Krizle birlikte Türkiye'de işsizlik rekor sayılara ulaşırken 320 bin çocuğun eğitim hakkından mahrum kalarak çalışmak durumunda kaldığı ortaya kondu. Çalışan çocukların 30 bininin hiç okula gitmediği açıklandı. Referans gazetesinin haberine göre; işsizlik rekor üstüne rekor kırarken Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi'nin (BETAM) araştırması Türkiye'de çalışan çocukların eğitim durumunu gözler önüne serdi. Araştırmada Türkiye'de okula devam etmeyen 125 bin çocuk işçinin yaklaşık 30 bininin hiç okula gitmediği belirtildi. Yrd. Doç. Dr. Gökçe Uysal Kolaşin ve araştırma görevlisi Burak Darbaz tarafından hazırlanan araştırmada, Türkiye'nin, 1994-2006 arasında 6-14 yaş arasında çalışan çocukların oranını yüzde 8,5'ten yüzde 2,6'ya düşürdüğü, buna karşın genç nüfusun yoğun olduğu Türkiye'de halen 320 bin çalışan çocuk bulunduğu kaydedildi. Araştırmada, "Çalışan 207 bin erkek çocuğun 70 bini, 113 bin kız çocuğun 55 bini okula devam etmiyor. Okula devam etmeyen toplam 125 bin çocuk işçinin yaklaşık 30 bini hiç okula gitmemiş. Çalışan çocukların 204 bini ücretsiz aile işçisi, 109 bini ücretli, maaşlı ya da yevmiyeli olarak istihdam ediliyor" denildi. Tehlike uyarısı Çalışan erkek çocuklarının yüzde 50'sinin, kız çocuklarının ise yüzde 72'sinin tarlada, geriye kalanların büyük bir kısmının da düzenli işyerlerinde çalıştığı ifade edilen araştırmada, "Bu çocukların 2030 yılında 25-35 yaş aralığında olacakları göz önünde bulundurulunca durumun vahameti ortaya çıkıyor. Uzun dönemli büyüme için Türkiye'nin beşeri sermayeye yatırım yapması gerekiyor. Zorunlu eğitim çağındaki çocukların eğitim sistemine entegre edilmeleri, okula devam eden çocuk işçilerin ise eğitimlerine odaklanmalarının sağlanması elzemdir" görüşüne yer verildi. Türkiye'nin, 1992'de Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) Çocuk İşçiliğinin Sona Erdirilmesi Uluslararası Programı'na (IPEC) katıldığından bu yana çocuk işçiliğiyle mücadelede önemli yol kat ettiği, bu çerçevede Türkiye'nin, 1998'de minimum çalışma yaşını 15 olarak belirleyen ve 2001'de en kötü şartlardaki çocuk işçiliğini yasaklayan 138 ve 182 sayılı ILO sözleşmelerini kabul ettiği hatırlatıldı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın Çocuk İşçiliğinin Önlenmesi İçin Zamana Bağlı Politika ve Program Çerçevesi'nin, 2014 yılında 15 yaş altı çocuk işçiliğinin tamamen ortadan kaldırılmasını öngördüğü belirtilen araştırmada, TÜİK Çocuk İşgücü Anketi verilerine göre 2006 yılında hâlâ 6 ile 14 yaş arasında 320 bin çocuğun çalıştığı, Türkiye'nin, çocuk işçiliği konusunda hâlâ kat edilecek önemli bir mesafesi bulunduğu kaydedildi. Araştırmada, 6-14 yaş arası kız çocukların yüzde 1,8'inin, erkek çocukların yüzde 3,3'ünün çalıştığı ifade edilen araştırmada, 320 bin çocuk işçinin yüzde 35'inin kız, yüzde 65'inin erkek olduğu vurgulandı. Araştırmada, 2006 yılı itibariyle 6-14 yaş arası çocuk işçilerin yüzde 61,2'sinin hem çalışıp hem eğitimlerine devam ettiği belirtilerek "Çalışan 70 bin erkek ve 55 bin kız çocuk okula gitmiyor. 6-14 yaş arasında çalışan erkek çocukların yüzde 33,5'i, kız çocukların yüzde 48,5'i okula devam etmiyor. Erkek ve kız çocuklar arasındaki böyle bir fark olması, kız çocuklarına uygulanan cinsiyet ayrımcılığının sonucudur" denildi. Okula devam etmeyen çocuk işçilerin yüzde 52,7'sinin ilköğretimden mezun olduktan sonra okumayı bıraktığı, yüzde 23,2'sinin ilköğretimi bitirmeden okulu terk ettiği, yüzde 24,1'inin ise hiç okula gitmediği ifade edildi.