Soru: Merhabalar. Ben çalışan bir anneyim, oğlum 24 aylık ve gündüzleri ona babaannesi bakıyor. Babaannesi ve dedesi oğlumu çok seviyorlar ve ağlamasın, üzülmesin diye her istediğini yapıyorlar 'hayır 'kelimesi neredeyse hiç kullanılmıyor. Oğlumun şımarık bir çocuk olmasını nasıl engelleyebilirim? Gönderen: Ayşe B. Cevap Sayın Ayşe Hanım, Çocuklar büyürken birçok alanda gelişmeler göstererek büyürler. Bunlardan birisi de sosyal-duygusal gelişimdir. Çocuğun sosyal ve duygusal alanda gelişim göstermesi; çevresindeki tüm kişilerle güvenli ve olumlu ilişkiler kurması, toplumdaki ahlak kurallarını ve sosyal kuralları öğrenmesi ve onlara uygun davranması anlamına gelir. Bazı aileler çocuklarına engel olmayı veya üzmeyi istemedikleri için sınırlar ve kurallar koyamazlar. Fakat çocuklar hayatlarında sınırlar olmazsa öğrenemezler. Aile içinde kuralları öğrenemeyen çocuklar okul hayatlarında ve arkadaşları ile olan ilişkilerinde de kuralları öğrenemez ve sorunlar yaşayabilirler. 24-35 ay döneminden itibaren çocuklar bir standarda göre kendi davranışlarını gözlemeye ve değerlendirmeye başlarlar. Başkalarının kendileri hakkındaki beklentilerini öğrendikçe, ailedeki ve çevresindeki standartları/kuralları daha iyi anlarlar. Çocuklar davranışlarını değerlendirebilecekleri kendi doğrularını oluştururlar. Sınırlar/kurallar, içgüdüleri kendilerini araştırmaya iten çocukların zarar görmemeleri için çok önemlidir. Tabii ki bu kuralların sayısı ve tutarlılığı da çok önemlidir. Örneğin, karşıdan karşıya geçerken el tutmak istemeyen bir çocuk için kuralı kesin koymak gerekir. Sınırlar olmadan çocuklar için etraflarındaki dünya çok korkutucu olabilir. Koyulan sınırların/kuralların çocuğa açıklanması gerekir. Çocuklar kurallardan hoşlanırlar ve uygulamayı bilirler. Bazen bir kuralı uygulamak durumunda olduklarında sadece tekrar duymak için kuralı sesli tekrar ederler. Sınırları zorlamayı deneyerek, koyulan sınırların ve anne babalarının güvenilirliğini denerler. Sınır koymak, çocuklara hayatta "evet" ve "hayır"ların olduğunu öğretir. Önemli olan bu "hayır" ve "evet"leri birer öğrenme deneyimine dönüştürmektir. Çocuğun kedinin kuyruğunu çekmesine izin verilmez ama ona kedileri nasıl sevmesi gerektiği öğretilebilir. Çocuğunuzun içinde bulunduğu dönemde kuralları öğrenebilmesi için; • Sevecen bir dille hangi davranışların kabul edilir hangilerinin olmadığını belirtin. Basit kurallar ve sınırlamalar getirin. • Onlardan ne beklendiğini bilirlerse kendilerini daha güvende hissederler. Bunu yaparken çocuğun güvende olduğundan emin olun. Güvenli olmayan bir davranışa engel olun, sarılın ve neden istemediğinizi söyleyin. Örneğin, "Hayır, masaya tırmanmak yok, düşebilirsin". Ses tonunuzdan "hayır"ı anlayacaktır. Ona sarıldığınız için de onunla ilgilendiğinizi ve onu korumak istediğinizi anlayacaktır. • İstenmeyen davranış yerine ne yapabileceğini sınırlar çerçevesinde söyleyin. Seçenek verin. Örneğin "Tırmanmak istiyorsan, koltuğa tırmanabilirsin". Davranışlarınızla örnek olun. Bilin ki çocuklar sizin her davranışınızı taklit ederler. "Hayır" dediğinizde sebebini açıklayın. Anne baba olarak siz çocuğunuzla birlikte olduğunuz zamanlarda bu şekilde davranarak aile büyüklerine de örnek olabilirsiniz. Çocuğunuzun bakımı ile ilgilenenlere tüm bu sınır ve kuralların çocuğun gelişimi için çok önemli olduğunu da vurgulayarak onların da bu konuda bilinçlenmesine yardımcı olabilirsiniz. Ayrıca kararlı ve tutarlı olmak, her bir aile ferdinin çocuğunuzun davranışları karşısında ortak tutum geliştirmesi çocuğunuzda istediğiniz davranışların yerleşmesini sağlayacaktır. İlginize teşekkür eder, oğlunuzla birlikte mutlu günler dileriz. AÇEV