Önce Hüseyin Üzmez olayıyla ilgili koyduğu tepkiyle gündeme gelen Bakan Çubukçu, ardından York Düşesi Ferguson’un Saray Rehabilitasyon Merkezi'nde çektiği ve çocukların ellerinin bağlandığı görüntülere verdiği tepkiyle gündeme oturdu. Sabah gazetesinden Ecevit Kılıç’ın sorularını yanıtlayan Çubukçu, görüntülerle ilgili birbirinden ilginç yorumlarda bulundu. İşte o röportaj: Aslında Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Nimet Çubuklu'yla röportaj yapmak için o kadar çok sebep vardı ki... Birincisi Hüseyin Üzmez vakası. İktidar çevresinin sustuğu tahliye olayında en büyük tepkiyi Çubukçu gösterdi. Diğer taraftan ise bakanlığa bağlı SHÇEK'nin davaya zamanında müdahil olmaması var. İkincisi ise York Düşesi Sarah Ferguson'un Saray Rehabilitasyon Merkezi'nde çektiği ve çocukların ellerinin bağlandığı görüntüler. Üçüncü neden ise Başbakan Erdoğan'ın 3 çocuk ısrarını hep Çubukçu'nun da yer aldığı toplantılarda söylemesi. Son neden ise modaya ilgisi. Kıyafetlerini nereden alıyordu, bu konuda özel destek alıyor muydu? Ama Çubukçu, bu konuyu konuşurken rahat değil. Aslında kıyafetleri nedeniyle gündeme gelmekten rahatsız. Kıyafetlerinin şıklığının doğal bir şey olarak görülmesi gerektiğini düşünüyor. Anladığım kadarıyla bu konu belli çevrelerce de biraz istismar edilmiş. * Nedir bu Sarah Ferguson olayının arka planı? Ziyaret için izin istedi mi sizden? Gelmeden önce Saray Rehabilitasyon Merkezi'ni gezmek için izin istiyor. Fakat burası tadilatta olduğu için ve yeni binalarımız ocakta açılacağı için izin vermedik. Ayrıca ülkelerle ilişkilerimiz karşılıklı diplomatik nezakete dayanıyor. Bizim ülkemizden birisi İngiltere'ye bu gerekçeyle gittiğinde izin verilmeyeceğini bildiğimiz için biz de izin vermedik. Artı Ferguson hangi kimlikle ziyarette bulunacak? Kraliyet ailesinin eski mensubu. Herhangi bir uluslararası kuruluşun temsilcisi de değil. * Soruşturdunuz mu, içeri tam olarak nasıl giriyor? Kızı nedeniyle İstanbul'da kendisine tahsis edilen polisleri ve gönüllülerimizi istismar ederek içeri giriyor. Bu insanları "Yardım yapacağım" diye yalan söyleyerek istismar etmesi diplomatik nezakete uygun değil. Burada hoş karşılamadığım bu tutumudur. * Kamerada yer alan görüntüler yaşanıyor mu? Gizli kamerada iki görüntü var; biri ağır zihinsel engelinin ellerinin arkadan bağlandığı. İkincisi yine bir çocuğun sandalyeye bağlanması. Bunun dışında anlattığı olayların hiçbiri yayınlanmadı, yok. Artı kendisine eşlik eden gönüllüler, sandalyeye bağlı çocuk görmediklerini söylüyorlar. * Nasıl yani? Sandalyeye bağlı kimse yok. Ferguson'un yanında gelen bir kişi, çocuğun yanına oturuyor. Birden böyle bir görüntü çıkıyor. Gerçek zamanla ortaya çıkacaktır. * Yanındaki kişi mi çocuğun ellerini bağlamış? Ferguson'un kendisi de yapmış olabilir. * Ağır zihinsel engellilerde ellerinin bağlanması doğru bir yöntem mi? Kendisine ve çevresine zarar verenlerin ellerinin uygun koşullarda bağlanmasını normal bulunuyor. Bu yöntem birçok ülkede uygulanıyor. nDaha insani bir yöntem yok mu? Özel tasarlanmış elbise veya ilaç... Eskiden zihinsel engellilerde en çok kullanılan yöntem elektroşoktu. Ama artık kabul edilmiyor. İlaç verip uyutabilirsiniz ama izole eder. Zihinsel engeli de olsa yaşama katılımlarının üst düzeyde olmasını istiyoruz. Daha iyi bir yöntem varsa onu uygulamaya hazırım. Kurumları şahsi duygularımla değil, uluslararası kriterler göre, uzmanlar ve doktorlardan yardım alarak yönetiyoruz. * Kötü muamele olarak çocuklara yönelik uygulamalar yok mu? Şikâyetler gelmiyor mu? Tabii ki geliyor. Türkiye'de böyle olaylar yaşanmıyor, demiyorum. Amacımız bunları minimize etmek. Zalimane tutum içinde olan görevliler varsa onları en ağır şekilde cezalandırmak. Çocuklar, korunması gereken en üst varlıklarımızdır. Ferguson'un bir iyiliksever, bir merhamet timsali olarak gösterilmesini anlamıyorum. Eğer bir merhamet, vicdan tartışması açacaksak bunu yapanların vicdanlarını çok başka yerlerde tartışmaya açarım. Vicdan ve merhamet derseniz hiç de Sarah Ferguson'dan aşağı bir duyguda olduğumu kabul etmiyorum elbette.