Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde 8 Temmuz 2018’de meydana gelen, 7’si çocuk 25 kişinin hayatını kaybettiği ve 300’den fazla kişinin de yaralandığı tren faciasının 14’üncü duruşmasında dinlenen sanık Turgut Kurt, o dönem kendisinin de görev yaptığı TCDD 1’inci Bölge Müdürlüğü'nde Bakım Müdürü olarak çalışan Mümin Karasu’yu suçladı. Kurt, “Mümin Karasu’nun talepleri reddetme yetkisi vardı. Biz yeni makine talep ettik ve taleplerimizi reddetti. Allah’a emanet yapıyorduk” dedi.
Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinin Sarılar köyü yakınlarında 8 Temmuz 2018’de meydana gelen, 7’si çocuk 25 kişinin hayatını kaybettiği, 300’den fazla kişinin de yaralandığı tren kazasına ilişkin yargılamanın 14’üncü duruşması, bugün Çorlu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapıldı. Çorlu Halk Eğitim Merkezi’nde yapılan duruşmada, tanıklar dinlendi.
Facianın olduğu günde TCDD 1. Bölge Müdürlüğü Bakım Servisi’nde jeoloji mühendisi olarak görev yapan Yasin Baba, SEGBİS ile katıldığı duruşmada; kazadan önce menfezdeki hat kesimi ile ilgili kendisine bilgilendirme yapılmadığını söyledi. Baba, kazadan önce hazırlanıp iptal edilen bakım programı ihalesinin ise ödenek yetersizliği nedeniyle yapılmadığını anlattı.
Yine kazanın olduğu dönemde Edirne Demiryolu 15. Bölge Bakım Müdürü olarak görev yapan Tuncay Kahraman da tanık olarak dinlendi. Kaza bölgesinin kendi alanı olmadığını öne süren Kahraman, faciadan önce Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerine de günlük olarak bakılmadığını belirtti. Kahraman, kazadan sonra personel eksikliğinin giderilmesine yönelik talepte bulunduğunu dile getirdi.
Oğuz Arda Sel’in dedesi Mehmet Öz de duruşmada söz alarak, “Hiç kimsenin hiçbir şeyden haberi yok. Geliyorlar, gidiyorlar, görev yapmıyorlar. Kendilerini kurtarmaya çalışıyorlar. Bunlar hiçbir şeye vakıf değiller. Ceplerini doldurma amaçlı gelmişler. Sinirliyim. 5 senedir adalet arıyoruz. Ben beddua edemeyeceğim de kim edecek? Sonuç yok” dedi.
Oğlu Serhat Şahin’i faciada yitiren Hüseyin Şahin de “Ben Türkiye’de olan şeyler için adaletimize bakmak istiyorum. Dün sel oldu, insanlarımız öldü. 40 gün önce deprem oldu, insanlarımız öldü. İnsanları ölüme terk ediyorlar. Bu ihalelere nasıl giriyorsunuz? Direkt içeri girmeleri lazım. Adaletli olmanızı istiyorum” diye konuştu.
Çorlu tren kazasında kızını, yeğenini ve kardeşlerini kaybeden Zeliha Bilgin, “Biz dört mevsimi yaşayan bir ülkede yaşıyoruz. Bu afetler felakete dönüşüyorsa sistem çökmüştür. Benim kıyametim 2018’de koptu. Allah belalarını versin. Adalet istiyorum” tepkisini gösterdi.
Çorlu faciasında oğlu Oğuz Arda Sel ile eski eşi Hakan Sel’i yitiren Mısra Öz de mahkemede şöyle konuştu:
“5 yıldır gidip geliyoruz. Bu yargılama ileriye gitmiyor. Evladı öldürülmüş bir anne olarak bu yanıtlardan tatmin olmuyorum. Bu insanlar tutuklu yargılanmadığı müddetçe biz bu davada 33 duruşma daha görmeye devam ederiz. Bu ülkede adalet, esaret altında. Biz artık bu kişilerin bu şekilde yargılanmalarını istemiyoruz. Hepsi haram para yiyor ve potansiyel katiller.”
Facianın yaşandığı zaman TCDD 1’inci Bölge Müdürlüğü Halkalı 14’üncü Demiryolu Bakım Müdürlüğü’nde müdür olarak görev yapan Turgut Kurt, duruşmada söz alarak, “Bakım Müdürü Mümin Karasu’nun talepleri reddetme yetkisi vardı. Biz yeni makine talep ettik ve taleplerimizi reddetti. Allah’a emanet yapıyorduk. Benimle olan çözemediği bir şey var” suçlamasını yaptı.
Sanık avukatları, TCDD Genel Müdürlüğü görevlilerinin de davaya dahil edilmelerini talep etti. Heyet, talebi reddetti.
Ara kararını açıklayan mahkeme; müşteki Dilek Soydan'ın beyanının alınmasına ve dava konusu olayın meydana geldiği tarihte TCDD 1. bölge Müdürlüğü'nün olay günü nöbetçi bulundurup bulundurmadığına yönelik raporlar hakkında müzakere yapılmasına karar verdi.
Ayrıca bir kısım sanık müdafi ve katılanlar vekilinin bilirkişi taleplerinin bazıları kabul edildi. İtiraz ve talepler incelenecek.
Sanıklardan Celalettin Çabuk dışındaki sanıkların adli kontrol şartları ise devam edecek.
Mahkeme, bu kararların ardından duruşmayı 19 Temmuz 2023 tarihine erteledi. (ANKA)
TIKLAYIN | Çorlu tren faciası davası | Aileler “adalet istiyoruz” sloganıyla mahkeme önüne yürüdü