Cizre'deki sokağa çıkma yasağı 7. gününde: Ya açlıktan ya kurşundan öleceğiz

Cizre'deki sokağa çıkma yasağı 7. gününde: Ya açlıktan ya kurşundan öleceğiz

Şırnak Valiliği tarafından cuma akşamı saat 20.30'da ilan edilen sokağa çıkma yasağının 7. güne girdiği Cizre'de yaşayan halk, isyan etti. Evlere gıda alınamadığını, elektrik ve suların kesik olduğunu belirten Cizreliler, sokağa çıkanların, hatta evlerinde bekleyenlerin vurulduğunu, yaralananlar arasından birçok kişinin ise hastaneye götürülmeyerek kan kaybından hayatını kaybettiğini aktardı

Diyarbakır'dan yola çıkarak Cizre'ye ulaşmaya çalışan, aralarında HDP'li bakan ve milletvekillerinin bulunduğu heyet ise yollarının kesilmesi ve ilçeye gidişlerine izin verilmemesi üzerine dün geceyi geçirdikleri İdil'e geri döndü. 

6 gündür ilçede bulunan HDP Şanlıurfa Milletvekili Leyla Güven, dün gece ve Cudi mahallelerinde çıkan olaylarda 1'i çocuk 8 kişinin öldüğünü ileri sürdü. Güven, kişisel Twitter hesabından, kucağında bebeği varken vurularak hayatını kaybeden bir annenin cenazesinin fotoğraflarını da paylaştı. 

"Cizre'de bebeğini kollarında taşıyan bir anne vuruldu. Anne öldü, bebek yaralandı."

In #Cizre a mother who hold her baby in her arms was shot. Mother is dead, the baby is injured #HeartheVoiceofCizre pic.twitter.com/MMIHLL8w0h

— Leyla Güven (@MvLeylaGuven) 10 Eylül 2015

 

'Evinde yiyecek bir şey olmayan açlığıyla bir başına kalıyor'

 

soL Haber Portalı'ndan Selin Asker'e konuşan Cizre Yafes mahallesinde yaşayan bir Cizreli, yaşadıklarını şöyle anlattı:

"8 gündür evden çıkamıyoruz. Bazen saldırılar 21.00’de başlıyor, bazen 02.00’de. İnsanların uyumasını bekliyorlar. Silah sesleri, bomba sesleriyle uyanıyoruz. Çatışma yok, saldırı var. Zincirli tanklarla mahalle bombalıyorlar. 4 gündür elektrikler yoktu, az önce geldi, yine gidecektir.

Gıda ihtiyacımızı haftalık getirmiştik, o şekilde idare etmeye çalışıyoruz. Evinde yiyecek bir şey olmayan açlığıyla bir başına kalıyor, kimse evden çıkamadığı için kimse kimseye yardım edemiyor. 8 yaşında bir kız çocuğu öldüğü haberini aldık, cenazesini kaldıramıyorlar. Burada savaş değil, katliam var. Resmi dairelere yerleştirilmiş keskin nişancılar var, sokağa çıkanı avlıyorlar.

 

'Vali yalan söylüyor; kimseye yardım etmiyor, komşumuz belki açlıktan ölüyor, bilmiyoruz'

 

Vali, halka gıda yardımı yapıldığını söylüyor ama öyle bir şey yok. Vali kime yardım ettiğini açıklasın, polislere mi yardım ediyor? Kimseye yardım etmiyor, komşumuz belki açlıktan ölüyor, bilmiyoruz. Suriye’den kaçıp gelen komşularımız var. Vali onlara yardım etmiyorsa kime ediyor?

'30-32 terörist öldü diyorlar' bu da yalan. Yalan söylüyorlar. Ölenler ya çocuk ya da yaşlı. “Terörist” diye bir şey yok burada. Ya açlıktan ya kurşundan öleceğiz.

Ölüden bir farkımız yok, ölü gibi yaşıyoruz. Özgürlüğümüz kısıtlı, artık günleri unuttuk. Çıkıp sokağa yürüyüş yapmak istiyorum. Silahla değil tencere tavayla yürümek istiyorum. Burada 130-140 bin insan yaşıyor, herkes yürüyüşe çıksa bu saldırıları önleriz ama herkes korkudan evine kapandı. Özgür değiliz bu baskılar üzerimizden kalksın."

 

Cizre Devlet Hastesi'nde görevli hemşire: Ambulans çalışmıyor, ölü sayısını bilmiyoruz

 

Cizre Devlet Hastanesi’nde görevli bir hemşire ise şu an hastanede 3 uzman doktor ve 5 hemşire bulunduğunu belirterek şunları söyledi:

"Cizre Devlet Hastanesi’nde polis ablukası var. Acil servis yoğun bakıma taşındı, acil serviste tedavi edilecek hastalar yoğun bakımda tutuluyor. Tek servis açık. Pazar gününden beri hastaneden çıkamayan sağlık görevlileri var.

Üç diyaliz hastasına tek hemşire girebiliyor. 63 diyaliz hastası alınıyordu, şimdi 28 hasta alınabildi. 10 hasta Nusaybin’e ve Şırnak Merkez’e gönderildi. Hastanede üç uzman doktor var, biri cerrahi, bir göz cerrahi, diğeri genel anestezi uzmanı.

Kimsenin birbirinden haberi olmadığı ve ambulanslar çalışmadığı için ölü sayısını net bilmiyoruz. Polisler, ‘hayati riskiniz’ var deyip hastaneden çıkarmıyor."