Çocuk pornosu izlemekten TİB personelinin psikolojisi bozuldu

Çocuk pornosu izlemekten TİB personelinin psikolojisi bozuldu

Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı'na bağlı Telekominikasyon İletişim Başkanlığı bünyesinde kurulan Siber Güvenlik Kurulu yetkilileri çalışmalarına ilişkin basını bilgilendirme toplantısı düzenledi. Toplantıda internette pornografik içeriğin filtrelenmesine yönelik TİB'in çalışmaları aktarılırken, videoları filtrelemek için çalışanların videoları izlemek zorunda kaldıkları, bu durumun bazı çalışanların psikolojilerini olumsuz etkilediği belirtildi.

Radikal gazetesinden Serkan Ocak'ın haberine göre, toplantıya Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı ve Siber Güvenlik Kurulu Başkanı Binali Yıldırım’ın talimatlarıyla vatandaşları siber güvenlik konusunda bilinçlendirmek, siber suçlara ve tehditlere karşı alabilecekleri önlemler konusunda bilgilendirmek için kurulan İnternet Geliştirme Kurulu’nun Başkanı Serhat Özeren, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’ndan Selçuk Korkmazer, Necmi Murat Güngör katıldı. Sehrat Özeren, İnterneti Geliştirme Kurulu’nun bünyesinde sivil toplum kuruluşlarının da bulunduğunu, sektörün ve sivil kesimin görüşlerinin de alındığını söyledi.

 

En çok pornoyu TİB izliyor

 

Toplantıya katılan TİB yetkilileri de özellikle ‘sansür’ tartışmalarına neden olan güvenli internet hizmeti ile ilgili bazı bilgiler verdi. Bugüne kadar 1 milyon 550 bin kişinin bizzat başvurarak güvenli internet hizmeti aldığına değinen yetkililer, internet sitelerini filtre ederken yaşadıkları zorlukları anlattı. Bir sitenin müstehcen olup olmadığına karar vermek için çok sayıda porno içerikli video izlemek zorunda kaldıklarına değinen yetkililer, bu durumun bazı çalışanların psikolojisini de bozduğunu söyledi. Özellikle çocuk pornosu gibi videoları izlemek zorunda kalmanın zorluğunu anlatan yetkililer, en çok pornoyu kendilerinin izlemek zorunda kaldıklarını, psikolojisi bozulan personel için de profesyonel destek gördüklerini ifade etti. Yeni sistemi de anlatan yetkililer, “Kelimeler bilgisayar programları sayesinde belli filtrelerden otomatik olarak geçiriliyordu. Yeni yazılımla fotoğraf ve videolar da izlemek zorunda kalmadan taranıyor” dedi.