Her yıl eylül ayında küresel ölçekte gündeme alınan Çocukluk Çağı Kanseri Farkındalık Ayı kapsamında yazılı açıklama yapan LÖSEV, dünyada her 3 dakikada 1 çocuğun kanser tanısı alıp yüzde 80’ninden fazlasının tedavi olamadığını bildirdi. Türkiye’deki çocuklarla el ele vererek kanserle mücadele edildiğini vurgulayan kurum açıklamanın devamında, “23 yıldır en sık görülen çocukluk çağı kanseri olan lösemi, 12 yıldır da tüm çocukluk çağı kanseri çocuklarla el ele mücadele vererek LÖSANTE Hastanesi’nde yüzde 92 başarı ile kansere dur diyoruz, tek kuruş almadan tüm çocuklarımıza hayat veriyoruz” bilgilerine yer verdi.
LÖSEV, Çocukluk Çağı Kanseri Farkındalık Ayı’nın Türkiye’de ve dünyada kanserden etkilenen çocukları ve ergenleri hatırlama zamanı olduğunu vurgulayan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Pandemi sırasında bile, çocukluk çağı kanserleri, dünyadaki çocuklar için hastalık kaynaklı ölümlerin bir numaralı nedeni olmaya devam etmiştir. Kendini çocukluk çağı kanseri ile mücadeleye adamış uluslararası birçok savunucu ve köklü örgüt ile birlikte amacımız, Çocukluk Çağı Kanseri Farkındalık Ayı olarak belirlenmiş olan eylül ayında, farkındalık yaratarak bu cesur küçük bireylerin hepsini onurlandırmak ve bilinçlenerek kansere dur demektir."
Çocukluk çağı kanserinin önemli bir halk sağlığı sorunu olduğunun vurgulandığı açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:
"Bu nedenle herkes, çocukluk çağı kanserinin keskin gerçeği hakkında bilgilendirilmelidir. Dünyada her yıl 0-19 yaş aralığındaki 400 binden fazla çocuk ve ergen, Türkiye’de ise her yıl 8 binden fazla çocuk kanser tanısı almaktadır. Çocukluk çağı kanserleri arasında en çok görülen kanser türü lösemidir ve çocuk çağı kanserlerinin yüzde 30'unu oluşturuyor. Her 3 dakikada bir, dünyanın herhangi bir yerinde bir aile, çocuklarına kanser teşhisi konulduğuna dair yıkıcı bir haberle yüzleşmek durumunda kalıyor.
“Yetişkinler için ortalama kanser teşhis yaşı 66 iken, çocuklar için ortalama tanı yaşı 6'dır. Çocukluk çağı kanser hastalarının yüzde 80'i geç ve metastatik hastalık tanısı alıyor. Dolayısıyla ebeveynlerin farkındalığının artması hayat kurtarıcı rol oynuyor. Çocukluk çağı kanserlerinde erken teşhis, tedavide başarıyı etkiliyor. Hedefe yönelik tedaviler, moleküler düzeyde yürütülen laboratuvar çalışmaları ve görüntüleme teknolojisindeki gelişmeler tedavi başarısını etkileyen diğer faktörler arasında yer alıyor.
“Ne yazık ki bu kadar önemli bir halk sağlığı ve toplumsal mesele olan çocukluk çağı kanserine ilişkin mevcut sistemde en iyi bakım ve uzmanlığa erişimde ciddi eşitsizlikler mevcut. Kapsamlı hizmetlerin genel olarak erişilebilir olduğu yüksek gelirli ülkelerde, kanserli çocukların yüzde 80'inden fazlası tedavi edilmektedir. Düşük ve orta gelirli ülkelerde ise bu oran tahminen yüzde 15-45'i aralığındadır. Parasızlık nedeniyle ölüm çocukların kaderi olmamalıdır."
Kaliteli bir tedavinin çok önemli olacağının belirtildiği yazılı açıklamada şu bilgilere de yer verildi:
“Bu nedenle, hayat kurtaran araştırmalara yatırım yapmak, yenilikçi kanser önleyici ilaçların geliştirilmesi ve bunlara erişimi hızlandırmak, eşitsizlikleri azaltmak, yüksek kaliteli, erişilebilir ve uygun maliyetli sağlık hizmetleri sunmak ve çok daha fazlası temel önceliklerimiz arasında yer almalıdır. LÖSEV Türkiye’de bunun için 23 yıldır lösemili, 12 yıldır da tüm çocukluk çağı kanseri çocuklarla el ele mücadele vererek LÖSANTE Hastanesi’nde yüzde 92 başarı ile hayat veriyor. LÖSEV olarak Çocukluk Çağı Kanseri Farkındalık Ayına dikkat çekiyor ve sizleri, ülkemizde her kesimden aileleri çok derinden etkileyen bu farkındalık kampanyasını desteklemeye davet ediyoruz. Çocuklardaki kanser hastalıklarını elimizden geldiğince önlemeli, daha erken teşhis koymalı ve kanserle yaşayan tüm çocuklarımızın ihtiyaç duydukları kaliteli tedaviye erişmelerini sağlamalıyız. Unutmayalım ki tüm çocuklar 18 yaşına kadar eşittirler.”