Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) aşı olanların yüzde 8'inin zamanı gelmesine rağmen ikinci doz Covid-19 aşısını henüz yaptırmadığı belirtiliyor. İkinci dozu almama nedenleri arasında, aşının potansiyel yan etkilerinden korkma, bir dozun koronavirüse karşı yeterli koruma olduğu inancına sahip olmanın yanı sıra randevuların ertelenmesi ve bazı eczanelerin stoklarında istenilen aşı markasının bulunmaması gibi kişinin kontrolü dışındaki lojistik engellerin olduğu düşünülüyor.
Uzmanlar ise insanların ikinci doz aşı randevularına gitmemelerinin başka birçok nedeni olduğunu söylüyor. DW'nin sorularını yanıtlayan Aşı ve Bulaşıcı Hastalıklar Organizasyonu'nda (VIDO) görevli Virolog Dr. Angela Rasmussen, "Bir dozun yeterince iyi olduğuna dair spekülasyonları okumuş olabilecek bazı insanlar var" derken bu tür haberlerin insanları yanlış bir güvenlik duygusuna kapılmaya ittiğine dikkat çekiyor.
Bir diğer öne çıkan neden ise aşılama sonrası semptomlar. Rasmussen, "Bazı insanlar ilk dozda hoş olmayan yan etkilerle karşılaşmış olabilir ve ikinci dozda bunu tekrar yaşamak istememiş olabilir" yorumunu yapıyor. Ayrıca, ikinci doz aşı yaptırmamaları yönünde tavsiye alan insanlar olduğuna da dikkat çeken Rasmussen, "Bazı insanlara sağlık hizmeti sağlayıcıları tarafından ikinci bir aşı yaptırmamaları tavsiye edildi. Bu daha çok, aşıdan sonra alerjik bir reaksiyon geçirmişlerse olur. Sanırım bazı insanlar tıbbi nedenlerden dolayı ikinci atışı yapmamanız tavsiye edilmiş olacak" diyor.
Johns Hopkins Sağlıkta Eşitlik Merkezi Başkanı Dr. Lisa Cooper'a göre bunların yanı sıra demografik faktörler de bir rol oynayabilir. Cooper, ABD'de yaşayan birçok siyahın, yaşlının, aşının ilk dozuna bile erişimde belirli yapısal engellerle karşılaştıklarını söylüyor. Öte yandan ekonomik kaygıların da aşı olma davranışını belirlediği biliniyor. ABD'de yaşayan pek çok çalışan, aşı olmak istediklerini ancak bu konuda çalıştıkları yerden gerekli izinleri alamadıklarını söylüyor. Hatta bu sebeple ABD Başkanı Joe Biden, şirketlere aşı olan kişilere ücretli izin verilmesi ve gerekli vergi düzenlemelerinin yapılması uyarısı yapmıştı.
Uzmanlar ise iyi bir bağışıklık geliştirilebilmesi için kullanımda olan aşıların iki doz yapılması gerektiğini defalarca açıkladı. Araştırmalar, kısa vadede bir doz aşının bir miktar koruma sağladığını gösteriyor olsa da bu korumanın ne kadar sürdüğü belirsiz. Dolayısıyla ikinci doz aşı herkese öneriliyor. İngiltere'deki Ulusal İstatistik Ofisi ve Oxford Üniversitesi tarafından yapılan iki araştırmada ortaya çıkan bulgular, bir dozdan sonra insanlarda güçlü bir antikor tepkisi oluştuğunu gösteriyor.
Çalışmalardan birinde bir doz Pfizer veya AstaZeneca aşısından sonra, semptomatik enfeksiyonlarda yüzde 72'lik bir azalma bulundu. Bunun yanı sıra iki doz alınan Pfizer-BioNTech aşısından sonra yüzde 90 azalma olduğu, araştırmada elde edilen bulgular arasında. Söz konusu çalışmanın mimarı ve Oxford Üniversitesi Nuffield Nüfus Sağlığı Bölümü'nden araştırmacı Pouwels, ikinci aşı dozu almanın daha uzun koruma ve COVID-19'dan daha iyi koruma sağladığının altını çiziyor.
DW'ye konuşan Pouwels, "Herhangi bir bulaşıcı hastalıkta olduğu gibi, ilk dozdan sonra yüksek korumaya sahip olacaksınız. Ama sonunda bu etkinlik azalıyor. Antikor tepkilerine bakarsanız, azalma nispeten hızlı olacaktır. İkinci doz çok koruma sağlıyor ve antikor seviyesini özellikle yaşlı insanlarda çok daha yükseltiyor" derken "İkinci dozu almak çok önemli" diye de ekliyor. İkinci dozu geç yaptırmak da ikinci dozun işe yaramadığı anlamına gelmiyor. Rasmussen, "İnsanların atladığı şey, ikinci dozun, uzun vadeli hafıza bağışıklık tepkilerini ortaya çıkarmak için gerekli olduğu" diyor.
ABD'de Cedars Sinai sağlık kuruluşu tarafından yaılan 260'dan fazla katılımcıyı içeren bir araştırma, "tek doz Pfizer-BioNTech aşısı olan ve önceden hastalığı geçiren bireylerin, iki doz aşı olan bireylere benzer bir immünolojik yanıt oluşturduğu" sonucuna ulaştı. Yani bu kişiler için, ikinci bir doza ihtiyaç olmayabilir. DW'nin sorularını yanıtlayan, araştırmanın yürütücülerinden Prof. Dr. Jonathan Braun, "Birçok kişi Covid-19 oldu ve çoğu bölgede aşı stokları halen sınırlı sayıda. Bu nedenle hastalığı geçirmiş bireylere tek doz aşılama yaparak bağışıklığı olan insan sayısı önemli ve hızlı bir şekilde arttırılabilir" değerlendirmesini yaptı.
Ancak burada önemli olan ilk doz aşının ne kadar etkili olduğu. Penn İmmünoloji Enstitüsü tarafından yürütülen bir diğer araştırma da hastalığı atlatan kişilerin "mRNA aşısından sonra güçlü bir antikor tepkisi sergilediği" sonucuna ulaştı. Araştırmanın yazalarından E. John Wherry, "Bu sonuçlar hem kısa hem de uzun vadeli aşı etkinliği için umut verici" derken, araştırmanın uzun süreli bağışıklığının nasıl sağlandığını anlamaya da katkıda bulunabileceğini ifade etti. Almanya'daki Aşı Komitesi (Stiko) da yakın zamanda bu veriler ışığında "SARS-CoV-2 enfeksiyonu doğrulanmış kişiler için iyileşmeden sonra 6 aydan daha erken olmamak üzere tek bir aşı düşünülebilir" güncellemesi yaptı.
Komiteye göre kişiler enfeksiyon geçirdikten sonra, birinci doz aşı etkisinin var olan bağışıklıkla birleşmesiyle birlikte çok iyi bir bağışıklık tepkisi oluşturuyor ve Avrupa'daki tüm lisanslı COVID-19 aşıları bu kişilerin aşılamasında kullanılabilir.