Sakarya'nın Akyazı ilçesindeki dergahında müridinin çocuğuna yönelik istismarda bulunduğu için tutuklu yargılanan ve 10 yıl 5 ay hapis cezasına çarptırılan Uşşaki tarikat lideri Eyyüp Fatih Şağban’ın WhatsApp yazışmaları ortaya çıktı.
Sözcü yazarı İsmail Saymaz, bugünkü yazısında Eyyüp Fatih Şağban’ın çocuğun cinsel istismarından 10 yıl 5 ay hapis cezası aldığı Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin gerekçeli kararında yer alan WhatsApp yazışmalarını aktardı.
Şağban'ın 1962; Y.A. adlı istismara uğrayan çocuğun ise 2008 doğumlu olduğuna dikkati çeken Saymaz'ın aktardığı söz konusu yazışma şöyle:
Şağban, 3 Şubat 2020'de WhatsApp'tan kahve fincanı fotoğrafı gönderip telveyi işaret ederek, “Adam silüetini gördün mü?” diye soruyor.
Y.A. şu yanıtı veriyor:
“Evet efendim, sakallı biri var gibi. Üzgün üzgün bakıyor benim gibi. Sizi şimdiden özledim.”
Şağban ise “Burada kaçıp orada özlüyorsun!” diyor.
Y.A. Şaşkın:
“Niye kaçayım ki, siz babamsınız değil mi.”
Şağban, “Şu baba muhabbeti kalksın, ben sizin şeyhiniz olayım” şeklinde karşılık veriyor.
Ardından Sakarya'daki dergahtan İstanbul'a dönen Y.A.'ya trafikte nerede olduklarını soruyor.
Y.A.: İstanbul'a girdik, yola devam.
Şağban: Aldık, kabul ettik.
Y.A.: Nasıl almak anlamadım.
Şağban: Evlatlığa.
Y.A.: Siz beni evlatlık mı aldınız?
Şağban: Annen ne diye verdiyse o niyetle.
Y.A.: Anlamadım. Annem Allah bilir ne niyetle verdi.
Şağban: Sen de anlamazdan geliyorsun.
Şağban, “Yazdıklarımızı silelim” diye uyarıyor ve kıza görüntülü konuşmayı aramayı teklif ediyor. Mevzu, nikaha geliyor.
Şağban: Rüyamda nikah görmüştüm.
Y.A.: Anladım.
Şağban: Önemli değil, sen iyi ol yeter.
Y.A.: Allah razı olsun.
Şağban: Ben senin ismini niye Aişe koydum. Zuhurat olmasa yanına bile yaklaşmam. Yazışmaların hepsini boşalt e mi.
Saymaz yazısının devamında şu görüşlerini ifade etti:
"Şağban'ın eyleme geçirdiği çocuklarla evlilik düşüncesi birçok tarikat, cemaat ve dini grup tarafından benimseniyor. İki eşli olduğu bilinen Şağban'ın söylemi ve davranışları merdivanaltı dini toplulukların kadına ve kız çocuklarına hayatta nasıl bir rol biçtiğini ve gelecek planladığını kanıtlıyor.
Son örneğini, Türk Kadın Voleybol Takımı'nın Çin karşısında elde ettiği zaferden sonra bir daha gördük. Türk halkı içtenlikle sevinirken, Taliban'ın Türkiye'de eyleme geçmemiş muadilleri yas tutup karalar bağladı.
İlahiyatçı İhsan Şenocak, voleybolcuların giysisini kastederek, 'Sen burnunu göstermekten utanan anaların evladısın' diye tweet attı. Oysa kadınların burnunu göstermekten çekindiği bir ülke varsa, laik Türkiye Cumhuriyeti değil, Taliban Afganistan'ıdır. Şenocak, Türkiye'de iktidar olsa kadınlara Taliban kadar hak tanırdı. Örneğin çarşaf giyme zorunluluğu. Çocuk yaşta evlilik. Kadını eve hapseden ve erkeğin emrine veren bir aile düzeni. Erkek akrabası olmaksızın sokağa çıkma sınırlaması. Çalışma ve okuma yasağı. Böyle bir ülkede Şağban'ın küçük Y.A. ile nikâhlanmak istemesi suç değil, haktır. Cinsel istismardan tutuklanması ne mümkün! Mağdur… Ve belki de mazlum sayılacaktır."
Yazının tamamını okumak için tıklayın.