"Çocuklar ölmesin" diyen Ayşe Öğretmen, bebeğiyle hapse giriyor: Düşüncelerim değişmedi, kızım için endişeliyim

"Çocuklar ölmesin" diyen Ayşe Öğretmen, bebeğiyle hapse giriyor: Düşüncelerim değişmedi, kızım için endişeliyim

Telefonla bağlandığı Beyaz Show’da “Çocuklar ölmesin” dediği için yargılanan ve 1 yıl 3 aylık hapis cezası onanan öğretmen Ayşe Çelik, cuma günü altı aylık bebeği Deran ile Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevine girecek. Karmaşık duygular yaşadığını söyleyen Ayşe öğretmen, kızı için endişeli olduğunu söyleyerek, “Deran’ın süt ve süt ürünlerine karşı ise alarjisi var. Altı ay boyunca sıkıntılar yaşadık. Cezaevinin kuşulları çocuklar için çok kötü. Orda nasıl sağlıklı bir şekilde kalacağız bilemiyorum” dedi. Bir anne ve bir öğretmen olarak düşüncesinin değişmediğini vurgulayan Çelik, “Her yerde ve her zaman çocuklar ölmesin" ifadesini kullandı.

Cumhuriyet'ten Seyhan Avşar'ın sorularını yanıtlayan Ayşe Çelik'in açıklaması şöyle:

- Deran bebekle cezaevine girme gününüz geldi? Neler hissediyorsunuz?   Karmakarışık duygular içerisindeyim. Kendim için değil kızım Deran için endişeliyim. O daha bir bebek ve cezaevi koşulları malum ama Allah’ın izniyle bu zor günleri atlatacağız. Bundan sonra Türkiye’de hukuk işler mi işlemez mi bilemem ama ben Allah’ın adaletine güvenerek kızımla beraber hapse gireceğim.   - Deran bebeğin besin alerjisi nedeniyle diyet yapıyorsunuz. Cezaevinde bu diyete uyabilicek misiniz?   Yaklaşık altı aydır bayağı sıkıntılı günler yaşadık. Hastane ev arasında mekik dokuduk. Deran’ın süt ve süt ürünlerine yani çoklu gıdalara alerjisi var. Hijyenik bir ortamda ve özel tıbbı amaçlı diyet gıdasıyla beslenmesi gerekiyor. Deran’ın mamaları temin edilmezse kızım aç kalır ve bu mümkün olmamalı... Kızıma sütümü zaten veremiyorum. Bu ayrı bir acı benim için. Düşünebiliyor musunuz bir annenin bebeğine sütünü verememesi onu mamayla büyütmeye çalışması.... Kızımın yiyebileceği meyveleri, püreleri cezaevi ortamında nasıl hazırlayacağım? Kızımın bu durumu beni benden alıyor. Kelimeler gerçekten benim için ilk kez kifayetsiz kalıyor.   - Cezaevi çocuklar için nasıl bir yer sizce?   Açıkçası bu soruyla muhattap olmak çok acı... Cezaevinin çocuklar için nasıl bir yer olduğunu araştırmadım. Araştırmaya gerek duymadım. Biliyorum ki Deran cezaevine giren ne ilk ne de son çocuk ‘mahkum’ olacak. Hangi anne baba çocuğunu cezaevinde büyütmek isterki? Orada neyle karşılaşacağımızı bilmiyorum. Gidip görüp kızım ile yaşayacağız. Deran ve diğer bebeklerin kaderi bu olmamalı.   - Son günlerinizi ailenizle geçiriyorsunuz. Aileniz nasıl?   Ailem psikolojik olarak çökmüş durumda. Benim için ayrı kızım için ayrı üzülüyorlar. Özellikle annem perişan bir halde. Kendisi tansiyon ve şeker hastası. Bu süreci annem ayrıca ağır geçirecek. Bir laf var: ‘Ben yanarım balama, balam yanar balasına.’ Ama benim annem hem bana hem torununa yanacak. Bir yetişkin bu durumu bir şekilde atlatır ama bir bebekte cezaevi travmalara sebep olacak. Deran bir kaç sonra emekleyecek belki yürüyecek. O ortamda Deran nerde emeyleyecek? Ayrıca gelişimi için lazım olan oyuncak gelişim kartları vs.. Hiçbir şeyi olamayacak ama güçlü olmak zorundayız.   - Dışarda şuna çok özlem duyacağım dediğiniz bir şeyler var mı?   Kızımla babası bu süreçte ayrı kalacak. Kızım en güzel dönemlerini babasından, evinden ve yatağından ayrı geçirecek. İnanın bunları düşünmek bile yüreğimi dağlıyor. Yuvamda eşim, ve kızımla olduğum anları çok özleyeceğim.    - Cezaevine girecek olmanıza pek çok kişi üzülüyor. Onlara neler söylemek istersiniz?   Dünya tarihi boyunca hiçbir ülke, hiçbir inanç evrensel olan olgulara karşı direnememiştir. Başta karşı çıkmış olsa da daha sonra kabullenmek zorunda kalmıştır. Benim söylediğim şeyde evrensel bir düşünce ve ben bu konuşmayı yaparken öğretmendim. Şimdi hem bir anne, hem de bir öğretmen olarak söylüyorum. Çocuklar ölmesin. Eğer onlar bizim geleceğimiz ise herkesin böyle düşünmesi lazım. Böyle düşünmeyen birileri varsa gelecekten bahsetmesinler.