Ilgın YorulmazTokyo
Japonya, Covid-19 adı verilen koronavirüs şüphesiyle iki haftadan beri Yokohama Limanı'nda karantina altında tutulan Diamond Princess gemisinin yolcularını tahliyeye başladı. Yetkililer, gemiden ayrılan ve hastalık belirtisi göstermeyen yolcuların ülkede virüsü bilmeden başkalarına bulaştırmasının önüne geçmeye çalışıyor.
Virüsün ilk çıktığı yer olan Çin'den sonra en fazla vakaya sahip ülke olan Japonya'da Sağlık Bakanlığı yetkilileri, salgınla mücadelede ikinci aşamaya geçildiğini söylüyor.
Japon uzmanlara göre bu aşamada en büyük tehlike, özellikle başkent Tokyo gibi büyük şehirlerde hastalık taşıyıcısı kişinin (birincil vaka) toplumda temas ettiği ya da ilişkili olduğu kişilere de (ikincil vaka) kuluçka süresi 24 güne kadar uzayabilen, bulaşıcılığı yüksek virüsü bulaştırması.
Bunun bir örneği, Tokyo'da yaşayan ve adı açıklanmayan bir taksi şoförünün başına gelenler.
Karantinadaki gemi ile ilgisi olmayan artan sayıda vakaları çözmeye çalışan Tokyo Belediyesi'nin açıklamasına göre serbest çalışan 70 kadar taksici, aileleriyle beraber yeni yıl kutlaması için 18 Ocak'ta Tokyo'da nehirde gece gezintisi yapmak üzere bir tekne kiraladılar.
Akşam yemeğini de teknede yiyen grup, yağan yağmur nedeniyle teknenin pencerelerini açamayınca, kapalı ortamda havalandırması iyi olmayan teknenin içinde virüs kolayca yayılabildi.
Yapılan testlerde partiye eşiyle katılan 70'li yaşlardaki taksi şoförünün koronavirüs pozitif çıkmasından sonra, partiye katılanlar ve onlara hizmet eden tekne personeli olmak üzere toplam 200 kişinin tümüne test uygulandı. Bunlardan 11'inde virüs olduğu saptandı.
Uzmanlar, bu kişiler dışında tekne gezisine katılmamalarına rağmen virüs bulaşan iki kişiye daha ulaştılar.
Bunlardan biri, taksicinin bağlı olduğu sendikada çalışan ve onunla temas eden 50'li yaşlardaki bir kadın ve Tokyo'daki bir hastanede çalışan 60'lı yaşlarındaki bir doktor.
Virüsün doktora, aynı hastanede çalışan ve taksiciyle aynı tekne gezisine katılan bir hemşireden geçtiği tahmin ediliyor. Hemşirenin, Ocak ayında bu doktor ve hastaneden diğer çalışanlarla üç defa akşam yemeğine çıktığı anlaşılıyor.
Japonya'da koronavirüse bağlı ilk ölüm, 13 Şubat'ta Kanagawa eyaletinde gerçekleşmişti. 80'li yaşlardaki kadının, gezi teknesinde 11 kişiye virüs bulaştıran ve tıpta "super spreader" (süper bulaştırıcı) şeklinde tanımlanan taksicinin kayınvalidesi olduğu ortaya çıktı.
Bu arada Diamond Princess'ten virüs taşıdıkları nedeniyle önceden tahliye edilen 80'li yaşlardaki bir çiftin kaldırıldıkları hastanede hayatlarını kaybetmesiyle, Japonya'da bu virüsten ölenlerin sayısı 3'e yükseldi.
20 yıl önce SARS ve Ebola gibi salgınlarda Dünya Sağlık Örgütü'ne danışmanlık yapan Tohoku Üniversitesi'nden virolog Hitoshi Oshitani, dünyayı bekleyen esas tehlikenin, bulaşma zinciriyle dünyanın herhangi başka bir yerinde Vuhan tarzı bir salgının yaşanması olduğunu söylüyor.
Oshitani, Diamond Princess gemisindeki salgını kontrol almak için 3500'den fazla kişinin karantinaya alınması konusunda ise "19. yüzyıldan kalma yöntemlerle bunu başaramazsınız" diyor.
Nitekim karantinadaki gemiye hafta başında girmeyi başaran Kobe Üniversitesi enfeksiyon hastalıkları uzmanı Kentaro Iwate de basın toplantısı yapıp gemide tanık olduklarını anlattı.
Gemide enfeksiyonu kontrol altına alma işleminde pek çok eksik saptayan Iwate, virüsün olduğu ve olmadığı yerleri kırmızı ve yeşil renkli iki ayrı alana ayırma gibi en temel önlemlerin bile alınmadığını, bunun ise "ikincil bulaşma vakalarının önüne geçmek için elzem" olduğunu söylüyor.
Japonya Sağlık Bakanlığı ise 14 günlük karantinanın ardından evlerine dönmek için sabırsızlanan Diamond Princess yolcularına dağıttığı ilanda testler negatif çıksa bile tehlikenin geçmediğine dikkat çekerek yolcuları "en az iki hafta boyunca her gün kendilerini kontrol etmeleri ve çok gerekmedikçe evden çıkmamaları" konusunda uyarıyor.