İyi Parti İzmir Milletvekili ve Genel Başkan Başdanışmanı Aytun Çıray, Naci Ağbal'ın Merkez Bankası Başkanlığı görevinden aniden görevden alınmasıyla başlayan dövizdeki dalgalanmayı fırsata çevirenler olduğu iddiasını yazılı olarak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a sordu.
Aytun Çıray, yaklaşık sadece dört buçuk aydır görevde olan Naci Ağbal’ın geçtiğimiz Cuma günü Cumhurbaşkanı Kararıyla görevden alınacağının Erdoğan’a yakın isimler tarafından bilerek bazı insanlara bildirildiği iddialarına açıklık getirilmesi gerektiğini belirtti. Perşembe ve Cuma günü Cumhurbaşkanına yakın isimlerin bu atama kararıyla ilgili söylentiler başlattığının iddia edildiğini söyleyen Çıray, "Atama yapılmadan önce dolar ve altına geçişin bu denli hızlanması akıllara çok ciddi soru işaretleri getirmektedir" dedi.
Çıray şöyle devam etti:
"Günde ortalama 150 milyon dolarlık döviz satın alınırken Cuma günü üç katı kadar yani 450 milyon dolar döviz toplanmış. Bu rakam beklenenin çok üzerindedir. Atama kararını önceden bilenler vurgunculara zemin hazırlamışlar. Akp’nin 19 yıldır sürekli açıkladığı ve kendini tekrar eden ekonomi paketi vatandaşı değil yine yandaşı zengin etti."
Geçtiğimiz sene Kasım ayında Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Fuat Oktay’a yine bir soru önergesiyle Merkez Bankası Başkanı’nın neden görevden alındığını, ekonomi iyiyse 16 ayda neden iki başkan değiştiğini sorduğunu ve önergesine cevap alamadığını belirten Çıray, açıklamasına şöyle devam etti:
"Anayasal demokrasilerde merkez bankalarının bağımsız ve özerk yapısı iktidarların seçime dönük kısa vadeli ekonomik programlarını sorumsuzca hayata geçirmelerini engeller ve ülkenin uzun vadeli ekonomik dengelerini esas alır. Milli ve toplumsal çıkarlar doğrultusunda merkez bankalarının hukuken özerk ve bağımsız bir kurumsal kimliğe sahip olmalarının nedeni de budur. Hakim tek adam rejimi, Merkez Bankasının özerk ve bağımsız kurumsal kimliğini adeta ilga ederek para politikalarını bir kişiye bağlamıştır. Bunun en açık kanıtı Merkez Bankasının 20 ayda dört defa başkan değişikliği yaşamış olması ve son değişiklikte bunun nedeninin dahi açıklanmasına gerek duyulmamış olmasıdır. 2001 krizinde dönemin Merkez Bankası Başkanı kriz patlamadan önce kendi parasını dövize çevirdiği ve bunun görevi kötüye kullanmak olduğu gerekçesiyle hakkında dava açılmış ve bu davada ceza almıştı. Bugün tanık olduğumuz manzara bundan çok daha vahimdir. Dolayısıyla dövizdeki bu dalgalanmayı fırsata çevirip kimlerin, ne kadar vurgun yaptığının derhal açıklanması büyük önem taşımaktadır."
Çıray, Fuat Oktay’a şu soruları yöneltti: