Tayland'da turizm sezonu yıl boyu devam ediyor. Kasım sonu ile Nisan başı arasındaki daha serin ve yağışsız dönem ise turistlerin akın akın Tayland'ın ünlü tapınakları, plajları ve tatil köylerini ziyaret ettiği, turizmin en canlı olduğu aylar.
Fakat şu günlerde Tayland'ın turistik merkezlerinde manzara çok farklı. Normal olarak turistlerden adım atılamayacak kadar kalabalık olan yerler sessiz ve terkedilmiş gibi. Bangkok, Pattaya, Puket, Çian May gibi en makbul turistik bölgeleri dolduran Çin turist grupları buharlaşıp yok olmuş gibi.
Covid-19 ya da yaygın adıyla koronavirüs salgını turizm sektörünü derinden etkilerken, halk sağlığı konusunda da ülke alarmda. Tayland şu anda Çin dışında en çok koronavirüs vakası görülen ülke. Şu ana kadar 35 vaka tespit edildi.
Geçen yıl Çinli turistler Tayland'a giden 39,7 milyon turistin yüzde 27'sini oluşturmuştu. Şimdi ülkenin her yerinden otelciler, sokak satıcıları, çiçekçiler gibi yaşamı turizme bağlı geniş bir kesimden turist gelmediğiyle ilgili şikayetler yağıyor.
Tayland aslında Çinli turistlerin gelişine bir sınırlama getirmedi ama Çin hükümeti, hastalığın yayılmasını engellemek amacıyla milyonlarca vatandaşını karantinaya aldı ve seyahat yasağı uygulamaya başladı.
Oysa Tayland turizminde Çinli turistlerin ağırlığı çok büyük. Sektör analizlerine göre Tayland'ın toplam milli geliri içinde turizmin payı da yüzde 13-14'lere ulaşıyor.
Ülkeye Avrupa'dan giden turist sayısı giderek azalırken, son yıllarda Çinli turistlerin sayısı giderek artmaktaydı.
İşte bu yüzden Tayland Çinlilerin ülkeye girişini engellemeye yanaşmıyor, hatta tersine adımlar atıyor.
Turizm Bakanlığı'na bağlı kuruluşlar, seyahat acenteleri Çin'e kapılarının açık olduğuna ilişkin mesajlar yayınlıyorlar.
Hoş geldiniz notu
Koronavirüs salgını başladıktan sonra Tayland Turizm Dairesi, Bangkok Başkent Yönetimi gibi hükümete bağlı kuruluşlar tarafından Çin halkına moral destek mesajları verilen video klipler yayınlanmaya başlandı. Ülkenin en büyük gümrüksüz alışveriş zinciri - ve Leicester City Futbol Kulübü'nün sahibi - King Power da bu yönde bir video yayınladı.
Bu videolarda turizm alanında çalışan Taylandlıların Çin bayrakları salladıkları Leicester City futbolcuları gibi bazı ünlülerin Çinlilere Mandarin dilinde destek mesajları verdikleri görülüyor.
Bu dayanışmanın ötesine geçen bir durum. Tayland'ın Çin turizmine ne kadar bağımlı olduğunun ve ülke ekonomisinin virüs hızla kontrol altına alınamazsa ne kadar sıkışacağının bir göstergesi.
Tayland Seyahat Acenteleri Birliği koronavirüs salgınının 2020 yılının ilk çeyreğinde ülkeye 1,7 milyar dolar gelir kaybına yol açabileceğini düşünüyor.
En kötümser tahminlere göre ise yılın tamamında gelir kayıpları 10 milyar dolara yaklaşabilir.
Tayland'ın Doğu Körfezi bölgesinde nefis kumsallarıyla meşhur Pattaya, yıllardır Çinlilerin en sevdiği turizm merkezlerinden biri.
Fakat BBC Tayland Servisi'nin edindiği bilgiye göre geçen hafta burada 300 odalı bir otelin sadece 4 odası tutulmuştu. Ve müşterilerin hiçbiri de Çinli değildi.
Bangkok'daki Hindu tapınağı Eravan da Çinli turistlerin en çok ziyaret ettiği tarihi yerlerden biri. Burada da salgından bu yana ziyaretçi sayısının yarıya düştüğü anlaşılıyor.
Tapınakta turistlere geleneksel danslarla gösteri yapan dansçılar da gelirlerinin yarıya indiğini anlatıyor. Gelecek aylarda durumun düzelmesini umuyorlar.
Dansçılardan Suvanna Thongpiv "Normal olarak Cuma öğleden önce çalışan bir dansçı 200-250 kez dans eder, Şimdi bu 120 dansa inmiş durumda" diyor.
Sadece dansçılar değil, çiçek satıcıları, yakındaki Ratçadapisek pazarı satıcıları, lokantalar, rehberler herkes bu sıkıntıdan payını alıyor.
Geçen ay sosyal medya üzerinden gelen baskının artması üzerine Tayland Halk Sağlığı Bakanı Anutin Çarnvirakul, Çinli turistlere uygulanan vize sisteminde geçici bir değişiklik yapılmasını önermişti. Fakat hükümet öneriyi ertesi gün geri çevirdi.
Bakan da bir hafta sonra aniden fikrini değiştirdi ve Çinli turistlere seyahat yasağı uygulamanın hükümetin salgınla mücadelesine bir katkısı olmayacağını söyledi.
'Büyük dostluk'
Tayland Çin Turizm Birliği başkanı Ronnarong Çewinsiriammunay da hükümetin kararını destekleyerek Çin ile yakın ilişkileri koruma ve güçlendirmenin yolunun buradan geçtiğini söyledi.
"Sınırlarımızı Çinlilere açık tutarak, büyük bir dostluğumuz olduğunu gösteriyoruz" dedi.
Fakat ülkede bu görüşe katılmayanlar da var. Tammasat Üniversitesi Siyaset Bilimi Fakültesinden Prajak Kongkirati, bu kararın halk sağlığı üzerinde önemli sonuçları olacağını düşünüyor.
"Halk sağlığı ile uluslararası ilişkiler birbirinden tamamen ayrı konular. Bir ülkeyle ilişkileri geliştirmek için çok çeşitli biçimlerde destek önermek mümkün. Örneğin insani yardım bunlardan biri" diyen Kongkirati, kritik durumlarda halk sağlığına her şeyin üzerinde öncelik tanımak gerektiğini söylüyor.