Çocukları açlık grevindeki ailelerden bazıları aynı eyleme başladı

Çocukları açlık grevindeki ailelerden bazıları aynı eyleme başladı

*Hatice Kamer

İzmir'deki Şakran Cezaevi'nde 100 PKK'lı tutuklunun başlattığı süresiz ve dönüşümsüz açlık grevi 55. gününde. Eylemlerini sürdüren birçok tutukluda ciddi sağlık sorunlarının başladığı belirtiliyor.

Çocukları açlık grevinde olan 15 aile, Demokratik Bölgeler Partisi ve Demokratik Toplum Partisi yöneticilerinin de desteği ile düzenledikleri bir basın açıklamasıyla Diyarbakır'da aynı eyleme başladıklarını duyurdular.

Ailelerin başlattığı dönüşümlü açlık grevi ise iki gün sürecek.

'Onlar bedenlerini ölüme yatırmış, yüreğimiz yanıyor'

 

İki gün sonra bir gelişme olmaması durumunda aileler grevi süresiz ve dönüşümsüze çevirecek.

Şakran'da 55 gündür açlık grevinde olan Murat Duran'ın annesi Behiye Duran eyleme başlayanlardan.

Behiye Duran, "Onlar bedenlerini ölüme yatırmış, bizim burada yüreğimiz yanıyor. Buradaki eylem dönüşümlü olacakmış ama ben, oğlum eylemine son verinceye kadar grevimi sonlandırmayacağım" diyor.

Şakran'da 55 gündür grevde olan bir başka PKK'lı tutuklunun annesi de, oğlunun 21 yıl ceza aldığını söylüyor:

"Sekiz yıl yattı, şimdi 55 gündür açlık grevinde. Ölüm sınırındalar. İstekleri, hapis koşullarının iyileşmesi ve baskıların azaltılması. Çocuklarımız ölmeden bir an önce bu duruma ses verilmeli. Çocuklarımızın başına bir şey gelirse her iki dünyada da davacı olacağım yetkililerden."

'Konuşabilseydim, saatlerce anlatsam bitiremezdim derdimi'

Şafi Hayme'nin de dört çocuğu tutuklu. Hepsinin eylemde olduğunu söylüyor. "Yıllardır hapis kapılarında, çocuklarımın peşin sıra dolaşıyorum. Çocuklarımızın başlattığı bu eyleme destek veriyoruz ve hapislerden cenazeler çıkmadan yetkililerin bu talepleri yerine getirmesini istiyoruz" diyor.

Kutbettin Turan da 24 yıldır hapis yatan ve 5 Mart tarihinden beri açlık grevine giren oğlu Vahdettin için greve dahil olmuş. Yaşlı adam, hasta ve geçirdiği bir rahatsızlıktan dolayı konuşma güçlüğü yaşıyor. "Konuşabilseydim, saatlerce anlatsam bitiremezdim derdimi" diyerek oğluna destek vermek amacıyla geldiğini söylüyor ve ekliyor:

"Ben buraya bir günlük grev için gelmedim. Hapiste açlık grevindeki en son kişi grevini sonlandırıncaya kadar ben de buradaki eylemime son vermeyeceğim diyor."

"Oğlum Tıp Fakültesi son sınıf öğrencisiydi, polisler ifadesini alıp bırakacağız dediler. Altı yıl davası devam etti, Apo'nun cezasının verildiği gün oğlum ve beraberinde yargılanan 12 kişinin davasını da karara bağlandı. Apo kadar ceza verdiler. 24 yılım hapis kapılarında geçti, doktor çıkacaktı ama ömrü hapiste çürüdü. Ben de bugün oğlum için buradayım.”

Hanife Akpolat'ın oğlu Mehmet 23 yıldır hapiste. Oğlunun daha önceki açlık grevlerinden sağlığının bozulduğunu, bu sefer dönüşümlü açlık grevine girdiğini anlatıyor:

"Oğlum 16 yaşında tutuklandı. Ağırlaştırılmış müebbet cezası aldı. 23 yıldır hapiste, 15 yıldır hücrede. Şu an Rize'de hapis yatıyor. Daha önce de üç defa açlık grevine girmişti. Sağlığı bozulduğu için dönüşümsüz greve girmesine arkadaşları izin vermemiş. Şimdi beş günlük dönüşümlü grevde. Ama onun gibi diğer tüm mahpuslar da benim çocuğum.

"Ben 55 gündür greve giren tüm çocuklarımızın sesini duyurmak, onlara destek amacıyla buradayım. O hapislerde çocuklarımızın ölü bedenleri çıkmadan adım atılmalı. Aksi durumda biz de burada süresiz dönüşümsüz açlık grevine gireceğimizi duyuruyoruz."

Bazı HDP'li milletvekilleri de açlık grevinde

PKK'lılar, "OHAL ile birlikte ağırlaşan cezaevi koşulları ile hak ihlallerine, Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit koşullarına ve Kürt meselesini çözümsüzlüğe sürükleyen politikalara dikkat çekmek" istemişlerdi.

Bu eyleme destek olmak amacıyla 15 Mart tarihinden itibaren 20 cezaevinde beşer günlük dönüşümlü açlık grevleri başlatıldı. 20 cezaevinde 180 tutuklunun açlık grevinde olduğu belirtiliyor.

Cezaevlerindeki açlık grevleri, Edirne Cezaevi'nde tutuklu bulunan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın da destek amaçlı bir günlük eylemi ile gündeme gelmeye başlamıştı.

Aralarında Meral Danış Beştaş, Ayhan Bilgen ve Nihat Akdoğan'ın da olduğu tutuklu HDP'li milletvekilleri de destek amacıyla dönüşümlü açlık grevine giren isimlerden.

TBMM Grup Başkanvekili Pervin Buldan ve HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, açlık grevi ile ilgili Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ile bir araya gelmişlerdi.

Yapılan görüşmede açlık grevi eylemcilerinin insani, hukuki ve siyasi talepleri hakkında ayrıntılı bilgilendirme yapıldığı belirtilmişti.

HDP'den yapılan açıklamada şu ifadeler yer almıştı:

"Açlık grevleri ve başta Şakran Cezaevi olmak üzere, cezaevlerindeki yaygın hukuksuzluklar ve hak ihlalleriyle ilgili bilgi, tespit ve önerilerimizi de Sayın Bakan'a aktardık. Açlık grevlerinin artık yaşamsal tehlike sınırına geldiği gerçeğini göz önüne alarak, bir an önce nitelikli bir diyalog ve cezaevlerinde etkili bir denetim yapılmasının aciliyetini vurguladık.

"Adalet Bakanı Sayın Bekir Bozdağ, bütün bu aktarımlarımızı not aldı. Cezaevlerindeki hak ihlalleri ve kötü muamele uygulanması konusunda hiçbir toleranslarının olmadığını ve olmayacağını belirterek, dile getirdiğimiz hususları da süratle araştıracağını ve yasalara aykırı bir durumun tespit edilmesi halinde gereğinin yapılacağını belirtti."