk geliyor.
Suça sürüklenen çocuklar tarafından Cinsel Dokunulmazlığa karşı işlenen suçların yaşa ve cinsiyete göre dağılımı incelendiğinde 2018 yılında meydana gelen 5.331 vakanın faillerinin yüzde 51’nin 12-15 yaş grubunda olduğu görülüyor. Verilere göre bu yaş grubuna mensup çocuklar tarafından 2.754 suç işlendi. İşlenen suçların 2.693’ünü faili oğlan, 61’inin ise kız çocuğuydu. Öte yandan 12-15 yaş grubunda oğlan çocukları tarafından işlenen suç sayısında 2017’ye oranla yüzde 259 artış gerçekleşti. Bu sayı 2017 yılında 750 idi.
Adalet Bakanlığı verilerinden hazırladığı raporu değerlendiren CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi, çocuklara yönelik insan hakları karnesinin kırıklarla dolu olduğunu belirterek, şu değerlendirmede bulundu:
"Bozulan ekonomik düzen sosyal deformasyona yol açıyor. Ne yazık ki TCK'da sıkça karşılaştığımız ‘canavarca ve vahşice hisselerle’ işlenen suçlardan çocuklarımız da paylarına düşen şiddete maruz kalıyorlar.
Çocukların sağlık büyüme hakkını koruyamadığımız gibi, ihmal ve istismar edildiği bir tabloyla karşı karşıyayız. Yasalar var ancak uygulamada da ciddi aksaklıklar var. Cezasızlık burada da karşımıza çıkıyor.
İster fiziki ister cinsel fark etmez; şiddeti doğuran, besleyen ve yaygınlaştıran ortamı, koşulları ve neden-sonuç ilişkini görmezden gelen bir anlayış, başta çocuk ve kadınlara yönelik olmak üzere ülkeye virüs gibi yayılan şiddeti meşrulaştırıyor.
Çocuk evliliklerini destekleyici politikalar, ekonomik yetersizlikler, eğitim eksikliği, gelenekler, töre, toplumsal baskı ve aile içi şiddet gibi faktörler çocuklarımızın geleceğini tehdit ediyor.
2018 verileri de çocuklukta cinsel istismara maruz kalma sıklığının her geçen gün arttığını gösteriyor. Çocuğa yönelik cinsel istismarın etkilerini sadece yaşanan olaylara sınırlı tutarsak ve ceza sistemi içinde değerlendirirsek bugünü değil, geleceği de kaybederiz. Kısa ve uzun dönemde travmatik etkilerini dikkate almazsak, bütüncül bir politikayla çocuklarımızı koruyamazsak, Türkiye'yi son derece karanlık günler bekliyor.
Çocuğun yüksek çıkarının korunması, haklarının güvence altına alınması ve eşit olarak uygulanması siyaset üstü bir konu olmalıdır. Bu bakımdan çocuk hakları ihlalleri bir alt komisyon bağlamında ele alınmaktan çıkartılmalı, zaman geçirmeden TBMM çatısı altında Çocuk Hakları Komisyonu kurulmalıdır. Bunun yanı sıra sıklıkla vurguladığımız üzere eşitlikçi ve gerçek demokrasi için bütün paydaş STK'ların ve tarafların görüş ve önerileri dikkate alınarak Kadın ve Çocuk Bakanlıkları kurulmalıdır.”