Çocuk Hakları Zirvesi'nin, eğitim, sağlık, beslenme, çocuk işçiliğine ilişkin rakamları Mustafa Kemal Atatürk'ün armağanı 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nda karnenin kırıklarla dolu olduğunu gösteriyor. Son 20 yılda Doğu ve Güney Doğu Anadolu bölgelerinden terör nedeni ile göç eden çocuk sayısı 2 milyondan fazla. 6 milyon yoksul çocuk var. Son rakamlara göre, 15 - 19 yaş grubunda 2.4 milyon çocuk işçisi var. Çocukların iş gücündeki oranı yüzde 17.2.
Çocuk Hakları Zirvesi Genel Başkanı Ebrize Çeltikçi, çocuk haklarında madalyonun öteki yüzünü T24'e değerlendirdi. İşlenen suçlarda son 5 yılda artış gözlendiğine dikkat çeken Çeltikçe, "Cinsel tacize ve şiddete maruz kalan çocuklara yönelik hak ihlallerinin izlenmesi yapılamadığı gibi çocuk istismarına yönelik projelerin uygulanmasına başlanamıyor." Çeltikçi'ye göre, çocuklar reklâm, müzik ve gösteri dünyasında yoğun bir şekilde örseleniyor, medya pembe ve trajik çocuk haberleriyle sınırlı bir alanda çocuk dünyasını yansıtıyor. Çocuk Hakları Zirvesi'nin verilerine göre manzara şöyle:
-Okullaşma oranlarında önemli bölgesel farklılıklar var. Güney Doğu ve Doğu Anadolu ile kırsal alanlarda okullaşma oranları düşük. 7 - 13 yaş arası okula kayıtlı olan kız çocuk sayısında doğu bölgelerinin durumunda iyileşme yok batıya gidildikçe iyileşmeler gözleniyor.
-Son 20 yılda Doğu ve Güney Doğu Anadolu bölgelerinden terör nedeni ile göç eden çocuk sayısı 2 milyondan fazla. Göç eden çocuklar arasında okulu terk edenlerin oranı ise yüksek. Devamsızlık ve okul terk oranları kaygı verici boyutlarda.
-Türkiye'de ilköğretim çağı çocukları büyük oranda ders kitabı ve yardımcı kitap dışında kitap okumama eğilimi içindedir ve bunun öncelikli nedeni ekonomik değil eğitim sistemidir.
-Birleşmiş Milletler Yoksulluk Endeksi, Türkiye nüfusunun yüzde 20'sinin yoksulluk ya da yetersizlik koşullarında yaşadığını gösteriyor. Yoksul çocuk sayısı ise yaklaşık 6 milyon.
-1994 Çocuk İşgücü Araştırması'na göre Türkiye'de 6 - 14 yaş grubundaki çalışan çocuk sayısı 1.07 milyon. Bu işgücü içindeki her 100 kişiden 5'inin 6 - 14 yaş grubunda olduğu anlamına geliyor. Fiilen işgücü içinde bulunan 15 - 19 yaş grubu çocuk sayısı ise 2.4 milyon.
-Çalışan çocukların çoğu okula gitmemektedir. Çalışma saatleri çok uzun. kırsal yörelerde haftada ortalama 45, kentlerde 30 saat çalışıyor. Kentlerde erkek çocukların işgücüne katılım oranı kızlarınkinden yüksektir. Kırsal alanlarda erkek çocukların okula devam etme oranları daha yüksektir. Türkiye nüfusunun yüzde 80'i herhangi bir biçimde sosyal güvence kapsamında.
-13 yaşındaki çocuklara çalışmak zorunda kaldıkları halde bu çocuklar 18 yaşına gelinceye kadar sosyal güvenceden mahrum. Türkiye'de çalışan çocukların yüzde 50'si eğitimlerini sürdürmek istiyor. Çalışan çocukların yüzde 57'si güvenliksiz ve sağlıksız koşullarda çalışmaktadır ve bu çocukların babalarının yüzde 17.9'u işsizdir.
-Eğitim, sağlık ve hukuk alanlarında yaygın çocuk hakkı ihlallerini ve istismarını izleyecek Çocuk Hakları İzleme Çalışmalarına yönelememiştir. Sonuçta Türkiye çocuk hakları karnesi düşük notlarla dolu bir ülke görünümünde.