Yüksek ateş özellikle kış aylarında çocuklarda sıkça görülüyor. Peki, bu durum ciddi bir hastalık habercisi mi? En ufak bir ateşte doktora koşmak ne kadar doğru?
Çocuğunuz tir tir titriyor, kat kat giyinmesine rağmen üşüdüğünü söylüyor, bir de buna kusma ekleniyor... Özellikle kış aylarında enfeksiyon hastalıklarıyla artışa geçen yüksek ateş, çoğu zaman anne-babaları korkutuyor. Peki her yarım derecelik ateşte doktora koşmak ya da çocuğu ateş düşürücülere boğmak ne kadar doğru? Ya büyüklerimizden gördüğümüz ‘kocakarı yöntemleri’ gerçekten faydalı mı?
Yetişkinlerde ve çocuklarda normal vücut ısısı 36,5-37,5 santigrat derece. “Vücut ısısının en az 38 santigrata yükselmesi genellikle yüksek ateş olarak kabul edilmekte.” Memorial Şişli Hastanesi Yeni Doğan Yoğun Bakım Sorumlusu Uzm. Dr. Ercan Tutak’a göre ateşinin kaç derece olduğu çocuğun hastalığının ciddiyeti hakkında fikir vermiyor. Çocuğun davranışları genellikle daha iyi ipuçları veriyor. Hafif bir enfeksiyona yakalanmış çocuğun çok yüksek ateşi olabileceği gibi ciddi bir enfeksiyonu olan çocuğun hiç ateşi olmayabiliyor. Ateş aslında, vücudun bağışıklık sisteminin bir tür cevabı. Amaç, vücuda girmiş olan mikroorganizmaların çoğalmasını sınırlamak.
Ateş 39-40 derecenin üzerine çıktığında vücut aşırı enerji harcamaya başlıyor, kalp ve solunum sistemi daha hızlı çalışıyor. Vücut, kol ve bacaklardaki damarları büzüp bu bölgelere daha az kan gönderirken; beyin, kalp, karaciğer gibi organlara daha fazla kan gönderiyor. Bu da el-kol ve bacakları soğuturken, vücudun genelinde yüksek sıcaklık görülmesine sebep oluyor. Zaman'ın haberine göre, kısa süreli ateş, üst solunum yolu ve idrar yolu enfeksiyonu ve orta kulak iltihabının habercisi olabiliyor kimi zaman, Ercan Tutak’a göre. Zatürre, menenjit, eklem ve kas iltihaplarıysa uzun süreli ateşin daha ağır nedenlerinden. Bir türlü nedeni bulunamayan ve haftalar süren yüksek ateşse tüberküloz, malta humması ve tifo gibi hastalıklar, eklem iltihapları, kalbin iç kısmındaki zarın iltihapları ve birtakım kanser tiplerine dair ihtimalleri akla getirebiliyor. Ateşle birlikte çocuklarda en sık görülen belirtiler, aşırı derecede huysuz ve mızmız ve sinirli olması, sürekli uyku hali, uyuşukluk ya da tepki vermeme, sürekli öksürük ve hırıltı ve vücutta döküntüler. Bu belirtiler varsa ve çocuğun ateşi bir türlü düşmüyorsa mutlaka bir uzmana başvurun.
- Ateşli çocuğun üzerini örtmek tamamıyla yanlış bir uygulama. Çocuğun havale geçirmesine dahi sebep olabilir. Üzerini örtmek yerine odanın ısısını düşürmek daha doğru.
- Her ateşlendiğinde paniğe kapılmak, yanlış yöntemler uygulamanıza neden olabilir. Bu yüzden sakin olmakta fayda var.
- 38-38,5 derece ateş normal kabul ediliyor. Ancak çocuğunuzun ateşi 39 dereceyi buluyorsa ve buna öksürük, kusma ve ishal de ekleniyorsa, hemen doktora başvurun.
- Sirkeli ya da içine aspirin ezilmiş soğuk suya batırılmış bezlerle alına, koltuk altlarına baskı uygulamak yanlış bir yöntem. Bu, çocuğun ateşinin düşmesini daha da zorlaştırıyor.
- Çocuğun vücuduna alkol veya sirke sürmek de yanlış uygulamalardan. O an için düşürse de alkol damarları önce genişletip sonra daraltacağı için ateşin daha da yükselmesine yol açabilir.
- Ateşli hastalık sırasında aspirini ateş düşürücü olarak da vermeyin.
- Ateş 39 dereceyi zorluyorsa, uygun fitiller kullanılabilir.
- Çocuğun vücuduna buz sürülmemeli. Bu durum, çocuğu üşütüp titretir. Titreme de ateşi yükseltir.
- Çocuğun kasık bölgesi, koltuk altı ve alnı, ılık bezle silinebilir.
- Müdahale ederken çocuğu ağlatmayın. Bu durum, ateşini daha fazla yükseltebilir.
- Ani ateş yükselmelerinde çocuğa başını ıslatmayacak şekilde ılık bir duş aldırmanız yerinde olacaktır.
- Bol bol su içirin.
- Belli oranlardaki ateşte vücudun savunma mekanizmasına izin verilmeli. Her yarım derecelik yükselmede ateş düşürücü vermeyin. Bu durum çocuklarda; böbrek hasarı, mide bağırsak kanamaları, vücutta yaygın döküntülerine neden olabilir.