Çorlu tren katliamında yakınlarını kaybeden aileler ve avukatları, Anayasa Mahkemesi önünde yaptıkları eylem nedeniyle “Toplantı ve gösteri yürüyüşünde görevlendirilenlerin görevlerini yapmalarına engel olma” suçlamasıyla Ankara’da hâkim karşısına çıktı. Duruşma 'fiziki yetersizlik' gerekçesiyle ertelendi.
Gazete Duvar'dan Serkan Alan'ın haberine göre AYM önünde yaşananların ardından Çorlu aileleri ve avukatları hakkında, “Toplantı ve gösteri yürüyüşünde görevlendirilenlerin görevlerini yapmalarına engel olma” suçunu işledikleri gerekçesiyle açılan davanın ilk duruşması Ankara 50’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı. Duruşmaya çok sayıda avukat ve milletvekili destek verdi. Bazı milletvekilleri küçük kapasiteli duruşma salonunda davanın görülmesine tepki gösterdi.
Çorlu aileleri avukatları duruşma salonun küçüklüğüne ilişkin mahkeme başkanına, “Birçok insan duruşmaya geldi. Bu kadar müşteki sayısının çok olduğu kamuoyunca bilindiği duruşma burada yapılamaz. Biz burada kimin sanık kimin müşteki olduğunu bilmiyoruz. Bu geçiştirilecek bir dava değil. Neden Ankara polisi terör uyguladı, bunların tartışılması lazım. Bu koşullarda duruşma yapılamaz. Duruşmanın daha büyük bir salonda yapılmasını talep ediyoruz” dedi. Avukatlar duruşmanın başka bir gün daha büyük salonda yapılmasını talep etti.
Duruşma salonunda isimlerin yazılması sırasında ise Çorlu avukatlarından Mürsel Ünder, mahkemeye katılanların isimlerini söyledi. Bu sırada mahkeme başkanı, “Sen mahkemeye müdahale edemezsin. Sen sanıksın”diyerek, tepki gösterdi. Ünder’in, “Bana yer gösterin de oturayım” sözlerinin ardından mahkeme başkanıyla tartışma sürdü. Bu sırada kazada çocuğunu kaybeden ve sanık olan Hüseyin Şahin, “Bizim çocuklarımız öldü biz sanık değiliz” diye seslendi.
Mahkeme heyeti, fiziki durumun yetersizliğine ilişkin Adli Yargı İnceleme Komisyonu’na yazı yazılmasına karar verdi. Mahkeme, duruşma salonun fiziki durumunun yetersizliği ve müdafi sayısının fazlalığı gerekçeleriyle davanın Ankara Adliyesi Ağır Ceza Mahkeme salonlarında görülmesini talep etti.
Mahkeme duruşmanın 13 Nisan 2020 tarihinde yapılmasını talep ederek duruşmayı erteledi.
Duruşmanın ardından konuşan Ankara Adliyesi önünde konuşan Çorlu ailelerinin avukatlarından Sevgi Evren “Anayasa Mahkemesi önünde ailelere saldırı olmuştu. Saldırıdan dolayı saldıranlara değil ailelere dava açılmıştı. Duruşmanın büyük bir salona alınması talebimiz öncesinde kabul edilmedi. Adil yargılanma ilkelerinin ihlal edilmemesi için büyük bir salon talep ettik. Yargılanacak olanlar ne Mısra Sel ne İsmail Kartal ne de Hüseyin Şahin’dir. Yargılanmaya çalışılan adalet talebidir. Gerçek sorumluların yargılanmasını talep edenler yargılanıyor. Bizle oyalanmayı bırakın. Biz 20 kere daha geliriz. Gerçek sorumlular yargılansın” dedi.
Kazada 9 yaşındaki oğlu Oğuz Arda’yı kaybeden Mısra Öz Sel ise şu açıklamayı yaptı: “Çorlu ailelerinden 3 kişi ile gönüllü avukatların sanık olduğu dava için buradayız. Giden 25 kişinin ailesinin her birine açılmış bir dava olarak görüyoruz. Adalet arayışı içinde olduğumuz bu süreçte ne yazık ki 25 kişinin katledildiği katliamda katledenler yargılanmazken, biz adalet aradığımız için mahkemeye geliyoruz. Adalet arayışımızdan vazgeçmeyeceğiz. Bugün burada olmak utanç verici ama bu utanç bize ait değil. Bu utanç sesimizi kısmaya çalışan ve şikâyet edenlerin ayıbıdır. Bu ayıbı, bu ahlaksızlığı onlara ithaf ediyorum. Biz sokaklarda adalet talep etmeye devam edeceğiz.”
Kazada anne ve babasını kaybeden ve sanık olan İsmail Kartal da kendilerine dava açılmasına tepki gösterdi. Kartal, “Ailelerimizin yüzlerinde ölümün korkusunu gördüğümüzü ifade ediyoruz. Bu sürecin buraya gelmesine neden olanlar taraflı bilirkişilerdir. Biz bu bilirkişilerin taraflı olduğunu ifade etmek için Anayasa Mahkemesi önüne gelmiştik. Bizi güler yüzle karşılamışlardı. Yolun karşısına geçmemize izin vermediler, sert müdahalede bulundular. Arda’nın dedesi hastanelik oldu, birçok aile yaralandı. Aramızda çocuk olmasına rağmen kolluğun söylediği, ‘Vekilleri ayırın gerisini süpürün’ sözünü hiç unutmayacağım. Kolluk gücüm yanında olup adalat talebinde olan bizleri susturmaya çalıştı. Bizi sanık konumuna getirseler de arkamızda olan kamuoyunun kesilmeyeceğini ve adaletin tecelli edeceği günü sabırsızlıkla bekliyorum” dedi.
Ankara Adliyesi’nde görülen davada, kazada 9 yaşındaki oğlu Oğuz Arda’yı kaybeden Mısra Öz Sel, anne ve babasını kaybeden İsmail Kartal, çocuğunu kaybeden Hüseyin Şahin, davanın avukatları Gökmen Yeşil, Mürsel Ünder, Selvi Yüzbaşıoğlu Saltan ve nöbete destek veren Burak Arı yargılanıyor.