İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), mülteci çocukların korunması konusunda ağır ihmallerde bulunduğu gerekçesiyle Yunanistan’ı eleştirdi. Örgüt, Yunan makamlarının mülteci çocuklara yönelik uygulamalarını “skandal” olarak niteliyor. HRW tarafından Yunanistan'ın başkenti Atina'da açıklanan raporda, savaş bölgelerinden Yunanistan'a kaçan yaklaşık 1000 kadar refakatsiz çocuk mültecinin kendi kaderine terk edildiği, yaşamlarını sokaklarda sürdürmek zorunda kaldığı ve devletten hiçbir destek almadığı belirtildi. Mülteci çocukların Yunanistan'da maruz kaldığı muameleyi "skandal" olarak niteleyen örgütün açıkladığı veriler çarpıcı. Örgütün raporunda yer verilen 16 yaşındaki bir Afgan gencin yaşadıkları örnek vakalardan biri. Afgan gencin ağzından raporda şu ifadeler yer alıyor: "Beni yakaladılar. Önce çantamı denize attılar, sonra da beni. Ardından beni denizden çıkarıp dövdüler. Sonra tekrar denize attılar, tekrar çıkardılar, dövdüler. Bu sürekli olarak böyle devam etti." Aylar süren tutukluluk İnsan Hakları İzleme Örgütü, Yunan sahil güvenlik birimlerini, mültecilere yönelik kaba davranışları nedeniyle özellikle eleştiriyor, ancak diğer Yunan emniyet birimlerinin de daha farklı olmadığının altını çiziyor. Raporda, 12 yaşındaki bir Afgan kızın, kaldığı yerle ilgili verdiği bilgiler aktarılıyor. Afgan kız, "Orada ne bir yatağım vardı, ne de bir yorganım. Her taraf pislik içindeydi ve insanı ısıran türden tahtakuruları ile doluydu. Bu böcekler bizi bütün gece ısırıyordu, kaşınmaktan uyuyamıyorduk" şeklinde yaşadıklarını anlatıyor. Uygulama sistematik İnsan Hakları İzleme Örgütü'nden Simone Troller, Yunanistan’daki bu uygulamanın sistematik olduğunu söylüyor. Yunan makamlarının bu çocukları sistematik olarak koruma altına almadığını tespit ettiklerini belirten Troller, “Çocuklar çoğunlukla uzun bir süre için tutuklanıyor. Bu tutukluluk hali günler, haftalar hatta aylar sürüyor. Serbest bırakılırken çocuğun eline Yunanca yazılmış ve ülkeyi 30 gün içinde terk etmesi gerektiği belirtilen bir belge tutuşturuluyor. Çocuk elindeki belge ile birlikte cezaevinin önüne bırakılıyor” diyor. Troller, çocukların barınaksız ve bakıma muhtaç şekilde kendi hallerine terk edildiğini söylüyor. İnsan Hakları İzleme Örgütü, 15 yaşındaki Nijeryalı gencin sözlerini örnek veriyor. Genç, başına gelenleri şöyle anlatıyor: "Nereye sığınacağımı bilmiyorum. Sokaklarda uyuyorum, evim yok. Üşüyorum ve kendimi güvende hissetmiyorum. Geceleri saat 1'e, 2'ye kadar sokaklarda dolaşıyorum, kendime uyuyabileceğim bir park arıyorum." "Sorunun büyüklüğü bahane değil" Yunan makamları ise sorunun boyutlarını bildiklerini, ancak bununla baş etmeye güçlerinin yetmediğini belirtiyor. Resmi veriler de Yunanistan'a sadece geçen yıl 100 binden fazla mülteci başvurduğunu gösteriyor. İnsan Hakları İzleme Örgütü'nden Simone Troller ise durumun zorluğunu anladıklarını, ancak bunun mültecilere yapılan muamele için bir bahane olmaması gerektiğini belirtiyor. Yasadışı göçmenlerin sadece küçük bir bölümü ile muhatap olduklarını belirten Troller, "Eğer Yunanistan elinden geleni yaptığını ve gücünün daha fazlasına yetmediğini iddia ediyorsa, bu samimi değildir. Yunanistan, diğer Avrupa ülkelerinin de refakatsiz mülteci çocuklar sorunuyla karşı karşıya olduğunu unutuyor. Burada siyasi irade eksik. Yunanistan şu anda bu çocuklar için çeşitli yurtlarda 200 kişilik yer ayırıyor, bir ülke için bu rakam bir 'hiç' hükmünde" diyor. Refakatsiz mülteci çocuklar Ebeveynleri ya da herhangi bir yakını yanında olmadan ülkelerinden kaçan çocuklara, resmi tanımıyla "reşit olmayan refakatsiz mülteciler" deniyor. Asya ülkelerinden ya da Afrika'dan Avrupa'ya ulaşmaya çalışan mülteci çocukların Avrupa'ya uzanan yolu ise Yunanistan'dan geçiyor. (Deutsche Welle)