Komplo teorileri 2020 yılında internet ortamına damga vurdu. Kimileri bunun bedelini, ilişkilerinin bozulmasıyla, hatta hayatlarıyla ödedi.
Temelsiz düşünceler, koronavirüs salgınının başlamasının hemen ardından ortaya çıktı.
Whatsapp uygulaması üzerinden çok sayıda yanlış bilgi yayıldı, koronavirüse ilişkin yanıltıcı teşhis yöntemleri paylaşıldı.
İnternetteki dezenformasyonun etkisiyle ilgili görevime tam da o sırada başlamıştım.
BBC'nin uzman ekibinin de yardımıyla, bu yanlış bilgilerin nasıl yayıldığını aylardır inceliyoruz.
İlk bakışta bunlar gayet makul görünüyor çünkü bilgi, "güvenilir kaynaktan" geliyor: Bu bazen bir doktor, bazen bir kurum ya da iyi eğitimli bir aile üyesi olabiliyor. Facebook'ta tüm dünyayı dolaşan bu bilgiler, İtalyancaya, Arapçaya ve onlarca başka dile de tercüme ediliyor.
Yanlış tedavi yöntemleri ve sahte teşhis teknikleri gibi yanıltıcı bilgiler, "ellerinizi yıkayın" gibi faydalı tavsiyelerin yanında servis ediliyor.
İngiltere Buckinghamshire'dan 84 yaşındaki Peter Lee Goodchild, yanlış bilginin yayılmasında rol alan kişiler arasında önemli bir örnek.
Peter yanlış bilgiyi yayma niyetinde olmadığını söylese de, yayınladığı mesaj 2020'nin bahar aylarında 400 binden fazla kez paylaşıldı.
Peter'in gönderisinde "bir arkadaşının yüksek lisans dereceli ve Çin'de hastanede çalışmış olan amcasına" referansla koronavirüs hakkında ipuçları vardı. Burada paylaşılan bilgiler yanlıştı ve temelsizdi.
Belki Peter bunu iyi niyetle paylaşmıştı, üstelik gönderide yer alan bilgiler büyük tehlike de yaratmıyordu.
Ancak internetteki yanlış bilgiler bazen "hayati" zararlar verebiliyor. Ekibimiz yıl içinde yanlış bilgilerin neden olduğu ciddi zararlarla ilgili sayısız örnek buldu.
Örneğin, 5G teknolojisinin koronavirüsle bağlantılı olduğuna ilişkin yalan haberler, telefon santrallerine ve telekomünikasyon sektöründe çalışanlara yönelik saldırıları tetikledi.
Ya da Donald Trump ve Jair Bolsonaro gibi liderleri iyileştirdiği iddia edilen hidroksiklorokin maddesinin aşırı miktarlarda kullanılmasından kaynaklı zehirlenme vakalarına rastladık.
Brian'ın hikayesi ise çok daha sarsıcıydı. 46 yaşındaki taksi şoförü Brian, Florida'da yaşıyordu. Onunla ilk kez Mayıs ayında konuştuk.
Facebook'ta gördüğü mesajlara dayanarak Brian koronavirüsün gerçek olmadığı, ciddi bir tehlike arz etmediği ya da 5G teknolojisiyle ilişkili olduğu yönündeki yanlış bilgilere inandı.
Maske takmadı ve sosyal mesafeyi neredeyse hiç önemsemedi. Fakat Brian ve eşi Erin, koronavirüse yakalanarak ciddi semptomlar gösterdi ve hastaneye kaldırıldı.
Brian karısının yoğun bakıma alınmasıyla, uzman taviyelerine güvenmemesinden duyduğu pişmanlığı daha çok hissetti:
"Bu artık bir oyun olmaktan çıkmıştı. Bu gerçek bir şeydi", diyor.
Ağustos ayında eşi Erin koronavirüs kaynaklı olarak kalbinde ortaya çıkan rahatsızlık nedeniyle yaşamını yitirdi.
Brian ile zor bir yılın ardından yeniden buluştuk. Şimdi sağlık otoritelerinin tavsiyelerine uymak konusunda daha dikkatli davranıyor.
Yıl içerisinde yanlış bilgilerin doğasının da değişmekte olduğunu gözlemledik.
Virüsle ilgili bilgimiz arttıkça, yanıltıcı sağlık tavsiyeleri gibi söylentiler de büyük oranda ortadan kalktı.
Bunun yerini ise, bu yöndeki motivasyonu oldukça güçlü kişilerin ortaya attığı komplo teorileri aldı.
Sosyal medyada yeni ortaya çıkan bazı "influencer" kullanıcılar, yani takipçisi yüksek fenomenler temelsiz iddiaları ortaya atarak yüksek sayıda takipçi elde ettiler. Bunlar arasında, virüsün varlığını reddetmek ya da salgının bilinçli olarak planlandığı ve yönetildiği gibi iddialar da var.
Ortaya attıkları teoriler büyük oranda tutarsız. Örneğin, bir yandan otoriteleri yetersizlikle suçlayıp diğer yandan "kasıtlı olarak" her şeyin organize edildiğini savunabiliyorlar.
E-posta kutuma çok kısa zamanda, yakınları sosyal medya fenomenlerinin gönderilerinin etkisi altında kalan kişilerin yardım talepleri ulaştı.
En sarsıcı e-posta ise İngiltere'de komplo teorilerine inanan bir topluluğun liderinin oğlundan geldi.
Sebastian Shemirani benimle temasa geçti, çünkü annesinin halk sağlığına yönelik etkisinden endişe duyuyordu.
Sebastian'ın annesi Kate Shemirani, koronavirüsü reddetmek, Covid-19 semptomlarıyla 5G sinyalleri arasında ilişki kurmak gibi yanlış bilgilerle etrafında on binlerce takipçi topladı. Londra'daki gösterilerde binlerce kişilik kalabalıklara konuşmalar yaptı.
Sebastian, "Kısa süreliğine meşhur oldu fakat insanlar onu unutacaklar. Yaptıkları ise hep hatırlanacak. Ailemizde yaşanan felaketi tahmin ediyor olmalısınız" diyor.
Oğluyla yaptığımız röportaja yanıt veren Kate Shemirani, şu sözleri sarf ediyor:
"Görebildiğim şu: Sizi yönetenlerin inanmanızı istedikleri şeylerden farklı düşünceleri olanlara 'komplo teorisyeni' diyorsunuz ve ben bunu son derece rahatsız edici buluyorum."
İnternetteki komplo teorisyenlerinin kopardığı iletişim kanalını nasıl tamir edebileceğimizle ilgili olarak psikologlarla, uzmanlarla, hatta dünyanın düz olduğuna inananlarla bile konuştum.
Psikolog Jovan Byford, "Sihirli değneğe sahip değiliz. Düşündükleri şeyi değiştirebilecek bir argüman yok" diyor:
"Asıl mesele, karşı argümanları onlara aşılamak ve bir dahaki sefere böyle bir komplo teorisine farklı şekilde bakabilmelerini sağlamak."
2020 sona eriyor ancak yanlış bilgilerle sorunumuz ortadan kalmış değil.
Dünya genelinde insanlar koronavirüs aşılarına ulaşmaya başladı ve komplo teorisyenleri şimdi de buna odaklanmaya yöneliyor.
Texas'tan Patricia isimli bir kadının ayağında çıkan yaraların, aşı karşıtı propaganda için nasıl kullanıldığını da tespit ettik. Açıklanamayan bir deri rahatsızlığı bulunan Patricia, ayağının aşı karşıtı söylentilere nasıl malzeme edildiğini bizlere anlattı.
Koronavirüs aşı denemelerine katılan Patricia, ayağındaki yaranın aşı dozunu almadan beş gün önce çıktığını belirtiyor. Ancak deri rahatsızlığı ile aşı arasında bazıları ilişki kurmuş ve aşının bu tip rahatsızlıklara yol açtığı iddiasını ortaya atmış.
2020'nin komplo teorisi mağdurlarına böylece Patricia da eklenmiş oldu.