Çocuklara 58'er yıl!

Çocuklara 58'er yıl!
Adana’da ‘Öcalan’ eylemlerinde polise taş attığı iddiasıyla yakalanan yaşları 13-16 arasında değişen 3'ü tutuklu 6 çocuk hakkında 58'er yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı Abdullah Öcalan'a hükümlü bulunduğu İmralı Cezaevi'nde işkence yapıldığı ve ölümle tehdit edildiği iddiaları ile 19 Ekim'de Dağlıoğlu Mahallesi'nde toplanan çoğu çocuk yaklaşık 100 kişi yasa dışı sloganlar atarak Bahçelievler Caddesi'ndeki yolları çöp bidonları ve taş molozlarıyla kapattı. Çocuklar, Kürtçe, ‘Biji serok Apo' (Yaşasın başkan Apo), ‘Apo'ya uzanan eller kırılsın', ‘Öcalansız dünyayı başınıza yıkarız', ‘PKK halktır halk burada' sloganları atarak polislere taş ve molotof kokteyli attı. Polislerin müdahalesi sonucu yakalanan İ.G. (15), Ö.Ö. (15) ve M.O. (16) tutuklandı, C.K. (14), İ.S. (13) ile S.Ö. (14) tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı'nca yürütülen soruşturmada 6 çocuk hakkında ‘PKK terör örgütü adına suç işlemek, Tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulmasına iştirak, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulmasına iştirak, PKK örgütünün propagandasını yapmak' suçlarından Adana 7'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Savcı, her sanık çocuk için 4 ayrı suçtan toplam 58'er yıl hapis cezası istedi. 13- 14 yaşındaki çocuklar için verilecek cezaların, yaşlarının küçük olması nedeniyle TCK'nın 31/2'nci maddesi uyarınca 21'er yıl 6'şar aya, 15 ile 16 yaşlarındaki 3 çocuk için istenen cezalarının ise, TCK'nın 31/3'üncü maddesi uyarınca 31'er yıl 6'şar aya kadar indirilmesini istedi. Önümüzdeki günlerde yargılanmaya başlayacak çocuklar sanıklardan M.O. savcılık soruşturmasında yaptığı savunmasında suçlamaları kabul etmedi. Olay sırasında bilardo salonunda oyun oynarken işyerine taş atılır düşüncesiyle işyeri sahibinin kendilerini dışarı çıkardığını öne süren M.O., “Bilardo salonu önünde beklerken polisler beni yakaladı” dedi. M.O., cep telefonunda bulunan terör örgütü PKK'nın yöneticisi Suriye uyruklu ‘Doktor Bahoz-Erdal’ kod adlı Ferman Hüseyin'e ait fotoğrafın küçük kardeşi tarafından televizyondan çekildiğini iddia etti. Yengesini gittiği düğünden çağırmaya gittiğinde yüzü sarılı bir çocuğun polislere kendisine taş atması talimatı verdiğini belirten İ.S. ise, “Önce atmadım. Sonra korktuğum için elime taş aldım. Yüzü kapalı çocuk gidince taşı tekrar yere bıraktım. Bu arada polisler beni yakaladı” iddiasında bulundu. Polislere taş atan çocukların düğün evine sığındığını belirten S.Ö., bu sırada kendisinin de gözaltına alındığını iddia ederken, İ.G. de, düğüne giderken polislerin kendisini eylemci zannedip yakaladığını öne sürdü. C.K. ile Ö.Ö. ise, polislere taş atanların düğün evine sığındığını, polislerin de biber gazı bombası attığını belirterek, “Biber gaz bombasından kaçarken bizi gösterici sandılar. Suçsusuz. Polise taş atmadık” diye ifade verdi