Batman’da, 10 yaşındaki Berat Sayar’ın şapkasını ıslatmak için uzandığı su kanalına düşüp ölmesine ilişkin soruşturmanın kapatıldığı, kanalı çitle çevirmeyen ve tabela asmak dışında herhangi bir önlem almayan kamu kurumları hakkında hiçbir işlem yapılmadığı ortaya çıktı.
Batman’ın Kozluk ilçesine bağlı Yeniçağlar köyünde geçen yıl 3 Ağustos’ta, bisikletiyle evinden çıkan on yaşındaki Berat Sayar, iki kuzeniyle birlikte köy girişindeki sulama kanalına gitti. DSİ tarafından yapılıp Batman Sol Sahil Sulama Birliği’ne devredilen kanalda şapkalarını ıslattıkları sırada Berat, kayıp suya gömüldü ve boğularak öldü.
Oğlunun ölümünden sonra anne Amine Sayar, kanalda daha önce de ölüm yaşandığını ifade ederek, “Bugüne kadar hiçbir önlem alınmadı. Gerekli önlemleri almadığından DSİ yetkililerinden şikayetçi ve davacıyım” dedi.
Radikal gazetesinden İsmail Saymaz'ın haberine göre, Kozluk Savcılığı, biri DSİ’den emekli, üç inşaat mühendisinden bilirkişi raporu hazırlamasını istedi. Bilirkişi raporda, DSİ tarafından sadece kanaldaki regülatörün çevresine çit çekildiğini, kanal kenarlarında suya girmenin tehlikeli ve yasak olduğuna dair levhalar bulunduğunu vurguladı. Suda boğularak ölen Berat’ın, “Okuma yazma bilen okul çocuğu olup ailesi yanında ikamet ettiği” ifade edildi.
“Oyun çocuğu olan Berat’ın bakım ve gözetiminde asli görevlerini ihmal eden öncelikle baba ve anne kusurludurlar” denildi. DSİ ve Sulama Birliği yönetiminin bir kusur ve sorumluluğunun olmadığı vurgulanan raporda, “Ölüm olayından sorumlu başta bu çocuğun ailesi olan baba ve annedir. Çünkü çocuğun her türlü sorumluluğu evvela kendi aile efradına aittir. Bu nedenlerden dolayı sorumlu ve kusurlu mağdurun ailesidir” yazıldı.
Savcı Tuğba Sav Şengül, rapor üzerine, daha önce 'şikayetçi ve mağdur' sıfatıyla dinlenen 38 yaşındaki anne Amine Sayar’ı 'şüpheli' yaptı. Anne Sayar, ifadesinde, “Çocuğum evimize çok da uzak olmayan sulama kanalı yakınına gitmişti ancak ben ev işiyle uğraştığım ve diğer üç çocuğumla ilgilendiğim için haberim olmamıştır. Evimizin etrafında oynadığını düşünmekteydim. Kanalın üzeri açıktır. Çocukların ve hayvanların düşmesini engeleyecek tedbir alınmamıştır. Bu sebeple benim ya da ailemin kusuru bulunmamaktadır” dedi.
Avukat Erkan Şenses, rapora itiraz ederek, ikinci bir rapor aldırılmasını istediyse de sonuç alamadı. Savcı Şengül rapor doğrultusunda, “Yaşı küçük ölenin, anne ve babasının sorumluluğunda olduğu, şüpheli anne ve babanın çocuğun gözetiminde gerekli dikkat ve özeni göstermeyerek taksirle bir kişinin ölümüne neden oldukları”nı savundu. Buna karşın, “Ölen şüphelilerin öz çocuğu olması ve ölüm hadisesinin artık bir cezanın hükmedilmesinin gereksiz kılacak derecede mağdur olmalarına neden olduğu” için takipsizlik kararı verdi. Avukat Şenses bu karara itiraz etti.